Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 26 Aralık 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Cevher İLHAN

İftirak projeleri



Batıl Batı felsefesinin dizayn ettiği yeni dünya düzeninde “uluslararası ilişkiler”de kimse karşılıksız yardım ve destek yok.

Hele egemenlik ve çıkarı uğruna okyanuslar ötesinden gelip Irak’ı işgal ederek bölgeyi ateşe veren, bir milyon insanı katledip üç milyon Iraklıyı göçle perişanlığa sürükleyen ve menfaati için hiçbir zulümden çekinmeyen “süper güç” ABD’nin, bunca tahripten sonra Türkiye’ye “destek vereceğine” kimse inanmıyor. “Amerikan hayranı” medyada propaganda edilen “işbirliği”yle ABD gibi çıkarcı bir devletin karşılıksız bir iş yapacağına ihtimal verilmiyor.

Hatırlanacağı üzere, 1 Mart 2003’te Meclis’in kabul etmediği Irak’ı işgale gidecek 65 bin Amerikan askerinin Türkiye topraklarında konuşlanmasına dair “AKP hükümeti tezkeresi” öncesinde de içinde milyarlık dolar hibesi ve IMF borçlanmasının bulunduğu 100 sayfalık “gizli bir mutabakat”tan söz edilmişti. Tezkerenin reddiyle her ne kadar geçersiz kalsa da, söylentiler kamuoyunda büyük bir infial uyandırmıştı…

Bundandır ki, Washington’un alışılmadık bir şekilde birden çark etmesinin bazı meddah kalemşörlerin reklâm ettiği gibi, “Türkiye’yi anlayıp ıslâh olması”ndan değil, kayıtlara geçmeyen “baş başa görüşme”de elde ettiklerine karşılık uluslararası arenada şimdilik bu “politik değişikliğe” gittiği üzerinde duruluyor…

* * *

Peki, hangi hususlarda “gizli bir mutâbakât”a varılmış olabilir? ABD ile girilen bu “cicim ayları”nda “al gülüm ver gülüm” alış verişinde alınıp verilen nedir? Bu ve benzerî sorular başkent kulislerin baş konusu…

Öncelikle, İngilizlerin Irak’ın güneyini Bağdat’tan bağımsız bir “Şîi Arap devleti” kurmaları için bölgedeki gruplara devretmesiyle, işgalci Amerikan askerlerinin Irak’ın kuzeyini peşmergelere terk etmelerinin eş zamanlı olması, Kissinger’in “Irak’ın üçe parçalanması” projesini akla getiriyor.

Bundandır ki, Ankara’nın Kuzey Irak’ta “otonom devlet”ten “ayrı devlet”e giden bir süreci kabullendiği belirtiliyor. ABD ve İsrail’in eğiterek azdırdığı PKK terör örgütünün tasfiyesiyle, işlevini görecek kuzeydeki kukla devletin “tanınacağı” yavaş yavaş telâffuz ediliyor.

Kısacası “stratejik müttefik” ABD, son tavır değişikliğiyle, çeyrek asrı aşan bir kanamayla Türkiye’nin 40 bin insanının katledilmesine, yüz milyarlarca doların harcanmasına mal olan terör örgütünü devreden çıkarıyor; onun yerine komşu Irak’ı bölüp, Irak, İran, Suriye ve Türkiye ortasında sürekli çıban başı olacak bir “ikinci İsrail”i, bölgenin başına belâ ediyor…

Kezâ, DTP’li bir milletvekilinin, hiç ihtiyaç yokken, partililerle bayramlaşmada ısrarla Kürtçe demeç verip, gazetelere “Kürtçe bilen tercüman tutun” tahriki, tam da “büyük Ortadoğu projesi”nin Türkiye ve Müslüman ülkelerini bölüp parçalama plânına göre asimetrik olarak “etnik ayrılığı” alevlendirmeyi hedefliyor.

* * *

Doğrusu, meseleyi demokrasi ve özgürlükler ekseninde değil, etnik ayrılıkla icâd edilen “Kürt sorunu” tahrikinde “Kürt siyasetini güçlendirme” söylemleriyle “solcu Kürt partisi”nden sonra tefrikayı daha da derinleştiren “sağcı Kürt partisi” teklifi, fitne ateşini körüklüyor.

Neticede, “ABD’den alınan istihbaratla PKK’nin tasfiyesi” üzerinde Ankara’da “AKP ile asker arasındaki gizli-lâkin gizlenemeyen- ittifak”, Washington - AKP - Erbil üçgeninde bir başka “işbirliği”ni ele veriyor. Plânın ana hatları değişmiyor; sâdece “Kandil”in üstü örtülüp yerine “Erbil” konuluyor.

Oysa Bediüzzaman’ın temel tesbitiyle, “Türk-Kürd tam birleşmiş İslâmî ve dinî bir milliyet”, ancak “hamiyet-i İslâmiye” ile gelişir ve yücelir. Bundandır ki, bin yıldır beraber yaşadığı ve birlikte cihad edip yanyana şehid olduğu Müslüman kardeşleri olan Türkler aleyhinde Kürtlerde “unsuriyet / ırkçılık fikrini uyandırma”nın vatan ve millet zararına telâfî edilmez dehşetli fitnelere malzeme edileceğini haber verir.

“Muhtariyet”le başlayıp, “tavâif-i mülûk sureti” ile, toprakların ırklar ve kavimlere göre küçük devletlere taksimiyle azdırılacak “ırkî farklılığın” sebebiyet vereceği ayrılık ve karmaşanın fitneyi uyandıracağını belirten Bediüzzaman, bu bakımdan “meyl-i iftirak marâzının (ayrılık fikri illetinin) bir zenb-i azîm (büyük günâh)” olduğunu ikaz eder. (Âsâr-ı Bediiyye, 434, 450, 451, 520, 521)

Hakikaten böylesine dehşetli bir “iftirak projesi” fitnesinin vebâlini hangi “reel politik” karşılar!..

26.12.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (25.12.2007) - “Ameliyat”

  (24.12.2007) - Ankara’da deprem

  (21.12.2007) - Kurbanın mânâsı

  (20.12.2007) - Kurban...

  (19.12.2007) - Operasyonun arka plânı...

  (18.12.2007) - “Bedel...”

  (17.12.2007) - Başörtüsü yasağı YÖK’ün meselesi...

  (15.12.2007) - Millet ciddî irâde bekliyor...

  (14.12.2007) - Din dersleri tasfiye mi edilmek isteniyor?

  (13.12.2007) - Tevhid-i Tedrisat...

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT


 Son Dakika Haberleri