"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Arabeskli paylaşım”ın siyasi mesajı

Cevher İLHAN
27 Nisan 2024, Cumartesi
VAZİYET

Seçim sonrası siyasetteki dengeleri altüst edecek gelişmelerin sinyalleri çakılıyor. Özellikle Bahçeli’nin önce Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in ABD’de gerçekleşen IMF toplantısında Türk milleti için “yerel halk” tabirini sarfetmesine “cumhur ittifakı”nın ortağı MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin zehir zemberek tepkisine dair bir yığın yorum yapılıyor.

“Türk milletini ‘yerel halk’ diyerek değersizleştirmeye hizmet eden müfsit zihniyetin son günlerde maruz kaldığımız skandalların asıl sorumlusu olduğunu hiç kimse inkâr edemeyecektir” eleştirisiyle Bakan’a karşı çıkan Bahçeli’nin “Türk bayrağını kabullenemeyen şerefsizlerin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından derhal çıkarılması, mallarına-mülklerine el konulması”yla yetinmeyip, peşinden partisinin spor kıyafetiyle yürüyüş eşliğinde şarkılı paylaşımının perde arkası tartışılıyor.

Her ne kadar parti mahfillerinden, bu ifadelerin ve videonun “cumhur ittifakı’na ve Cumhurbaşkanı’na bir şey söylenmediği”, “sağlığının düzeldiği” amacını taşıdığı; “müfsid zihniyet” ve “hainsin’ diyorsam söyleten sensin!” lâflarının İmamoğlu’nu hedeflediği hatta partisinden ayrılıp İyi Parti’yi kuranları kastettiği ileri sürülse de, fonda Ferdi Tayfur’un şarkısında özellikle “müfsit zihniyetin asıl sorumlusu”ndan söz edilirken açık açık “son günlerde maruz kaldığımız skandallar”dan bahsedilmesi maksadı ele veriyor.  

Özetle “Ben sana dost oldum, sen düşman oldun / Sen beni kendine göre mi buldun?” ya da serzenişlerinin geçtiği paylaşımın iktidar ortağına sitemlerle dolu tamamen siyasi yakınmalar olduğu belirtiliyor. Ve bütün bu olup bitenlerin  ‘Zâlimsin’ diyorsam söyleten sensin / Canımsın’ dedikçe kıymet bilmedin / Kazandıklarına değer vermedin!” hayıflanmasının bütünüyle “siyasi mesajlar” olduğuna dikkat çekiliyor.

Bundandır ki “Sitem ediyorsam ettiren sensin / Senden çektiklerim yetti canıma” yakınmasının, Cumhurbaşkanı’nın MHP ile toplam aldıkları il-ilçe-belde belediyelerinin yanısıra “yüzde 40.5 oyla ‘cumhur ittifakı’nın üstünlüğüyle sonuçlandı” açıklamasına cevap olduğu kaydediliyor.

Buna göre AKP’nin yüzde 35 oy aldığı hesaplandığında yüzde 5’te kalıp HDP’nin gerisine düşen MHP’ye “artık ihtiyaç kalmadığı” örtülü mesajına örtülü tepki olduğu söyleniyor.  

Özetle “arabeskli paylaşım”ın bir dizi siyasi alt bazlı anlamlar içerdiği, önünüzdeki dönemin yeni siyasi gelişmelere teşne olduğu vakıası hemen hemen herkesçe paylaşılıyor.

TESBİT

Suni gündem istifhamı...

Tesbit şu ki Bahçeli’nin fonda şarkılı yürüyüşünden bu denli “siyasi maksatlar”ın çıkarılması, siyasi hayatı boyunca yaptığı “siyasi atraksiyonlar” siyasette derin değişimlere hamlediliyor.

Bilindiği gibi 2002’de tam da ağır ekonomik krizin etkilerinin hafiflemeye başladığı süreçte ani bir çıkışla “3 Kasım’da seçim” ilânıyla içinde bulunduğu koalisyonun sonunu getirip AKP’nin yüzde 34 oyla Meclis’in yüzde 65’ini doldurarak tek başına iktidarı sağlandı.

Partisi dahil Anasol-D ve Anasol-M koalisyonunda yer alan diğer koalisyon ortaklarıyla birlikte sözkonusu hükûmette yer almayan, ekonomik krizde hiçbir dahli olmayan DYP’yi ve topyekûn muhalefet yüzde 10’luk “seçim barajı”na takıldı.

Keza 2014’te Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçildiği seçimde Kılıçdaroğlu’na MHP-CHP’nin ortak adayı olarak Ekmeleddin İhsanoğlu’nu teklif eden Bahçeli, en büyük “sürprizi” 7 Haziran 2015’ seçimlerinden sonra yaptı.

Seçim gecesi AKP’nin tek başına iktidarı kaybettiğinin anlaşılması üzerine bu kez “1 Nisan’da erken seçim” çağrısıyla AKP’yi ve Erdoğan’ı kurtaran Bahçeli, bu vetirede 15 Temmuz (2016) Hâdisesi’ni suiistimalle Erdoğan’la işbirliği daha da tahkim edilirken, “madem Cumhurbaşkanı fiili olarak Anayasaya uymuyor o zaman Anayasayı Cumhurbaşkanına uyduralım” gerekçesiyle 16 Nisan 2017 referandumuyla “tek kişilik otoriter rejim”e kapı açıldı.

Bu bakımdan, bütün tavzihlere rağmen Bahçeli’nin sosyal medya üzerindeki son paylaşımlarının “yeni bir siyasi had bildiren” ve siyasi tabloyu tersine çeviren 31 Mart seçimleri sonuçlarını tersine çevirmeyi amaçladığına dair istifhamlar artıyor.

Zira can çekişen “otoriter rejim”e “yolun sonu”nun göründüğü; bu yüzden “50+1” yerine “40+1” benzeri garabetlerin, mevcut Anayasaya uyulmazken bir yeni “siyasi olta” olarak “tek kişilik ucûbe yönetim”in tahkim edileceği “yeni anayasa” suni gündemi ortaya atılıyor.

SÖZÜN ÖZÜ 

“Gayr-ı meşru bir muhabbetin neticesi, merhametsiz bir adâvettir ve merhametsiz azap çekmektir”

Bediüzzaman

Okunma Sayısı: 1505
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • S.topuz

    27.4.2024 15:05:36

    " İkinci tevili ise: Hem büyük Deccal'ın, hem İslâm Deccalı'nın üç devre-i istibdadları manasında üç eyyam var."... ..."Dördüncü günü ve devresi âdileşir, bir şey (Halt) yapmaz, yalnız vaziyeti muhafazaya çalışır." diye, gayet yüksek bir belâgatla ümmetine haber vermiş."... Bediüzzaman Said Nursi, Risale-i Nur Külliyatı Şualar - 587 Aman dikkat!...

  • Mustafa

    27.4.2024 01:12:48

    Çok makul bir makale...Emeğine sağlık.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı