Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 23 Kasım 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Şaban DÖĞEN

Terörü alt ederken



Türkiye kalkınan, büyüyen bir ülke. Ancak sağlıklı ve bütünlük içinde büyümek zorunda.

Bu ise büyümemizi istemeyenlerin hoşuna gitmeyecek, ayakbağı olabilecek olaylarla bizi uğraştıracak, sıkıntıya sokacaklar.

PKK olayına bu gözle bakın.

Ülkemizin her şeye rağmen büyümek zorunda olduğuna inanıyor muyuz? Bunda kararlıysak bünyemizi sağlam tutmak zorundayız. Yapılacak iş ise öncelikle bu ayakbağı olan PKK’yi üreten zemini ortadan kaldırmak, kökünü kazımak.

Uzmanlar, düşünen kafalar terör ateşinin sadece maddî güçle söndürülemeyeceğini açık açık belirtiyorlar. Öncelikle bataklığın kurutulması lâzım. Bunun da yolu insana yatırımdan, eğitimden, ekonomik kalkınmadan geçiyor. Değer verilen, insanî muâmele gören; aşını, işini bulan, eğitilmiş insanların teröre bulaşmaları imkânsız.

Tabiî ki eğitimin temelinde insanı insan yapan değerler yer alacak. Sevgi, saygı, şefkat, özveri, diğergamlık öğretilecek. Tâ ki kişi kendi hak ve hukukuna saygı gösterilmesini istediği kadar başkalarının hak ve hukukunu da gözetsin.

Bunda gecikirsek daha çok kan kaybederiz. Analar ağlar, çocuklar yetim kalır, ülke yoksullaşır.

Asırlardır Doğu ve Güneydoğu halkıyla bizi etle tırnak gibi kaynaştıran; Balkanlarda, Çanakkale’de, İstiklâl Savaşında omuz omuza çarpıştıran duygu neydi? Bizi biz yapan değerler değil mi?

Sultan Abdülhamid, zamanın fitneci, bozguncu, bölücü devletlerinin Arapları kışkırtıp Osmanlıdan koparma planlarını gördüğü zaman kolları sıvamış, hatırı sayılır kabile ve tarikat şeyhlerini Anadolu’ya göndererek halka kardeşlik telkinlerinde bulunmalarını sağlamış ve zamanında bölücü güçler göz açamamışlardı.

Doğu ve Güneydoğu bu potansiyelden mahrum değil. Birçok medrese mezunu âlim var, ilim-irfan görmüş, yüksek okul okumuş, yetişmiş, vatanperver insan, dinî lider var. Bunlardan birlik, beraberlik, kardeşlik konusunda istifade edemez miyiz? Risâle-i Nur gibi birleştirici, bütünleştirici, kaynaştırıcı eserlerden faydalanamaz mıyız? Bir zamanlar yöre halkına helikopterlerden âyetli hadisli broşürler atan idareciler nerede?

Bu ülkede, memleketin dört bir yanında devletin dahi yaptıramadığı okulları açacak, yöre halkının medenice yetişmelerini sağlayacak eğitim gönüllüleri var. Bunların önü açılamaz mı?

Kararlı olduktan sonra terörün kökünü kurutmak mesele değil.

23.11.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (22.11.2007) - “Risale-i Nur üniversitelerde okutulmalı”

  (21.11.2007) - Medine dönemi özlemi

  (20.11.2007) - “Büyük düşünce” ve uluslararası sempozyum

  (19.11.2007) - Helâl daire

  (18.11.2007) - En hayırlı lokma

  (17.11.2007) - Rızık peşinde koşarken

  (16.11.2007) - Mü’min neye karşı doyumsuzdur?

  (15.11.2007) - Ahirette işe yaramayacaksa

  (14.11.2007) - Kur’ân ne zaman rahmet olur?

  (13.11.2007) - Dünyadaki Cennet bahçeleri

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT


 Son Dakika Haberleri