Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 25 Eylül 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Zeynep GÜVENÇ

Amerika’ya Ramazan geldi hoş geldi



Haftalar öncesinden, İstanbul’umun her köşesinde hummalı bir koşuşturmaca başladı. İftar çadırları kuruldu, kitap fuarları açıldı, yazarlarla söyleşiler düzenlendi, otuz gün boyunca neler yapılacağına bir bir karar verildi. Sultanahmet’i ayrı, Eyüp semti ayrı taçlandı Ramazan gelince. Fatih’in manevî havası ise Hırka-i Şerif’in halka açılmasıyla ayrı bir anlam kazandı. Cami ziyaretleri için ülkemizin çeşitli yerlerinden akın akın insanlar teşrif etti İstanbul’a. Her teravih başka camide kılınacak, mümkün olduğunca güzel değerlendirilecekti Ramazan. Evlerde bütçelere uygun iftar mönüleri hazırlandı ve Ramazan alış verişine çıkıldı. Hangi gün, hangi komşu, ya da arkadaş eve dâvet edilecek, eşler arasında konuşuldu. Çocuklar için de Karagöz- Hacivat gösterilerinin gün ve saatleri alındı. Annelerimizin uykusundan fedakârlık edip açtığı börekler, yaptığı mayalı poğaçalar uykusu en ağır olanı bile uykusundan uyandıracak kadar güzeldi. Ailecek yapılan sahurların ardından, son derece yoğun ve koşuşturmacalı bir gün başladı. Üstüne üstlük bir de oruçluyduk, iş performansımız yarıya inecekti. Ne yaptığımızı çok da anlamadığımız (oruç başımıza vurduğu için) bir günün akşamında, pastanelerdeki mahlep kokularına karışmış sıcak pideler, bize iftarın yaklaştığını haber veriyordu. Tabiî bir de içinden çıkılması imkânsızmış gibi görünen arapsaçı halini almış İstanbul trafiği.

Klasik bir Ramazan diyaloğu:

Eyvah! gene iftar saatine yakın yola çıktık.

- Olur mu canım, daha iftara iki saat var.

- Olsun, burası İstanbul, baksana köprünün haline.

Geçen yılların Ramazanlarından aklımda kalanlar bunlar.

Fakat şimdi yer: California

İftara yakın kalabalıklaşan caddelerde, eskiden kalma bir düşünce çalıyor kapımızı

“Acaba herkes oruç açmak için mi bu kadar acele ediyor?”

Türkiye ile aramızda on saat fark var. Geçen yıllarda olduğu gibi Arap camisine mi yoksa Diyanete mi uyacağız ikilemini yaşasak da, Arapların camisine tâbi olmaya karar verdik.

Yaşadığımız yer California olmasına rağmen, Ramazan-ı Şerif-i Florida’da karşılıyoruz. Burada Türkiye’de olduğu gibi çadırlar kurulmuyor, ama camilerin ya da mescitlerin yemekhane şeklinde ayrılmış bölümlerinde iftarlar veriliyor. İşte biz de şimdi o iftarlardan birindeyiz.

Ezan okunuyor. Burada duralım ve tekrar bu cümleyi okuyalım lütfen! Ezan okunuyor. Amerika’da ve Ramazan’da. Amerikan polislerinin korumalarının bulunduğu araba park yerlerinden camiye doğru yaklaşırken adeta büyüleniyoruz. Ezanı okuyan Arap müezzin olduğu için tadına doyum olmaz bir manevî hava sarıyor etrafımızı. Sonra dışarıda hazırlanmış küçük bir masada hurma dağıtılıyor herkese, ardından hemen cemaatle akşam namazı kılınıyor.

İftar mönüsünü merak edenler için: Genelde Pakistan, Hindistan yemeklerinin ağırlığını hissettiğimiz bu iftarda, eğer ki acı seviyorsanız cennet sofralarına benzer bir sofra sizi bekliyor demektir. Arap, Pakistan yemeklerine aşina olanlar, ya da ömürlerinde bir defa dahi olsun bu tarz yemekleri tatmış olanlar bilirler, “pilavları sarı, baharatları çok acı.” İlginç olan ise, aynı baharatı bütün yemeklerde kullanmaları. Siz çorba içerken de tavuk kızartması yerken de hep aynı tadı aldığınız için, aynı yemeği yiyiyor gibi hissediyorsunuz. Hatta tatlıları bile aynı baharatları kullanarak yapıyorlar.

Birçok Türk’ün tercihi genelde Ramazan boyunca camide iftar yapmak. Eğer hali vakti yerinde biriyseniz bir gün de iftar yemeklerini siz yapabilir, yaptırabilir ya da ücretini ödeyip camiden yaptırmasını isteyebilirsiniz.

İftar sonrası eğer beklerseniz teravih de kılabilirsiniz (teravih hatimle kılınıyor). Yalnız iftar ve teravih arası uzun olduğu için biz Türk arkadaşların evine çaya gitmeyi tercih ediyoruz.

Aaaa!!! Nasıl olur da unuturum, “çocukların Ramazanını.” Yaşları henüz 5-6 olan çocuklar annelerine yalvar yakar dil döküp oruç tutma iznini koparıyorlar. Buna rağmen akşama kadar sakız çiğnemek, çikolata yemek için izin isteyebiliyorlar. Asıl beni hayran bırakan, çocuklara özel iftar mönüleri hazırlanması. (Baharatları ağır olan yemekleri çocukların yiyebileceğini düşünmüyorsunuz herhalde). Onlara özel pizzalar, patates kızartmaları ve tatlılar hazırlanıyor. Yemek sonrası dondurma, vs. de onların ödülleri oluyor. Küçük (insan gücüyle çalışan) atlıkarıncalar, çeşitli lunapark oyuncakları sayesinde keyiflerine diyecek yok çocukların. Ramazan çocuklara da geliyor, ne güzel. Çünkü “Camiye götür bizi baba, ne oluuuuur!, evde yemeyelim” diyen çocuklar, aynı zamanda hafta içi okul yüzünden görüşme fırsatı elde edemedikleri arkadaşlarıyla bu sayede karşılaşmış oluyorlar. Bu da çocuklar için Ramazan-ı Şerif’i çok özel kılıyor.

Ayların sultanına en güzel hürmeti göstermemiz dileğiyle...

25.09.2006

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (18.09.2006) - Yeme-içme konusunda hassasiyet

  (12.09.2006) - Amerika’ya gelen dindarlaşıyor

  (04.09.2006) - Doğru bildiğinin peşinde gidenler

  (28.08.2006) - Sohbetlerde kalite

  (21.08.2006) - Yukarı bakmak

  (14.08.2006) - İspatlamak

  (07.08.2006) - Bulutların üstünden

  (31.07.2006) - Geldiği gibi

  (24.07.2006) - Bebek ve dil

  (17.07.2006) - Gitmek mi, kalmak mı?

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habip FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahaddin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN

 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004