SON KAR YAĞIŞINDA YAŞANANLAR, İSTANBUL HAVALİMANI İÇİN YAPILAN UYARILARI BİR DEFA DAHA GÜNDEME TAŞIDI
“YERİ UYGUN DEĞİL”
Yoğun kar sebebiyle bütün seferlerin iptal edilmesi ve kargo hangarının çökmesi, tartışmaları yeniden alevlendirdi. Uzmanlar seçilen yerin havalimanı için uygun olmadığı konusunda yaptıkları ikazların doğrulandığını söylüyorlar.
107 GÜNÜ FIRTINALI
ÇED Raporunda yılın 107 günü fırtınalı, 65 günü yoğun bulutlu olan bu kıyı bölgesinde hava taşımacılığı ve piste iniş ve kalkışlarda çevre şartları bakımından sorun çıkabileceği belirtilmişti.
***
İkazlar haklı çıktı
İstanbul Havalimanı’nda bulunan bir hangarda yaşanan çöküntü ve etkili yağış ve fırtına sebebiyle havalimanının trafiğe kapatılması havalimanı yapılmadan önce uzmanların uyarılarında haklı olduğunu ortaya çıkardı.
Pazartesi günü öğle saatlerinden itibaren yoğunluğunu arttıran kar yağışı İstanbul’da yalnız kara trafiğini değil hava trafiğini de olumsuz etkiledi. Sabiha Gökçen Havalimanı ve faaliyetleri devlet uçakları, özel jetler ve hava taksileri ile sınırlandırılan Yeşilköy Havalimanı çalışırken şehrin kuzeyinde Karadeniz kıyısına yapılan yeni İstanbul Havalimanı’nda önceki gün öğle saatlerinde uçuşlar durduruldu. İstanbul Havalimanı’nda bulunan Turkish Cargo’ya ait bir hangarda yaşanan çöküntü ve etkili yağış ve fırtına sebebiyle havalimanının trafiğe kapatılması, yeni havalimanının ihale ve inşaat sürecinde devam eden tartışmaları yeniden gündeme getirdi.
O dönem Yeşilköy Havalimanı’nı kapatarak yeni bir havalimanının yapılmasına karşı çıkan Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), İstanbul İl Koordinasyonu’nun 2014 yılında hazırladığı raporun meteorolojik verilerle ilgili kısmını sosyal medya hesabında yayınlayarak İstanbul Havalimanı’nın yeri konusundaki itirazını hatırlattı.
Proje alanı rüzgara açık
Raporda, ‘‘Proje alanı doğrudan deniz üzerinden gelen rüzgârlara açıktır. Uçuş için uçağın gelen rüzgârı önden alması gerekir, yandan ya da arkadan alması tehlikelidir. Ayrıca Türk Hava Kurumu Teknik Birimi’nin, Karadeniz tarafından gelen rüzgârlar sebebiyle projeye onay veremediği bilinmektedir. Bu nedenlerle raporda kullanılan meteoroloji istasyonlarının verileri proje alanındaki değerleri yansıtmamaktadır. Yılda 150 milyon kişinin taşınacağı bir havalimanında meteorolojik parametrelerin gerçekliğe uygun olarak ölçülebilmesi için proje alanında bir meteoroloji istasyonu kurulmalı ve en az 5 yıllık bir ölçümden sonra projenin yapılıp yapılmayacağına karar verilmelidir. Raporda ayrıca iklim değişikliğinden kaynaklanan riskler (hortum, aşırı sağanak yağışlar ve fırtınalar) de değerlendirilmemiştir. İklim modelleri ile bu riskler değerlendirilebilmektedir. ÇED Raporu’na göre yılın 107 günü fırtınalı, 65 günü ise yoğun bulutlu olan bu kıyı bölgesinde hava taşımacılığı ve piste iniş ve kalkışların fiziksel çevre şartları bakımından sorun yaratabilir’’ ifadelerine yer veriliyor.
Aynı sıkıntılar devam edecek
Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Başkanı Akif Burak Atlar, VOA Türkçe’ye, yer seçiminde hata yapıldığı için İstanbul Havalimanı’nda benzeri sorunların devam edeceğini söyledi. Atlar, ‘‘Biz en başından beri karşı çıkıyorduk bu projeye. Orada kesilen ağaçlar, bölgenin florası faunası bir tarafa bıraksak bile havalimanının yer seçimi kesinlikle doğru değildi. Neden o bölge seçildi? Havalimanı 8 bin hektar alan. Bunun çok büyük bir bölümü orman alanı. Özel mülkiyete konu olmayan alan olduğundan kamulaştırma maliyeti olmayacaktı, o nedenle burası tercih edildi. Ama meselâ ÇED raporu dahi meteorolojik verilerin dikkate alınmadığını itiraf ediyordu. Karadeniz kıyısında yoğun kar yağışı olmasa da sık sık yoğun sis ve yoğun yağış oluyor. Zaten daha önce de aksamaların olduğu medyaya yansıdı. Bundan etkilenmemesi mümkün değil. Daha sonra da benzeri doğa olaylarında İstanbul Havalimanı’nda aynı sıkıntılar yaşanacak’’ dedi.
Haber Merkezi