Değerli kardeşlerim,
Dünyayı kasıp kavuran Korona Virüsü bize gelmedi çok şükür. George’un, Hans’ın virüsleri gibi Çan-çin-çon’ların virüsleri de Anadolu irfanı karşısında tutunacak bir yer bulamaz. Yine de elimizden gelen bütün tedbirleri almak durumundayız. Ülkemize gelen bütün yabancıları çok dikkatli tahlil edeceğiz. Eee, dünyanın en büyük havaalanını yaparsan bütün dünya oraya uçar. Büyük alanın mı var, derdin var... Olsun, asla şikâyetçi değiliz.
Şimdi bir de oraya, bekleyen yolcuların uyuyabilmesi için kabinler yapıldı. Yat-işlet-devret modeliyle işletilecek bu kabinler, yatma garantili ve biliyor musunuz, milletimin cebinden, hazinenin kasasından tek kuruş çıkmayacak! Bunu dedik, ama benim milletim de gidip orada yatmak isterse parası neyse verecek. Tabiî, yabancı yolcular için fiyatlandığından, yatanın üstüne “yEurogan” atılıyor, bizim vatandaşlara pek gitmez. İki saat uzanmak için 120 lira verecek olsa bizim vatandaşın gözüne uyku girmez. “Kabin azabı” çeker uzandığı yerde. O parayı yaksam daha mı çok ısınırdım diye hesaplar yapar durur. Ya da günde bin kişi birer saat yatsa, aylık kaç lira kazanılır diye dert eder.
Neyse, ne diyorduk, konora virüsü... Kanal yapılırsa hele, hiç gelemez ülkemize. Çünkü kanala virüs bulaşmaz. O yüzden kanalı yapmamız şart...