AKP İKTİDARI, 15 TEMMUZ’DAN SONRA KEMALİZMİ MUHAFAZAKÂR TONDA GÜNCELLEYİP GÜÇLENDİRDİ
23 yıllık umut boşa çıktı
Yeni Şafak yazarı İsmail Kılıçarslan: “23 yıldır AK Parti’nin Kamalizmi tarihin çöp tenekesine yollamasını umut ediyordum. Ama 15 Temmuz’dan sonra Kamalizm, kendisinin de hiç ummadığı şekilde ‘prime dönem’ diyebileceğimiz bir dönem yaşamaya başladı.”
Kemalist toplum tasarımı
SETA Siyasî Araştırmalar eski Direktörü ve Başbakan eski Başmüşaviri Hatem Ete de “Erdoğan, Kemalist siyaset ve toplum tasarımını popülist ve muhafazakâr bir tonla güncelleyerek daha da güçlendirdi” değerlendirmesini yapmıştı.

***
15 Temmuz Kemalizm’i parlattı
Yeni Şafak yazarı İsmail Kılıçarslan, “Kamalizm’i de ikmal ettik Elhamdülillah!” başlıklı bir yazı yazdı.
Kılıçarslan şunları söyledi: “İş sonunda geldi geldi, Kastamonu’da, AK Partili vekil bilmem kimin de katılımıyla Şapka ve Kıyafet Devriminin bilmem kaçıncı yılını coşkuyla kutlamaya dayandı. Ne diyelim, “Kamalizm’i de ikmal ettik elhamdülillah. Allah mübarek etsin. Uzun uzun anlatacak değilim. Kısadan söyleyeyim: Bugün Türkiye’yi a noktasından b noktasına selamet içerisinde, toplumsal barış içerisinde, bir arada yaşama kültürü içerisinde götürmek isteyen her sağlıklı politik hareketin tek, bir tek ajandası olmalıdır: “Bir akıl dışılık ideolojisi, bir akıl tutulması olan Kamalizm’i bertaraf ederek Türkiye’ye temiz, ışıklı, tehlikesiz bir sayfa açmak.”

Memleketin başına gelmeyen kalmadı
“Dümdüz, apaçık konuşmak gerekirse 23 yıldır AK Parti’nin bu akıl dışılık ideolojisini yenmesini, tarihin çöp tenekesine yollamasını umut ediyorum. Fakat sanırım bu artık bu boş bir hayalden ibaret. Yalan yok. AK Parti, 2002-2008 arasında bu hesaplaşmayı yapamayacağını pekala biliyordu. 2008 sonrası eline bir fırsat geçtiğini hissetti ancak bu sefer de memleketin başına gelmeyen kalmadı. Biz de hep “dur bakalım, sıra nasılsa Kamalizm’e de gelir” diyerek bekledik. 15 Temmuz sürecinden sonra ben “tamam işte, tam sırası artık” demiştim. Ama sıranın Kamalizm’e gelmesini bir yana bırakalım, 15 Temmuz süreci sonrası Kamalizm, bence kendisinin de hiç ummadığı şekilde “prime dönem” diyebileceğimiz bir dönem yaşamaya başladı.”
Haber Merkezi