"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yanan alanı korumak, fidan dikmekten önemli

25 Ağustos 2019, Pazar 21:58
İzmir’deki yangınla ilgili konuşan Prof. Dr. Tolunay, “Farklı bölgelerden getirilen fidanlar oraya uyum sağlayamayabilir. Kızılçamlardan düşen tohumlar ormanı yeniden oluşturacaktır. Alanı korumak yeterli” dedi.

İzmir’de 500 hektarı yok eden büyük orman yangını günler sonra kontrol altına alındı. Yangının ardından küle dönene bölgede birçok “fidan dikme kampanyası” başlatıldı. Konuyla ilgili bir bildiri yayınlayan Orman Fakültesi’nde görevli Prof. Dr. Ünal Akkemik, Prof. Dr. Doğanay Tolunay, Prof. Dr. Erdoğan Atmış, Doç. Dr. Cihan Erdönmez, Doç. Dr. Oğuz Kurdoğlu, “Fidanını al ormana koş” kampanyalarının orman biliminden uzak olduğunu ifade etti. İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Orman Fakültesi öğretim üyesi Prof Dr. Doğanay Tolunay, yanan ormanlık bölgede öncelikli olarak yanan büyük ağaçların gövdelerinin kesilerek çıkarılması gerektiğini söyledi. Tolunay, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bölgede çoğunluk olarak kızılçamlar var. Fıstık çamları da var, ama az. Dere içlerinde de kışın yaprağını döken türler az da olsa var. Acele etmeden, bilimsel yaklaşımlarla yanan alanı kontrol altına alarak yeniden orman halini almasını sağlamak mümkün. Yaşlı ağaçların ve üzerinde kozalak olduğunu biliyoruz. Hiçbir şey yapılmazsa o yaşlı ağaçların ısının etkisiyle açılan kozalaklarından çıkan tohumlar, külün içine düşecek. Çimlenecek. Bir sonraki baharda metrekarede onlarca hatta yüzlerce fidan olacak.”

Ağaçlandırma en son düşünülmeli

BirGün’ün haberine göre, Prof. Dr. Tolunay, bütün bunlar dikkate alınmadan yapılacak olan ağaçlandırma faaliyetinin sonuç vermeyeceğini ifade etti. Tolunay dikkatsizce yapılacak olan ağaçlandırmanın şunlara yol açacağını anlattı: “Yakın bölgedeki fidanlar yeterli olmayacaktır. Bu sefer Türkiye’nin dört bir yanından fidan gelmeye başlayacak buraya. Ki bunu 1994’te yaşadık. Bu tarihte Gelibolu’da çok büyük bir yangın oldu. Bu yangında toplu ağaç dikme kampanyaları yapıldı. Orada da kızılçam vardı, ama farklı bir sürü tür yanan alana dikildi. 1 yıl sonra araziyi gezdiğimizde o fidanların tutmadığını, kuruduğunu ya da tabiî olarak külün içine düşen tohumların çimlenmesiyle oluşan yeni fidanların, ekilen diğer fidanları bastırdığını gördük. Dolayısıyla boşu boşuna yatırım. Ayrıca ağaçlandırma faaliyetinde toprak da zarar görüyor. Çünkü yanan ağaçların kökleri dozerlerle sökülecek, toprak işlenecek. Kaldı ki kül ağaçlar için son derece önemli besin maddeleri içerir. Yani toprak da verimsizleşecek. Sonuç olarak ağaçlandırma en son düşünülmesi gereken bir işlem. Öncelikli olarak doğal gençliğin gelmesi sağlanmalı.”

Etiketler: orman yangını
Okunma Sayısı: 1068
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı