İktisatçı Cüneyt Akman, şu an Türkiye’de her şeyin olabileceğini söyleyerek, her an ülkenin erken seçime gidebileceğine dikkat çekti.
İktisatçı Cüneyt Akman döviz kurlarındaki yükselişin, geri adım atılan yargı reformlarıyla ilgisi olup olmadığını DW Türkçe’ye anlattı. Yaşanan bütün sıkıntıların altında Türkiye’deki keyfi yönetimin olduğunu söyleyen Akman, “Bu keyfi yönetim hem iç, hem de dış politikada sıkıntılara yol açıyordu. Bugün geldiğimiz noktada bunu aşmak için reform hareketleri yapılmaya başladı. Piyasa da olumlu karşılık verdi ve ‘bunları Türkiye’nin normalleşmesinin teknik adımları’ olarak algıladı” dedi. “Bülent Arınç’ın sözleri, Bahçeli’nin karşı çıkışı ve Erdoğan’ın da Arınç’a karşı cephe almasıyla bu algı ortadan kalktı mı yani?” sorusuna Akman, “Bunlar yaşanınca “Bu ne perhiz? Bu ne lahana turşusu?” dediler. Piyasalar yeniden Türkiye’de bir reform olmayacağını düşünmeye başladı” cevabını verdi.
SiyasÎ ortamın normalleşmesi şart
Erdoğan’ın tercihini Bahçeli’den yana kullanıp kullanmadığını yorumlayan Akman, “Erdoğan, çok kısa vadede vaatlerle iki adım ileri, bir adım geri giderek ülkeyi yönetebilir. Ancak kısa vadede Bahçeli ile anlaşmak zorunda, başka çaresi yok. Uzun vadede ise Avrupa ile de anlaşmak zorunda. Buna, ‘fakir otoriter rejimler trajedisi’ diyebiliriz. Petrolünüz yoksa, boyuna müjdesini verdiğiniz gazlar gerçekten gaz değilse, yapacak bir şeyiniz yok. Parasız diktatörlük buraya kadar” dedi. Reformlar gerçekleşseydi doların daha iyi bir seviyede olacağına dikkat çeken Akman, “Doların bu durumda olmasının altında yatan yapısal ve ciddi ekonomik sebepler var. Borçluyuz, borçların vadesi dolmak üzere… Meseleleri kalıcı olarak çözmek için önce siyasi ortamın normalleşmesi şart” ifadelerini kullandı.
Böyle devlet olmaz
Erken seçimle ilgili değerlendirmelerde bulunan Akman, “Yakın zamana kadar erken seçim ihtimali görmüyordum. Ancak şu an her şey çok karıştı. Ekonomi çığrından çıkar ve sürdürülemez hale gelirse, Bahçeli’nin kendisi bile ülkeyi erken seçime götürebilir. Ya da tam tersine Erdoğan, Bahçeli’den uzaklaşmak ve reformları gerçekleştirmek için erken seçim isteyebilir. Şu andan itibaren Türkiye’de her şey olabilir diye düşünmek lâzım” dedi. “‘Ekonomi, demokrasi olmadan yürümez’ diye bir şey yok” diyen Akman, şu şekilde devam etti: “Ekonomi, kanun ve kurallar olduğu sürece demokrasisiz de yürür. Türkiye’nin temel sorunu demokrasinin olmayışı değil, devlet olmanın temel özelliklerini yitirmiş olması. Türkiye, mafya liderleriyle çalışan, işbirliği yapan, hiçbir kurumun olmadığı, yargının işlemediği, güvenin kalmadığı bir yapıya dönüştü. Böyle devlet olmaz, böyle toplum olmaz. En önemlisi, böyle ekonomi olmaz.”