"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bediüzzaman’ı demokratça anlamak..

Ömer Faruk ÖZAYDIN
26 Mart 2023, Pazar
“Beni, skolastik bataklığı içinde saplanmış bir medrese hocası zannediyorlar. Ben, bütün müsbet ilimlerle, asr-ı hazır fen ve felsefesiyle meşgul oldum.” 1

Ulema, Bediüzzaman için fatînü’l-asır ve müdhiş bir fart-ı zekâya mâlik bulunduğunu ifade ederler. Evet gerçekten onun ilmine, zekasına ve ferasetine yetişen çıkmadığını ihlâslı bütün alimler tasdik ederek hakkıyla Bediüzzaman ismini vermişlerdir.

İşin ilmî tarafını Risale-i Nur’a havale ederek, Bediüzzaman’ı muasırlarından ayıran en mühim farkın hürriyet aşkı ve Hz. Ali (ra) mesleğinin en bariz özelliği adalet-i mahzayı esas yapması ve ehl-i beytin saltanata karşı mücadelesi noktasından bakmaya çalışalım.

O, daha çocukken ilmî istibdata karşı hocalarıyla anlaşamamış, diyardan diyara hürriyet dağlarını arşınlamıştır.

Cumhuriyet hakkında görüşlerini soran mahkeme reisine “hâlî bir türbe kubbesinde inzivada idim, bana çorba geliyordu. Ben de tanelerini karıncalara veriyordum, ekmeğimi onun suyu ile yerdim. Bu karınca ve arı milletleri cumhuriyetçidirler.

Cumhuriyetperverliklerine hürmeten taneleri karıncalara veriyorum. ‘Selef-i sâlihîne muhalefet ediyorsun?’ diyenlere karşı ‘Hulefa-i Raşidîn hem halife hem reis-i cumhur idiler. Sıddık-ı Ekber (R.A.) Aşere-i Mübeşşere’ye ve Sahabe-i Kiram’a elbette reis-i cumhur hükmünde idi.’ 2 diyerek İslâm’ın Cumhuriyet ve demokrasiye zıd olmadığını ispat ediyordu. 

Yine bu minvalde bugün bile, Anayasa ve hürriyete karşı “Allah’ın hükmüyle hükmetmeyenler kafirlerin ta kendisidir” (Maide, 44) âyetini nazara verenlere, hükmetmemek “tasdik etmemek” manasıyla karıştırıldığını “onların işleri kendi aralarında istişare iledir” (Şura 38) âyetini göstererek “meşrutiyet, hâkimiyet-i millettir” diyerek meşrutiyete dolaysıyla Cumhuriyet ve demokrasiye sahip çıkmıştır. 

O, demokrasiye adalet ve kanun hakimiyeti olarak bakmıştır.

O, demokrasi, anayasayı hakiki adalet ve meşveret-i şer’iye’yi dünyevî saadetimiz olarak görmüştür.

O, şeriatın hakiki mesleğini ve ruhunu meşrutiyetin hakikatinde bulmuştur.

O, hakiki meşrutiyeti dört mezhepten çıktığını dava etmiştir.

O, hayatı boyunca demokrasi, adalet, insan hakları, suçun şahsîliği prensibini, fiile dökülmeyen düşünce suçuyla ceza verilemeyeceğini mahkemeler de haykıra gelmiştir.

O, anayasal ve parlamenter sistemi müdafaa etmiştir. 

Güya İslâm adına Cumhuriyete karşı gelenlere istibdat, ki bütün kötülüklerin başı ve hayvaniyetten geldiğini ispat ederek “İstibdad, zulüm ve tahakkümdür. Meşrutiyet, adalet ve şeriattır.” diyerek çoğulculuğu esas almıştır. 

O, bizdendir diyerek sahip çıkılan tek adam rejimlerine “riyaset-i şahsiyenin kat’iyyen aleyhindeyim. Reisimiz ancak hükûmettir.” 3

Ve.. “hakikî meşrutiyetin müsemmasına ahd ü peyman ettiğimden, istibdad ne şekilde olursa olsun, meşrutiyet libası giysin ve ismini taksın; rast gelsem sille vuracağım.”  diyerek asıl silleyi padişah özentilerine vurmuştur.

Bediüzzaman, asrın âlimi ve müceddidi olması bakımından her müşkülümüzü onun asr-ı saadetten getirdiği metotlarla halletmekten başka çaremiz yok.

Yoksa kaos bitmez.

Bu vesileyle vefatının 63.yılında Bediüzzaman Said Nursî’yi (ra) rahmet minnet ve şükranla yâd ediyoruz. 

Dipnotlar:

1. 5. Tarihçe-i Hayat 

2. Şualar

3. ESDE

Okunma Sayısı: 1714
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı