MAZLUMDER’den Boğaziçi’ndeki protestolara yönelik yapılan açık-lamada, polis şiddetinin olayları provoke ettiğine dikkat çekildi.
HAYREDDİN EKMEN - İSTANBUL
MAZLUMDER’den Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör atanması sonrasında başlayan protestolara yönelik yapılan açıklamada, polis şiddetinin olyları provoke ettiğine dikkat çekildi.
Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör atanması sonrasında başlayan protestolar her geçen gün farklı nitelik kazanarak devam ettiğine, olayların gelişimine paralel birçok defa şahit olduğumuz polis şiddeti örneklerinin de görülmeye başlandığı belirtilen açıklamada, “Yapılan gösterilere yönelik orantısız güç kullanımı ve hukuksuz müdahaleler, eylemcilerdeki kinin artmasına neden olduğu gibi provokasyon peşindeki grupların bu tür eylemleri fırsata çevirerek başka boyuta taşımasına da zemin hazırlamaktadır.
Boğaziçi Üniversitesindeki protestolar sırasında gözaltına alınan bazı öğrencilerin gözaltı işlemleri sırasında başörtülerinin çıkartılıp takmalarına izin verilmediği, ters kelepçe takılarak yerlerde sürüklendiği ve annelerine küfür edildiği şeklinde sosyal medyaya yansıyan iddialar vahim, bir o kadar da kabul edilemezdir. Başta kolluk kuvvetleri olmak üzere devleti temsil edenlerin kuşanacakları tek zırh hukuk zırhıdır. Kamu otoritesinin keyfi kullanımı yoluyla hukukun dışına çıkılması, fiili yapanlar açısından bir suç olduğu gibi temel insani hakların ihlaline sebebiyet verir. Geçmişte birçok örnekte görüldüğü gibi bu tür müdahalelerin olayları tahrik etmekten başka işe yaramadığını da ayrıca hatırlatmak isteriz” denildi.
Toplanma ve gösteri hakkı anayasal haktır
Toplanma ve gösteri hakkı anayasal güvence altına alınmış temel insani bir hak olduğunun vurgulandığı açıklamada, “Devletin görevi düşüncelerini dile getirmek isteyenlere mâni olmak değil, provokasyonları engelleyerek bu ifadelerin özgürce dile getirilmesinin koşullarını sağlamaktır. Polisin yaşanan olaylara karşı sergilediği hukuk tanımaz tavrın, sürecin daha da alevlenmesini tahrik edecek bir potansiyel taşıdığı ve istenmeyecek daha vahim riskler içerdiği yadsınamaz bir gerçektir” ifadeleri de kullanıldı.