"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Haklı şura ihlası netice verir

05 Ocak 2017, Perşembe
Dr. Ömer Önbaş, Bediüzzaman’ın, “Meşveretle reylerinizi teşettütten muhafaza ediniz” emrini hatırlatarak, “O, ‘Haklı şura ihlası netice verdiğinden’ buyurarak, ihlas prensiplerine göre yapılan bir meşveretin “haklı şûrâ” olduğunu ifade etmektedir” dedi.

Dr. Ömer Önbaş, Süleymaniye Yeni Asya Vakfı Konferans Salonu’nda Demokrat Eğitimciler Derneği’nin (DED) dâveti üzerine “İhlâs Risalesi Penceresi’nden Haklı Şûrâ” konulu bir seminer verdi.

Ömer Önbaş seminerde, “Varlık imanı, iman ameli, amel ihlâsı netice vermelidir.” diyerek, Bediüzzaman’ın “İhlâs, İktisat ve Hücumat-ı Sitte Risalelerini mabeyninizde beraber okuyunuz” dediğini ifade etti. Önbaş, Bediüzzaman’ın, “Meşveretle reylerinizi teşettütten muhafaza ediniz” emrini hatırlatarak şunları kaydetti: 

“O, ‘Haklı şûrâ ihlâsı netice verdiğinden’ buyurarak, ihlâs prensiplerine göre yapılan bir meşveretin “haklı şûrâ” olduğunu ifade etmektedir. Mesleğimizin esası ihlâs olduğundan ihlâsın bir masaya benzeyen dört ayağı veya yedi şavtla Kâbe’nin dört duvarını tavaf ederek yapılan ibadete benzetilmiştir. İşte buna da “İhlâs-ı tâmme” denilmektedir. Peki, ihlâsın dört temel esası nedir? 1. Amelinizde rızay-ı İlâhî olmalı. 2. Kardeşlerinizi tenkit etmemek. 3. Bütün kuvvetinizi ihlâsta ve hakta bilmek. 4. Kardeşlerinizin meziyetleri ile iftihar etmektir.

Kardeşlerimizi haklı olsanız da tenkit etmemek gerekir. Haklı olsa da bu meselede niza çıkaran haksızdır. Zira bir vücudun azaları ve bir fabrikanın çarkları gibi birbiri ile çekişmeden aynı amaca hizmet etmelidir. Azalar ve çarklar farklıdır, küçük ve büyükleri vardır. Ama hepsi kendi makamında ve yerinde hayatî önemi vardır. En küçük bir organ ve çark görevini yapmazsa bütün vücut ve fabrika zarar görür.”

Küfr-ü mutlakı ne durdurur?

“Risale-i Nur mesleğinde mücadele yoktur; mukabele vardır. Küfr-ü mutlakı durduracak olan siyaset ve diplomasi değil, Risale-i Nurdur. Yani iman hakikatleridir.” diyen Dr. Önbaş, kardeşlerinin meziyetleri ile iftihar etmeye “Tefani” denildiğini, bu da kardeşlerin güzel meziyetlerini öne çıkarıp onlarla övünmek olduğunu hatırlattı. 

Şahs-ı manevi nedir?

Dr. Önbaş, “Cemaat bir şahs-ı manevidir. Şahs-ı meslekî olursa bu cemaat olmaz tarikat olur.” diyerek, “Cemaatı şahs-ı manevî yapan sır “İstişare”dir. Ondan çıkan karar cemaatin kararı olup sahiplenenleri “şahs-ı maneviye” dahil eder. Şahs-ı manevide kusurlar değil, meziyetler toplanır” sözlerini sarfetti.

Şahs-ı manevÎ nasıl oluşur?

Dr. Önbaş, şahs-ı manevinin oluşmasını, “İttihad-ı maksat ve ittifak-ı vazife ile bir çizgide omuz omuza vermekle. Yani üç tane birin yanyana gelmesi ve omuz omuza vermesi ile 111 olduğu gibi bir çizgide durmak...” şeklinde açıklayarak, şahs-ı maneviyi ortadan kaldıran ve bozanın ise meylü’t-tefevvuk olduğuna dikkat çekerek, “Meylü’t-tefevvuk ile bir çizgide omuz omuza duran 1 o çizginin üzerine çıkınca 111 sırrı ortadan kalkar ve o sadece 1 olarak kalır. Ayrıca 111’i 11’e indirgeyerek şahs-ı manevinin gücünü azaltıp ona zarar verir. Bu sebeple Peygamberimiz (asm) ‘Meşvereti Allah bu ümmetime rahmet kıldı. Kim ona yapışırsa isabet eder, kim terk ederse hatadan kurtulamaz’ buyurdular. Böylece meşveret Bediüzzaman’ın dediği gibi ‘Şahs-ı manevinin reyini onlara bildirir.’” şeklinde konuştu.  

İstanbul - Yeni Asya

Okunma Sayısı: 1954
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • İ. Seyda

    5.1.2017 22:02:44

    Bu "haklı Şura" kavramı önemlidir. Buradaki haklı kelimesinin altını çizmek gerekir. Mesveret ve Şuralar, hakikate ulaşmak için bir araçtır. Amaç haline getirilmemelidir. Sadece ekseriyetin niceliğine bakmak yeterli değildir. İşleyişte adalet ve kanun hakimiyeti de olmalıdır. Örneğin siyasal iktidarın çoğunluğa sahip olması yeterli olmaz. Meclislerde hukuk üstün olmalı ve adalet üzere hareket edilmelidir.

  • Rüstem Garzanlı

    5.1.2017 09:48:56

    Sayın doktorum; Risale-i Nur'dan geçen dustur ve prensipleri çok güzel izah etmişsiniz. Allah sizden ebeden razı olsun. Amin... Bu söylediklerin elbette bir ihtiyaca binaen söylemişsin. Amma hangi Risale-i Nur talebesi ile konuşsan hemen hemen benzer konuşmalarla karşılaşıyoruz. Umumiyetle ayni fikir, ayni görüş, o zaman bu ne ayrılıklar, bu ne çekişmeler, bu ne ihtilaflardır. Bir türlü akıl ede miyorum. İnandığım tek bir şey var, o da yeterince Risale-i Nur eserleri okunmuyor. Laakal 15 günde bir okunması gereken İhlas Risalesi okunmuyor. Uhuvvet Risalesi okunmuyor.Gurur, enaniyet, benlik, siyaset ve ticaret ağır basıyor diye tahmin ediyorum. Yukarıda ki temenni ve isteklerinize katılıyor, Allah'a emanet olunuz, selam ve dua ile...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı