"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ekosistemi bozduk virüs istilâsına uğradık

20 Nisan 2020, Pazartesi
İNSANOĞLUNUN TABİATTAKİ İLAHÎ DENGE VE DÜZENİ BOZAN MÜDAHA-LELERİ, VİRÜSLERİN VE BULAŞICI HASTALIKLARIN YAYILMASINA YOL AÇTI.

Biyolojik çeşitlilik azaldı

ABD ve Avustralya’da yapılan bin araştırma, tabiî yaşama alanlarına insanların yaptığı müdahalelerle biyolojik çeşitliliğin azalmasının ve ekosistemdeki bozulmanın virüslerin daha geniş bir ölçekte yayılma ihtimalini arttırdığını ortaya koydu.

Ormanlar tahrip edildi

İnsanlar ormanları tahrip edip diğer canlıların hayat alanlarına yerleştikçe, normalde bu alanlardan dışarı çıkmayacak olan organizmalara maruz kalıyor.  İlk kez rastlanan bulaşıcı hastalıklar 1980'lerden bu yana her on yılda bir üçe katlandı.

***

Ekosistemi bozduk virüs istilâsına uğradık

Yaşama alanlarına insanlar tarafından yapılan müdahalenin sebep olduğu ekosistemdeki bozulma Koronavirüsün yayılma hızını arttırdığını ortaya koyuyor.

Komplo teorisyenleri, Çin’in Vuhan şehrinde Aralık 2019’da görülmeye başlamasının ardından koronavirüsün bir laboratuvar ürünü olduğunu iddia etmekte gecikmedi. Ancak bilim insanları, virüsün hayvan kaynaklı bir hastalık olduğu ve hayvandan insana geçtiği konusunda hemfikir. Buna göre virüs başka bir memeliye bulaşmadan önce yarasalarda görülüyordu. Virüsün laboratuvarda üretilmediği gerçeği, insanların şu an yaşadığımız pandemide bir rolü olmadığı anlamına gelmiyor. ABD ve Avustralya’da yapılan kapsamlı bir araştırma, yaşam alanlarına insanlar tarafından yapılan müdahalenin, biyolojik çeşitliliğin azalmasının ve ekosistemdeki bozulmanın virüslerin daha geniş bir ölçekte yayılma ihtimalini arttırdığını ortaya koyuyor. İlk kez rastlanan bulaşıcı hastalıkların sayısı 1980’lerden bu yana her on yılda bir üçe katlanmış durumda. Bunların üçte ikisi hayvan kaynaklı ve bunun yüzde 70’i de vahşi hayvanlardan insanlara bulaşıyor. Bunlar arasında Ebola, HIV, domuz gribi ve kuş gribi var örneğin.

Sebep olan bizleriz 

Sürdürülebilir Avrupa Araştırma Enstitüsü’nden çevrebilimci Joachim Spangenberg’e göre ekosistemleri bozmakla hayvanlarda bulunan virüslerin de insana geçmesinin şartlarını hazırlamış olduk. DW’ye konuşan Spanberg, “Bu duruma sebep olan biziz, hayvanlar değil” diyor. İnsanlar ormanları tahrip edip diğer canlıların yaşama alanlarına yerleştikçe, hastalıklara yol açan, ama normalde bu alanlardan dışarı çıkmayacak olan organizmalara maruz kalıyor. Teksas Üniversitesi Sağlık Bilimleri Merkezi’nden virolog Prof. Yan Xiang’e göre vahşi hayvanlara giderek daha da fazla yaklaşıyoruz. Xiang, “Bu bizi vahşi hayvanlardaki virüslerle daha çok temasa geçiriyor” diyor. Benzer bir şekilde Yeni Zelanda’daki Massey Üniversitesi’nden enfeksiyon hastalıkları profesörü David Hayman da, “Nüfusun ve nüfus yoğunluğunun artması ile yaşama alanlarının insanlar ve çiftlik hayvanları tarafından tahrip edilmesi enfeksiyon riskini arttırıyor” tesbitinde bulunuyor.

Hastalık riski artıyor

Geçen yüz yıl içinde, dünyadaki organizmaların üçte ikisinin yuvası olan tropik ormanların yarısı imha edildi. Yaşama alanındaki bu çarpıcı kayıp elbette bütün ekosistemi etkileyecek. “Bunun içine sürekli unuttuğumuz enfeksiyonlar da dahil” diyor Profesör Hayman. Bilim insanları, beslenme zincirinin üstünde yer alan hayvanların azalmasıyla daha aşağıdaki hayvanların, meselâ daha çok patojen, yani hastalığa sebep olan bir organizma taşıyan tavşan ya da farelerin, bu boşluğu doldurduğuna dikkat çekiyor. Doğal Yaşamı Koruma Derneği’nden Alice Latinne, “Bu sadece ekosistemimizde ne kadar tür olmasıyla ilgili değil. Hangi türlerin olduğuyla da ilgili bir mesele” diyor.  Latinne, “Her tür, ekosistemde farklı bir rol oynar ve birini diğeriyle değiştirdiğinizde hastalık riskini çok büyük oranda artırmış olursunuz. Bunu bazen tahmin bile edemeyiz” değerlendirmesinde bulunuyor. Yaşam alanlarının tahribi aynı zamanda hayvanları ve tabiî onların taşıdığı patojenleri de başka bölgelerde yaşamaya itiyor. İnsanların yaşadığı bölgeler gibi.

Güvenle yaşamanın bir yolu bulunmalı

Çevrebilimci  Spangenberg’e göre ekosistemlerin bozulmasının enfeksiyonların artması üzerindeki etkisi, aslında “tek sağlık” kavramın ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Yani ekosistemdeki diğer hayvanların, canlıların ve insanların sağlığının birbirine bağlı olduğu fikrini. Bunlardan birinin dengesi bozulduğunda diğerleri de aynı şeyi deneyimliyor. Doğal Yaşamı Koruma Derneği’nden Alice Latinne ise sadece ekonomik düzeyde bakıldığında bile “değişmek zorunda kalınacağından” bahsediyor. Zira hastalıkların ortaya çıkması ve bunun yayılma maliyeti, çevreyi sömürmenin ekonomik getirisinden çok daha yüksek. “Tabiatın bir parçasıyız. Sağlığımız vahşi hayat ile, hayvan sağlığı ve çevre sağlığı ile bağlantılı. Ekosistemin bir parçasıyız” diyor Latinne ve ekliyor: “Birlikte güvenle yaşamanın daha iyi bir yolunu bulmalıyız.”

Okunma Sayısı: 2507
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Mehmet

    20.4.2020 05:29:29

    En basit bir örnek; bir makina üreticisi cihazın yanına bir kullanma klavuzu koyar ki müşteri onu en verimli şekilde kullansın v.s. Evet, kainatı var edenden bu kadar uzak kalma elbette sadece tabiatta değil insanın fıtratında da bozulmaları getirmiştir. Ve şu an depremler oluyor, çünkü ailenin temelleri sallanıyor!

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı