*Mesaj sahibinin kimlik bilgileri bizde mahfuzdur.
Bismillahirrahmanirrahim.
Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun. Öncelikle sizi, arkadaşlarınızı ve gazetenizi duruşunuz ve hakperestliğinizden dolayı tebrik ediyorum. Demokratik duruşunuz takdire şayan. Yolunuzda Allah (cc) yardımcınız olsun.
Öncelikle kendimi tanıtayım; halen (...) ceza infaz kurumunda PDY üyesi olmakla tutuklu olarak kalmaktayım. 15 Temmuz darbe girişimi sonrası, fişleme, ihbar ve iftiralara dayalı tutuklamalara maruz kalan, çoğunu cezaevinde tanıdığım koğuş arkadaşlarımla bir hayli zor şartlarda kalmaktayız. On dört kişilik koğuşlarda şu an 24 kişiyiz. 26 kişiye ulaştığımız zamanlar da oldu. Yaşama alanımızı kullanırken (tuvalet, abdest alma, namaz kılma vb.) pek çok sıkıntılarımız var. Arkadaşlarımla ihlâs, uhuvvet, hoşgörü ve Allah’ın inayetiyle olabildiğimizce uyum içinde yaşıyoruz.
Burdaki sıkıntılarımızdan bazıları için sizden yardım istemek için bu yazıyı kaleme aldım. Öncelikle evimizden, ailemizin getirdiği Kur’ân-ı Kerîm’ler alınmıyor. Kantinde de satılmıyor. Kütüphanede bulunan Kur’ân-ı Kerîmler ve meal kitapları yetersiz. 24 kişilik koğuşa 7-8 Kur’ân veriliyor. Cevşen hiç yok. Risale-i Nur’lar 1 veya 2 takım var o da koğuşlara birer tane bile düşmüyor. Cevşen meali yok. Dışarıdan temin de edemiyoruz. İlmihal ve duâ kitapları, hadis kitapları yönünden de kütüphanenin zenginleştirilmesi gerekiyor. Öncelikle siz Yeni Asya grubu başta olmak üzere, Sözler, Tenvir, Ensar Neşriyat gibi Risale-i Nur’un neşrine çalışan yayınevlerinden kitap bağışı kampanyası yaparak cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlülerin bu yöndeki ihtiyaçlarına destek olmanızı bekliyoruz. Bütün cezaevlerinde benzer durumlar olduğunu farzederek yardım bekliyorum. Risale-i Nur, Kur’ân-ı Kerîm ve meali, Cevşen ve meali, cep boy Risaleler, duâ kitapları, hadis kitapları sahabelerin hayatını anlatan kitaplar, çeşitli dinî kitaplar ceza evlerinde bir ihtiyaç. Bu ihtiyaçların giderilmesi için (mektubum kaynak gösterilebilir) bütün Risale-i Nur yayın gruplarına sizin aracılığınızla sesleniyorum. Sesimizi duyun. Yardım bekliyoruz. Sadece kitaplar konusunda da değil, din kardeşleriniz olarak duâlarınıza da ihtiyacımız var. Hatta öncelikle duâ bekliyoruz. Millet olarak kardeşliğe, birliğe, dayanışmaya ihtiyaç duyduğumuz bir zamanda dilimizde yaşıyoruz. Ama milletimiz de, Âlem-i İslâm da ipi kopmuş tesbih taneleri gibi darmadağan olmuşuz. Cezaevlerine düşmüşüz, suçsuz olduğumuza inanıyoruz, suçlu da olabiriz. Yakın akraba, eş, dost, ailelerimizi ve bizi bir telefonla bile aramıyor, arayamıyorlar, korkuyor ya da nefret ediyorlar.
Hatta daha da ileri olaylarda oluyor. Kin ve nefret körükleniyor. 20 yıl önce evli olduğu teyzesinin kızından boşanan görüşmediğimiz eski bacanağım ve babası Hac için gittiği Arabistan’dan ihbar mailleri göndererek beni oğlumu ve gelinimin meslekten ihracını isteyebilecek derecede nefret ve kin, garaz; anlamak çok zor. Biz bu hale nasıl geldik? Bu düşmanlık niye? Dedim ya duâya daha çok ihtiyacımız var.
Kitaplara da ihtiyacımız var. N’olur yardım ve duâ bekliyoruz...