Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 21 Eylül 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Murat ÇETİN

Sempati ve empati



Bir “sempati” merakıdır gidiyor.

Sempatik olma, popüler olma, kendini başkalarına beğendirme, sevdirme, topluluk içinde dikkat çekme, bütün gözleri üstüne çekme, düşmanlar tarafından çekilememe üzerine öğütler verilip duruluyor. Kimi zaman bir iş başvurusu, kimi zaman bir kariyer, kimi zaman karşı cinsin ilgisi uğruna…

İlk bakışta ikinci kişiyi esas alan bir bakış açısı gibi dursa da, özünde bir “ben” bulunduruyor bu öğütler. “Ne yapsam da beni beğense”, “Nasıl konuşsam da dikkatini bana yöneltse”, “Nerede gülümseyip, nerede hüzünlü bir duruş takınsam da ilgi görsem”dir asıl olan.

Sempati, taammüden girilen bir duruş, bir konuşma olunca antipatiye de dönüşebiliyor. Ama hiçbir şeye dönüşmese de bencillik olarak kalıyor.

Dahası, sempatiye bu kadar odaklanınca “empati” unutuluveriliyor. Kendine yapılmasını istemediğini, yapıveriyor başkasına. Kimsenin “damdan düşeni” olamıyor hayatında. Kimsenin acı şirketinden hisse senedi alamıyor, kimsenin hüznüne ortak yazılamıyor.

Empati olmayınca, rahat bir vicdanla yapıyor, ne yapıyorsa. Rahat bir uyku çekiyor geceleri. Rahat bir hayat sürüyor belki. Ama bir gün damdan düştüğünde, bir damdan düşen aramaya yüz bulamıyor. Acılarını halka açtığında, hisse senetleri elinde kalıyor. Hüznü, “Nerede, nasıl” formüllerinin dışındayken, hiçbir ilgi çekmiyor.

Hayatı sempatik olmaya adadığında, belki gerçekten ilgi çekiyor; topluluk içinde fark ediliyor; ama buna rağmen “yalnız” oluyor.

İlgisini çektiği herkes onu bir gün yapayalnız bırakıyor. Yalnız kalmamak için sürekli ilgi çekmek, ilgi çekecek şeyler yapmak zorunda kalıyor. Kimi zaman olmadığı biri oluyor, kimi zaman görünmeye çalıştığı o problemli kişiliğe dönüşüveriyor: göründüğü gibi oluveriyor.

Hayatının merkezinde kendisi ve kendisine duyulan teveccüh bulunduğu için, başkalarının acılarına onların gözüyle, onların sinir sistemleriyle bakmayı da başaramıyor. Törensiz yardım edemiyor kimseye, sağ elinin verdiğini sol eli de görüyor, cümle alemle birlikte.

Oysa empati kurunca, insan bir tek ben olmuyor, kendini yerinde hissettiği insan kadar ben oluyor, çoğalıyor. Çektiği acılar artsa da, sevinçlerinin üstüne de sevinç katıyor. Aynı anda onlarca yerde, onlarca kalpte yaşıyor.

Ve gariptir, sempatik de oluyor, hiç uğraşmadan.

21.09.2006

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (21.08.2006) - Kelime Mühendisleri Odası

  (17.08.2006) - Yazmak ve yaşamak

  (14.08.2006) - Bağışlar lütfen

  (10.08.2006) - Yangın var

  (07.08.2006) - Bölünmüşlüklerimiz

  (03.08.2006) - A-politik olmayan yazı

  (31.07.2006) - Günahı kadar sevmek

  (27.07.2006) - Büyümek ve büyütmek

  (25.07.2006) - Kurtarma operasyonları

  (24.07.2006) - San’atçı hassasiyeti

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habip FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahaddin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN

 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004