Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 13 Şubat 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Kazım GÜLEÇYÜZ

Dünden bugüne



Dink cinayeti sonrasında ortaya çıkan görüntüleri bazı eski yazılarımızla birlikte değerlendirmek hayli ilginç olacak gibi:

***

Konuya (AB’ye) kendileri açısından artık bir hayat-memat meselesi olarak bakan kimi kesimlerin, tam bir gözü dönmüşlük halet-i ruhiyesi içinde her türlü çılgınlığa tevessül edebilecekleri gayet kritik ve tehlikeli bir döneme giriyoruz. AB süreci ilerledikçe (...) kaybedecekleri çok şeyi olanlar, (...) engelleyemedikleri süreci hiç olmazsa bundan sonra olabildiğince sabote edebilmek için her yola başvurabilirler. (21.10.04)

***

Karadeniz’den Akdeniz, Ege ve Marmara’ya Türkiye’nin birçok yerinde etnik çatışma görüntülerini başlatan tezgâhın ardında kimler var? Tahrikçisiyle, galeyancısıyla provokasyonlarda kullanılanlar kimler?

(...) Ülkenin dört bir yanında kuvayı milliye dernekleri kurulmakta olduğuna dair iddialar ne derece gerçeği yansıtıyor? (...)

Peki, İstanbul’da kurdukları Yeniden Kuvayı Milliye Derneği hakkında Birinci Ordu Harekât Başkanıyla bir İstihbarat Albayına brifing verip onlardan destek sözü aldıklarını söyleyen dernek başkanı Hakkı Sevim’in sözlerine (Akşam, 8.9.05) ne demek lâzım?

(...) Susurluk tartışmalarında adı en çok geçenlerden emekli general Veli Küçük’ün “Eğer ülkemiz parçalanma tehlikesiyle karşı karşıya kalırsa yine silâhımızı alır, dağlara çıkarız” beyanıyla (Zaman, 13.8.05) bütün bu gelişmeler arasında bir irtibat var mı?

Yine bu meyanda, “Ülkenin her yerinde hızla örgütleniyoruz, 600 bin kişi üye olmak için sırada” gibi gayet iddialı beyanlarla arz-ı endam eden “Vatansever Kuvvetler Güçbirliği Hareketi” Başkanı Taner Ünal’ın “Tüm Türkiye’de millî devleti tesis etmeye çalışıyoruz. Vatan hainlerine-işbirlikçilere karşı millî mücadele başlattık” sözleri (G. Kömürcü, Akşam, 8.9.05) nasıl bir hazırlığın habercisi? (...) Daha önce azınlık raporunu yırtıp değişik yerlerde azınlık mensuplarına saldıran ve son olarak “Türkiye Türktür, Türk kalacak; ya sev ya terk et” sloganlarıyla İstanbul’daki 6-7 Eylül fotoğrafları sergisini basan ekipler şimdi de “hain-işbirlikçi avı” mı başlatacaklar?

Hayli zamandır konuşulan “Türk Miloseviç’ler pusuda” iddiaları da hatırlanırsa, Amerikan Ku Klux Klan’larını andıran “milliyetçi çeteler”in sahneye çıkmak için her fırsatı değerlendirmek isteyecekleri ihtimali yabana atılmamalı. (...) Trabzon’da, Bozüyük’te, Gemlik’te, İznik’te, İstanbul’da ve Anadolu’nun daha birçok yerinde cereyan eden olaylar, sanki bu yöndeki hazırlıkların provası gibi görünüyor. (9.9.05)

***

AB sürecinde oluşan Kızılelma koalisyonunun bir kolu da Yeniden Kuvayı Milliye Hareketi-Derneği adı altında örgütleniyor.

(...) Gelişmeleri Atatürk’ün gençliğe hitabesi ve Nutuk’u penceresinden okuyup değerlendirerek, 2000’ler Türkiye’sinin durumunu bu belgelerde tasvir edilen tablolara benzetiyorlar.“Dahilî ve haricî bedhahlar”a karşı “yeniden” bir “kuvayı milliye şahlanışı”nı gerçekleştirmek için de kolları sıvamış bulunuyorlar. (...)

Bu hareketin organizatörleri çok önemli stratejik hatalar yapıyorlar. Herşeyden önce, Kurtuluş Savaşını ve Kuvayı Milliye hareketini yanlış değerlendiriyorlar. Kuvayı Milliyenin, o zamanki Osmanlı topraklarında yaşayan bütün kesimlerin, özellikle de sarıklı mücahitlerin ve tarikat büyüklerinin desteğini alarak başarılı olduğu gerçeğini ya bilmiyorlar, ya da gizlemeye çalışıyorlar. Ama iki ihtimalde de netice değişmiyor.

Halihazırda “ulusalcı ve laik” temelde inşa edilen, irtica lafını ağzından düşürmeyen ve böylece millet ekseriyetini karşısına alan bir hareketin başarılı olma şansı kesinlikle yok.

(...) Bunun farkında olanlar, bu sebeple dinî hassasiyetleri kaşıyıp kullanmaya çalışıyorlar. Ancak samimî olmadıkları için inandırıcı olamıyorlar. Yeniden kuvayı milliye adı altında gündeme getirilmek istenen girişimlerin organizatörleri, Kurtuluş Savaşı gibi, güncel gelişmeleri de doğru okuyamıyor; Türkiye’nin çağdaş dünya ile bütünleşme sürecine, kendi kafalarındaki şablonlara göre ürettikleri komplo teorileriyle çok yanlış anlamlar yüklüyorlar. (...) İşin içine liderlik kavgası da girince mesele büs bütün karışıp çıkmaza giriyor. Böylece ciddîye alınmaları iyice zorlaşıyor. (23.11.05)

13.02.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (11.02.2007) - Bid’a tuzakları

  (10.02.2007) - Derin reform

  (09.02.2007) - Yargı ve zihniyet

  (08.02.2007) - Yargı ve kadrolaşma

  (07.02.2007) - Zincirde son halka

  (06.02.2007) - TÜSİAD ve din

  (04.02.2007) - Karsız kış

  (03.02.2007) - Hangi uyum?

  (02.02.2007) - İkinci dönem?

  (01.02.2007) - Neo-con, STK’larla

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004