İslam Özkan, Tunuslu entelektüel ve gazeteci Selahaddin el Corşi ile Tunus’ta son süreçte yaşanan krizi ve NAHDA’nın neden yalnız kaldığını konuştu.
Gazete Duvar’dan İslam Özkan, Tunuslu entelektüel ve gazeteci Selahaddin el Corşi ile Tunus’ta son süreçte yaşanan krizi ve nedenlerini konuştu. Corşi, Tunus’ta yaşananların yıllardır devam eden siyasi ve toplumsal krizlerin birikimi sonucu oluştuğu düşüncesinde. En temel sorunun ülkedeki siyasi elitin devrime hazırlıksız yakalanması olduğunu düşünen Tunuslu entelektüel, bu yüzden de işleri eline yüzüne bulaştırarak ülkeyi deneme yanılma tahtasına dönüştürdükleri kanaatinde.

Corşi, “Gerçekte Tunus’ta siyasi elit, devrimden sonra ülkenin işlerini yönetmeye hazır ve ehil değildi. Devrim, dünyayı şaşırttığı gibi Tunus’taki siyasi seçkinler için de sürpriz oldu. Bin Ali’nin ülkeden kaçması ve yönetimde oluşan boşluk, Tunus siyasetinin deneme yanılma sürecine girmesine yol açtı. Her aşamada yeni bir siyasi parti ya da partiler grubu gündeme geldi ve ülke yönetiminde söz sahibi oldu, ancak her seferinde de ülke yönetiminde başarısız oldular. Yönetme girişimleri fiyaskoyla sonuçlandı. Bunun sonucu olarak siyasi çekişmeler yaşandı, her seferinde iktidara gelen partiler en ufak bir başarı dahi elde edemediler” ifadelerini kullandı.
Sokağın tepkisinden çekindi
Özkan’ın “Peki bu anayasal darbe, koalisyon ortaklarını tamamına yapıldığı halde ortakların bir kısmı sert tepkiler verirken bir kısmının ise sessiz kalmasını nasıl yorumlamalı? Örneğin Başbakan Meşişi, gayet uysal davrandı ve Kays bin Said’in belirleyeceği başbakana koltuğu teslim edeceğini söyledi” sorusuna Corşi, “Bu kişiler, Kays bin Said’in bu kadar ileriye gideceğini öngörmemişlerdi. (...) Said’in tutumu belirginleşince her siyasi parti, kendi çıkarına hizmet edecek tutumu takınmaya başladı. Her şeyden önce siyasi partilerin önemli bir bölümü, Said’in adımlarını riskli ve anayasal meşruiyete ters olarak görmesine rağmen Cumhurbaşkanı’yla diyalog kurmak ve meydana gelen baskıyı azaltma yönünde tercihini kullandı. Nahda ve ortağı Kerame Koalisyonu ise halk baskısı karşısında kendini buldu ve daha sert tepki verme hatta sokağa çıkma eğilimi gösterdi. Nahda’nın bütün bunlara rağmen sokağa çıkmaması, büyük ölçüde koalisyon kurduğu siyasi partilerle birlikte sokağa inmesinin mümkün olmadığını görmesinden kaynaklandı. Nahda’nın gösterilere yönelmemesinin bir başka nedeni ise sokağın tepkisiydi. Tunus sokağı, siyasetin boş vaatlerinden ve kısır döngüsünden kurtulma amacıyla Cumhurbaşkanı’nın yaptıklarının arkasında durdu ve ona destek verdi” cevabını verdi.