Bosna-Hersek'ın başşehri Saraybosna hem Avrupa’nın kalbinde oluşu hem de Osmanlı izleriyle ziyaretçilerin her zaman hoşnut kaldığı bir şehir olma özelliğine sahip. Saraybosna adeta bir açık hava müzesi görünümünde yeşile bürünmüş, ortasından geçen Milyaçka Nehri’yle iki kısımdan oluşuyor. Şehirde 400 yılı aşkın Osmanlı döneminden kalan çok zengin tarih ve kültür mirası bulunuyor.
Saraybosna gezisine Başçarşı’dan başlanabilir. Başçarşı, tek katlı dükkânları, sebili ve etrafını saran güvercinleriyle hâlâ buram buram Osmanlı kokuyor. Bakırcıları, kuyumcuları ve taştan sokaklarıyla adeta Kapalı Çarşı’nın üstü açık bir minyatürü gibi olan Başçarşı’daki kafelerde kahveyle günün yorgunluğu atılabilir. Yine burada bulunan lokantalarda “çevabi”nin (Türkiye’deki İnegöl köftesinin bir benzeri) tadına bakılabilir. Başçarşı gezilirken Gazi Hüsrev Bey Külliyesi de mutlaka görülmeli. Başçarşı’dan Ferhadiye Caddesi’ne yürürken meşhur Moriça Han ve Bursa Bedesteni de görülebilir. Saraybosna’da her dinin kendi ibadethaneleri ayrı mimarî tarzlarıyla bir başka güzellik katıyor şehre. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu döneminde “Avrupa’nın ilk tramvayı”nın faaliyete geçtiği Saraybosna’da, modernize edilen tramvayla, şehir turu yapılabilir. Saraybosna’yı ziyarete gelenler, ayrıca Osmanlı’dan kalan tekkeleri, savaşta vefat eden şehitlerle, Bosna-Hersek’in ilk cumhurbaşkanı merhum Aliya İzzetbegoviç’in mezarının bulunduğu Kovaçi’deki şehitliğini de gezebilir.
TABİATLA BAŞ BAŞA “VRELO BOSNE”
Saraybosna’dan yaklaşık 10 kilometre uzaklıktaki Bosna Nehri’nin kaynağının çıktığı İgman Dağı eteklerinde bulunan Vrelo Bosne’de ise tabiatla baş başa kalınabilir. Nehrin kaynağının billur gibi suyu, çevresindeki ördekleri ve kuğuları, ağaçları ve yeşilliğiyle adeta cennetten bir köşe olan Vrelo Bosne, kısa süreli Saraybosna’ya gelenlerin mutlaka ziyaret etmesi gereken yerlerden biri. Vrelo Bosne’nin üst kısmında bulunan kışın kayak yapılan Byelaşnitsa ve İgman Dağı’nda ise ziyaretçiler yazın bambaşka güzelliklerle karşılaşabilir. Dağ evlerinin ve otellerin bulunduğu, konaklama imkânlarının uygun fiyata olduğu İgman ve Byelaşnitsa’da, karlar arasındaki kardelenler, ancak bu mevsimde görülebilir.
NERETVA’DA RAFTİNG KEYFİ
Saraybosna’dan sonra ülkenin güneyinde kalan ve “Hersek” olarak adlandırılan bölge de mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerler arasında gösterilebilir. Saraybosna’dan Hersek bölgesinin en önemli şehri Mostar’a doğru yola çıkıldıktan yaklaşık 1 saat sonra Konyiç şehrinde mola verilip bir süre burası gezilebilir. Neretva Nehri’nin büyüleyici güzelliğiyle ikiye ayrılan şehri, bir “gerdanlık” gibi Osmanlı eseri tarihî Konyiç Köprüsü birleştiriyor. Konyiç’e gelenler, Tito’nun kimyasal silâh saldırısına karşı yaptırdığı “meşhur” sığınağını da gezebilir, ayrıca Neretva Nehri’nde rafting yapabilir. Neretva’nın tertemiz sularında, kanyonlar arasında 3 saat sürecek bir raftingle çevrenin tabiî güzellikleri görülebilir ve unutulamayacak bir heyecan yaşanabilir.
MOSTAR, BLAGAY VE POÇİTEL
Güneye doğru ilerlerken, yaklaşık 1 saat sonra Mostar’a ulaşılabilir. Tarihî evleri, camileri, konakları ve “Mostar Köprüsü”yle ünlü olan bu şehirde geceyi geçirmek en iyi tercih olabilir. Mostar’dan sonra, yine güneye doğru yola devam edilmesi halinde 15 dakika sonra Blagay’da büyük bir kayanın altından çıkan ve Neretva Nehri’ni besleyen Buna’nın soğuk suyu ve etkileyici manzarası görülebilir. Ancak burayı en fazla özel kılan, henüz Bosna fethedilmeden önce Balkanlar’ın İslâmlaşmasında önemli etkisi olan Anadolu erenlerinden Sarı Saltuk’a atfedilen tekke ve mezar. Hemen kaynağın kenarındaki Türk mimarisinin bütün özelliklerini yansıtan tekke, buraya gelen binlerce turistin de ilgisini çekiyor. Yine aynı güzergâhta yaklaşık 10 kilometre sonra, anayol kenarındaki taş evleri, kalesi, hamamı ve camisiyle ünlü, bir zaman Türklerin yaşadığı Poçitel Köyü gezilebilir. Kale çevresinde kurulan ve merdivenlerle çıkılan evlerin taş mimarî yapıları, bahçelerdeki çiçekleri ve Neretva Nehri manzarasıyla insanı büyüleyen Poçitel, ziyaretçileri adeta Orta Çağ’a götürüyor.
TRAVNİK, YAYTSE VE BİHAÇ
Saraybosna’dan yaklaşık 45 dakika uzaklıkta yeşilliği ve termal sularıyla ünlü Foynitsa şehrinde, Fatih Sultan Mehmed’in 1463’te Bosna-Hersek’i fethi sırasında, bu ülkede yaşayan azınlıktaki Fransisken tarikatı mensuplarına “özgürlük” bahşeden fermanının aslı buradaki manastırda görülebilir. Saraybosna’dan yaklaşık 1 saat uzaklıkta Travnik şehri ziyaret edilebilir. Osmanlı’ya onlarca vezir yetiştiren, Bosna-Hersek’in tam ortasında bulunan bu şehirde, Elçi İbrahim Paşa Medresesi, şehre hakim kalesi başta olmak üzere, aynı anda 7-8 minarenin görüldüğü çok sayıda tarihî cami gezilebilir. Ardından, kuzeybatı istikametine hareket edilmesi halinde Yaytse şehrinde mola verilebilir. Avrupa’nın en önemli şelâlesini bünyesinde barındıran, tarihî Türk evleriyle ünlü Yaytse şehri ziyaretinin ardından, kuzeybatı istikametine gidilmesi halinde yaklaşık 15 dakika sonra ise Plivsko Gölü ve çevresindeki şelâleler görülebilir.
BOSNA’NIN KRAYNA BÖLGESİ
Ülkenin kuzeybatısı “Krayna” olarak adlandırılıyor. Bu bölgenin en önemli şehirlerinin başında ise Bihaç geliyor. Bihaç’ı önemli kılan ise yemyeşil ormanlar arasından geçen, dünyanın sayılı temiz nehirlerinden biri olarak gösterilen, görenleri büyüleyen Una Nehri... Kenarında kamp kurulabilen, tertemiz suyunda yüzülebilen, balık tutulabilen ve rafting heyecanı yaşanabilen Una’yı görmek için her yıl dünyanın birçok bölgesinden insan bu bölgeye geliyor. Bihaç’ta tabiî güzelliğin yanı sıra Osmanlı’dan kalan Fethiye Camisi ve Kaptan Kulesi gibi tarihî eserler de ziyaret edilebilir. Yine bu bölgede Bihaç’la Cazin şehri arasında bulunan Osmanlı’nın batıdaki uç kalelerinden biri olan Ostrojac Kalesi de görülebilir. Bosna gezisi sırasında savaşın en acı izlerine ise Srebrenitsa’da şahit olunabilir. Saraybosna’ya yaklaşık 4 saat uzaklıktaki Srebrenitsa’ya gidilmesi halinde, Potoçari Mezarlığı’nda doğum tarihleri farklı, ancak ölüm tarihleri aynı olan binlerce kişinin mezarı karşısında gözyaşı dökmemek elde değil. Srebrenitsa gezisi, Bosna-Hersek tatilini tamamlayabilecek acı, ancak anlamlı bir ziyaret olabilir.
AYVAZ DEDE VE MUSALLA ŞENLİKLERİ
Bu yıl 501’incisi düzenlenecek ve Boşnakların büyük önem verdiği Ayvaz Dede Şenlikleri, 26 Haziran’da yapılacak. Donyi Vakuf şehrinde başlayan ve bölge halkının İslâmiyet’i tercih etmesine sebep olan Manisa Akhisarlı olan Ayvaz Dede’nin, kuraklık sırasında su çıkardığına inanılan bölgede yapılacak faaliyetlerin ardından, 1 Temmuz’da Sanski Most şehrindeki “Musalla” şenliklerine de katılınabilir. Fatih Sultan Mehmed’in Bosna fethi sırasında, batıda ulaştığı en uç noktada ordusuna Cuma namazı kıldırdığı Sanski Most şehrindeki Musalla meydanında, her yıl Temmuz ayının ilk Cuması yapılan faaliyetlere geniş katılımlar oluyor. Fatih’in ordusuna namaz kıldırması hatırasına, bölgedeki bütün camiler Cuma namazı sırasında kapatılıyor ve Musalla meydanında toplu şekilde Cuma namazı kılınıyor. Onbinlerce erkek ve kadının katılımıyla açık alanda kılınan bu namaz sırasında etkileyici bir manzara ortaya çıkıyor.