Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 30 Eylül 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Ali FERŞADOĞLU

Rönesansın mimarları: Müslümanlar



Gerçek şu ki, Haçlı Seferleri sayesinde, Hıristiyan-Müslüman münâsebetleri, ticâret, bilgi ve kültür alış-verişi gerçekleşmişti: 12. yüzyıl Rönesans’ı bunun neticesi olduğu tarihçilerin tesbitleriyle sabittir. Ortaçağda Doğu, ilim, teknoloji ve zenginlik ile refah açısından altın çağını yaşıyordu. Kültür ve kitabetin sembolü ‘kalem’i de yüceltmiş olan İslâm, kültür üzerine müessesti.1 İnsanı rahat yaşamaya sevk eden taklit etme kanunu, fikirlerin sirayeti kanunu, lüks ve gelişme, Haçlılar üzerinde beklenmedik değişikliklere yol açıyordu.2 Ünlü Fransız matematikçisi J. E. Montucla (1725-1799) bu gerçeği, “Araplar uzun zaman ilmin yegâne sahipleriydiler. 11. yüzyılın karanlıklarını dağıtmaya gelen ilk ışıkları onlara borçluyuz. Bu dönem içinde matematikte şöhret kazanan herkes ilimlerini Araplardan elde etmişlerdir”3 sözleriyle dile getirir. Renan, Batı’nın 14. yüzyıla kadar ilmen Müslümanlara bağlı bulunduğunu kabul eder ve “500 yıl boyunca İslâm ülkelerinde çok mümtaz ve muktedir düşünürler vardı, İslâm âlemi, Hıristiyan âleminden çok üstündü” der. Oysa, İslâm’dan önce Araplar, yazı ve hesap bilmeyen ümmî bir ümmetti. Okumaya, kaleme, yazmaya dair âyetler iner inmez, kısa zamanda ümmet yüzünü hemen okuma yazma tarafına çevirdi. İslâmın üstünlüğü sayesinde ilim ve mârifetin her çeşidini kavramaya, tartışmaya muktedir oldu.4 Coğrafyası, tarihî altyapısı ilme ve keşiflere müsait olmayan Araplar, İslâm sayesinde, bütün medenî milletlere muallim ve üstad olmuştu.

Hıristiyan dünyasında Kur’ân’ın ilk tercümesi de, yine bu Haçlı Seferleri sırasında, 12. yüzyılda yapıldı. Ne yazık ki, o da pek çok yanlışlarla dolu idi. Müslümanların tercümeleri bile yanlışlarını silemedi... İşte İslâm ve Müslüman menfî imajı Ortaçağın bu keşmekeşinde daha menfî bir havaya bürünmüştü. Meşhur İslâm araştırmacısı ve Oryantalist Prof. Dr. Montgomary Watt’a göre, bu devrin İslâm- Müslüman imajı şöyle:

* İslâm dini bâtıldır, gerçek dışıdır.

* İslâm şiddet ve kılıç dinidir.

* İslâm, şehvet ve nefse hizmet eder.

* (Hz.) Muhammed (asm), (Hz.) İsa’nın (as) muhalifidir.5

Yeri gelmişken kısaca nakledelim: Kilise, zaten, kendi dışında hiçbir hakikat görmemişti. Bütün Ortaçağ boyunca, sadece ve sadece Kilise’nin gerçek kabul ettiği, “gerçek” sayılırdı.6 Onun için Descartes “Açıkça ve kesinlikle gerçekliği belirmemiş hiçbir şeyi gerçek olarak kabul etmemek lâzımdır” diye yazar. Ortaçağ Hıristiyanlığının büyük düşünürlerinden St. Thomas Aguinas bile, İslâmın yanlış bir din olduğunu ispat etmeye çalışmıştı. Rudi Pret’e göre, “Bilginler ve Hıristiyan din adamları, İslâmı dinî kaynaklarına inip araştırıyorlardı. Fakat, bu dinde, iyilik ve hayır adına hiçbir şey bulunamayacağı şeklindeki eski kanaat ve peşin hükme çarpıp geri dönüyorlardı. İslâm Peygamberi ve İslâmiyet hakkında kötülük ihtivâ eden bütün dedikoduları dilden dile dolaştırıyorlardı.”7

Şu ifâdeler Müslüman değil, bir Batılı tarafından kayıtlara geçirilmiştir: “Haçlı seferleri sırasında Müslümanlar hakkında uydurulan vahşet hikâyeleri ve (...) gülünç iftiralardan bu yana; yalan, propagandacının en önemli malzemelerinden birini teşkil ede gelmiştir.”8

Dipnotlar:

1- Dr. Hüseyin Yaşar, Kur’ân’da Anlamı Kapalı Âyetler, s. 285.; 2- Ahmed Rıza, s. 89.; 3- Matematikler Tarihi, c. 1, kısım 3, bölüm 1.; 4- Ebû Muhammed Mekkî b. Ebî Tâlib el-Kaysî, (Terc. Prof. Dr. Musa K. Yılmaz) Yeni Asya Neşr., İst., 1998. s. 11.; 5- M. Watt, s. 144.; 6- Ahmed Rıza, s. 26.; 7- Paret, s. 9-10.; 8- J. A. C. Brown, Boğaziçi Yay., İst., 1978., s. 25.

30.09.2006

E-Posta: [email protected] [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (29.09.2006) - Müslümanlara kurulan tuzaklar

  (27.09.2006) - Hayat stratejisi ve iman

  (26.09.2006) - Gerçek zevk, lezzet ve mutluluğun kaynağını bulmak

  (24.09.2006) - Bir koyup otuz bin alma fırsatı

  (23.09.2006) - Her şeye rağmen İslâm galip olacak

  (22.09.2006) - Hedef; İslâma olan teveccühleri durdurmak

  (21.09.2006) - Öğretmenim, okumayı sevdir; yeter!

  (20.09.2006) - Eğitim sistemi ve zekâ

  (19.09.2006) - Papa'ya kısas uygulayalım!

  (18.09.2006) - Sözlü “şiddeti” dahi yasaklayan İslâm, nasıl “şiddetin” kaynağı olur!

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habip FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahaddin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN

 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004