10 ÜLKEYLE PATLAK VEREN BÜYÜKELÇİ KRİZİNE ESKİ DIŞİŞLERİ BAKANLARININ YORUMU: TÜRKİYE ZARAR GÖRECEK. HUKUKU AYAKLAR ALTINA ALARAK DIŞ POLİTİKAYI AT PAZARLIĞINA ÇEVİREN BU İKTİDAR, ÜLKEMİZİN İTİBARINI YOK ETTİ.
SAVAŞ İLANINDAN BİR ÖNCEKİ ADIM
AKP hükümetlerinin ilk Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış: “Diplomatik geleneklerimizde emsali görülmemiş bir durum olacak. Bu uygulama, savaş ilanından bir önceki adım. Türkiye bu diplomatlar hakkında böyle bir karar alırsa her ülke kendi karşı hamlesini yapacak. Türkiye bundan zarar görecek.”
DEVLET AKLI GİTTİ, SOKAK AĞZI GELDİ
Eski Dışişleri Bakanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu: “Yapılanın ne Kavala ile, ne de yargı bağımsızlığı ilgisi var. Öyle olsaydı Rahip Brunson Trump’ın telefonuyla, Deniz Yücel Merkel’in talebiyle bırakılmazdı. Devlet aklının yerini sokak kavgası söylemi aldı. Ülkeye yazık ediyorsunuz.”
EMEKLİ BÜYÜKELÇİLER KONUŞTU
Faruk Loğoğlu: Pandora kutusunu açar
Dışişleri Bakanlığının geçmişteki müsteşarlarından deneyimli diplomat, emekli büyükelçi Faruk Loğoğlu: “Elçilerce hukukî bir konu siyasallaştırıldı ve Kavala’ya da faydası olur mu meselesi ayrı konu. Ama bu diplomatları ‘istenmeyen kişi’ ilan etmek Türkiye için pandora kutusunu açacaktır. Avrupa Konseyi gibi tüm mekanizmalarda Türkiye aleyhine süreçler işleyecektir.”
Oğuz Demiralp: Batıda daha da izole oluruz
Avrupa Konseyi başta olmak üzere Türkiye’yi Avrupa nezdinde temsil etmiş deneyimli diplomatlardan emekli büyükelçi Oğuz Demiralp: “Sonuçları iyi olmayacaktır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve o çerçevedeki AİHM’in kararına uyulmaması, Türkiye’nin Avrupa Konseyi üyeliği boyutunda tartışılmaktadır. Avrupa Konseyinde zaten Kasım ayında Türkiye’yle ilgili görüşme yapılacaktır. Eğer Konseyin Türkiye’ye anlayışlı tutum alma ihtimali varsa da o ihtimal çok ciddi azalacaktır. Türkiye’nin Batı dünyasında izolasyonu artacaktır.”
***
Olan, Türkiye’ye oluyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 10 büyükelçiyi istenmeyen adam ilan etme ‘talimatı’, bu durumdan Türkiye’nin zarar göreceği yorumlarına sebep oldu.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Osman Kavala’nın serbest bırakılması yönünde çağrıda bulunan on ülkenin büyük elçisiyle ilgili olarak “Talimatı Dışişleri Bakanımıza verdim, ‘Bu 10 büyükelçinin bir an önce istenmeyen adam ilân edilmesini hemen halledeceksiniz’ dedim” açıklamasını yapmıştı. Erdoğan’ın bu çıkışına tepkiler büyüyor.
Ülkeye yazık ediyorsunuz
Konuya ilişkin düşüncelerini kişisel Twitter hesabı üzerinden paylaşan Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu, on büyükelçiyi istenmeyen adam ilân etmenin ne Osman Kavala ile ne de yargı bağımsızlığıyla bir ilgisi olmadığını belirterek “Öyle olsaydı ağır ithamlar altındaki Rahip Brunson Trump’ın telefonu ile Deniz Yücel ise Merkel’in talebiyle bırakılmazdı” dedi. Davutoğlu, konuya ilişkin paylaşımında “Ülkeye yazık ediyorsunuz” ifadesini kullanırken şunları kaydetti: “Devlet aklının yerini sokak kavgası söylemi aldı. Ülkeye yazık ediyorsunuz! Bağımsız yargımızın kararlarına karşı iç ve dış müdahalelere hep birlikte karşı çıkalım. Ancak, yargımızın başka başkentlerden talimatlarla çalışabileceği algısını bu iktidar oluşturmuştur.”
Neden kriz çıkarıyorsunuz?
Ülkenin itibarının yok edildiğini de sözlerine ekleyen Ahmet Davutoğlu, “Hukuku ayaklar altına alarak, dış politikayı at pazarlığına çeviren bu iktidar, ülkemizin itibarını yok etmiştir. Kavala’ya her vatandaşımızın hak ettiği bağımsız ve adil yargılanma hakkını verdiğinizde başka başkentleri de susturursunuz” ifadelerini kullandı. Söz konusu ülkelerin, Türkiye’nin en çok ihracat yaptığı ülkeler olduğuna dikkat çeken Gelecek Partisi lideri, “En fazla ihracat yaptığımız ülkelerle tarihimizin en büyük diplomatik krizini çıkarmak için bu telaş ve istek nedendir? Adaletinizden kendi vatandaşlarınız şüphe duyarken ne yargınızın ne de ülkenizin bir itibarı kalmaz. Yazık” ifadelerini kullandı.
Karşı hamle yapacaklar
Konuya ilişkin VOA Türkçe’nin sorularını cevaplayan AKP’nin kurucu isimlerinden, AKP hükümetindeki ilk Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış, Erdoğan’ın talimatını uygulatabileceğini, ancak bundan Türkiye’nin zarar gereceğini söyledi.
Yakış, “Ben yaptım oldu derseniz yapılır. Diplomatik geleneklerimizde emsali görülmemiş bir durum olacaktır. Diplomatlar ile ilgili ‘persona non grata’ ilân ettiğinizde söz konusu ülkelerle diplomatik ilişkilerinizi ciddî bir çıkmaza sürüklemiş olursunuz. Bu uygulama diplomatik ilişkilerde, geçmişi itibariyle savaş ilân edilmesinden bir öncesindeki adım olarak yorumlanmaktadır. Söz konusu diplomatlarca böylesi bir ortak açıklama yapmaları gerekir mi gerekmez mi meselesinden bağımsız olarak değerlendirme yapmalıyız. Çünkü Türkiye bu diplomatlar hakkında böyle bir karar alırsa her ülke kendi karşı hamlesini yapacaktır. Türkiye bundan zarar görecektir” dedi.
Batıda daha da izole oluruz
Avrupa Konseyi başta olmak üzere Türkiye’yi Avrupa nezdinde temsil etmiş deneyimli diplomatlardan emekli Büyükelçi Oğuz Demiralp Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın büyükelçi çıkışını, “Sonuçları iyi olmayacaktır. Persona non grata ilân ettiğinizde o ülkeler de karşılık da verirse Türkiye’nin uluslar arası platformlardaki tüm diplomatik temaslarını olumsuz etkileyecektir” sözleriyle değerlendirdi. VOA Türkçe’nin sorularını cevaplayan Demiralp, “Elçiler hakkında persona non grata ilânı yapılan ortak açıklamaya karşı bir anlamda orantısız tepki gösterilmesi de olacaktır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve o çerçevedeki AİHM’in kararına uyulmaması, Türkiye’nin Avrupa Konseyi üyeliği boyutunda tartıştırmaktadır. Avrupa Konseyi’nde zaten Kasım ayında Türkiye’yle ilgili görüşme yapılacaktır. Eğer Konsey’in, Türkiye’ye anlayışlı tutum alma ihtimali varsa da o ihtimal çok ciddî azalacaktır. Türkiye’nin Batı dünyasında izolasyonu arttıracaktır. Bu on devlet, Batı dünyasını temsil etmek noktasında devletler” diye konuştu.
Pandora kutusunu açar
Dışişleri Bakanlığı’nın geçmişteki müsteşarlarından deneyimli diplomat, emekli Büyükelçi Faruk Loğoğlu, VOA Türkçe’ye yaptığı açıklamada Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın diplomatlarla ilgili sözlerini değerlendirdi. Sözkonusu on ülke tarafından “mütekabiliyet” esasına dayalı olarak tepki verme ihtimali bulunduğunu kaydeden Loğoğlu, Türkiye’nin bu ülkelerdeki büyükelçileri için de benzer şekilde sınırdışı etme kararı işletilebileceğine işaret etti. “Elçilerce hukuki bir konu siyasallaştırıldı ve Kavala’ya da faydası olur mu meselesi ayrı konu” diyen Loğoğlu, “Ama bu diplomatları ‘istenmeyen kişi’ ilân etmek ise Türkiye için pandora kutusunu açacaktır. Avrupa Konseyi gibi tüm mekanizmalarda Türkiye aleyhine süreçler işleyecektir diye konuştu.
Haber Merkezi