"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Halkalı’nın yolları demirden...

17 Mart 2019, Pazar
Merhaba sevgili gönül dostlarım, hepinize güzel pazarlar ve hafta sonları diliyorum.

İnşallah ekmek almaya sizi yollamazlar. Gerçi yollasalar da sıkıntı değil şu saatten sonra. Zira artık dilerseniz Gebze’den Halkalı’ya kadar hiç yeraltından çıkmadan gidip gelebilirsiniz. Bu vesileyle yeni banliyö hattımızın açılışını da kutluyorum. İyice yerin dibine girdik artık, kimse çıkartamaz bizi buradan. E tabi yerin dibine girdiğimiz gibi uzayın derinliklerine de çıkacağımızın duyurusunu yapayım. Yalnız son yapılan açıklamaya göre milletimizin bazı kırmızı çizgileri varmış. Bu kırmızı çizgiler her seçim sath-ı mailinde hava durumuna bakılarak yeniden düzenlendiği için şu an her tarafı kırmızı çizgilerle çevrili bir toprak parçasıyız... Üst üste bu kadar çok karalamayalım insanların kafası karışacak diyorum, ama dinletemiyorum işte. Zaten kırmızı kalemle çizildiği için silsek de çıkmayacağı için en iyisi daha fazla elleşmemek bence.

TENCERE DİBİN...

Gelelim bir başka kırmızı çizgimiz olan hürriyete. Bir takım devletlerin zalim başkanları hiç kendine bakmadan gelmiş bize “Ülkenizde gazeteciler cezaevinde” demiş... Yahu birincisi sana ne? Niye durduk yere Dünya kamuoyunu böyle bir haberle meşgul ediyorsun? İkinci olarak bu iddiaya atalarımızın muhteşem bir sözüyle karşılık vermek istiyorum, “Tencere dibin kara, seninki benden kara” Sanki senin ülken harikalar diyarı da kalkmış benim ülkemdeki hürriyeti sorguluyorsun. Hayır bi Kanada olsan bi Avusturya olsan gel yine eleştir. Benim gazetecilerim öyle seviyorlar. Cezaevi ortamında sanatlarını daha iyi icra ediyorlar o yüzden kendi seçimleriyle ordalar yani. Zaten içeride bulundukları süre zarfında fiilen gazetecilik de yapmadıkları için cezaevine girdikleri andan itibaren teknik olarak gazeteci sayılamazlar. Cezaevindeki herhangi bir vatandaş oluveriyorlar. Ama biz bunları daha önce de defalarca açıklamıştık, ziyanı yok yine açıklarız gördüğünüz gibi her konuda bir açıklamamız var. 

YENİ ZELANDA

Geçtiğimiz günlerde Yeni Zelanda’da bir camide yapılan iğrenç terör saldırısını, Fransız olan oda arkadaşımdan öğrendim. Aynı dine mensup olmadığı insanların ibadet etmek için bulunduğu bir ortamda böyle bir saldırıya uğraması onu çok üzmüştü. İslamofobinin ve ırkçılığın tamamen karşısında bir insanoğlu kendisi. İnsanoğlu diyorum, çünkü maalesef bir başka milletten ve dinden insanın bize verdiği desteği biz, aynı dinin ve milletin insanları, kendi kardeşimize veremiyoruz. Aramıza bir takım kırmızı çizgiler çizilmiş, dahası kalbimiz katılaşmış. Bir insanın hayatı siyasî kaygılarımızdan daha önemli olmalı oysa. Ya da bir insanın canına kıyıldığında hangi dine mensup olduğunu sorgulamadan, sadece insan olduğu için üzülmeliyiz. Üstelik bu durumda şehadete eren din kardeşlerimiz, en tabiî haklarından biri olan ibadetlerini gerçekleştiriyorlardı. Arkadaşlar biz galiba siyasetten ve siyasetçilerin akıllarımıza yön vermelerinden haddinden fazla etkileniyoruz. Öyle ki Yeni Zelanda’daki bu saldırının bizim ülkemizdeki camilerde de gerçekleşmesini isteyecek duruma gelmişiz. Kutsal olan bazı değerleri miting alanlarında haykırmak ve oy malzemesi haline getirmek insanları kutuplaştırmaya, ayrıştırmaya ve birbirine karşı nefret dolu bir hale getirmeye de sebep oluyor. 

Okunma Sayısı: 881
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı