Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 17 Aralık 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Murat ÇETİN

Yeni yıl ne getirsin?



Çocukluğumdan beri her yılbaşında aynı dilekleri duyarım: Yeni yıl, barış, mutluluk ve huzur getirsin.

Kime mikrofon uzatılsa farklı kelimelerle de olsa, ki burada kelimeleri ne kadar değiştirebilirsiniz ki, aynı şeyleri söyledi.

Ve yine ben kendimi bildim bileli, dünyada, özellikle de Ortadoğu’da savaşlar bitmedi.

Buna rağmen, her yılbaşı aynı dilekler dillendirilmeye devam edildi: Savaşlar olmasın, insanlar ölmesin. Bütün dünya barış içinde yaşasın.

İşin garibi, bu dilekleri dile getirenlerin dünyadaki savaşları umursadığına dair, yılbaşları dışında ağızlarından pek bir şey duymazdık.

Yeni yıl, belki de bu samimiyetsizliği gördüğü için barış filan getirmiyordu. Yoksa taşa söylesen o bile getirirdi.

Belki dilekler o kadar da evrensel değildi. Zira konuşanların bir kısmı, temennilerinin başına “ülkemizde” ibaresini eklemeyi ihmal etmiyorlardı. Bu zaman zarfında, ülkemizde adına savaş denilen bir savaş olmadığına göre, dileklerin tuttuğu da söylenebilirdi. Ama o zaman da şöyle bir gariplikle karşılaşıyorduk: Madem savaş yoktu, niye herkes barış diliyordu.

Belki yeni yıldan, onun boyunu aşan isteklerde bulunuyorduk. Üstelik böyle her sene aynı şeyi dileyip, dileğimizin gerçekleşmemesi, yeni yılın inandırıcılığına da gölge düşürüyordu.

Aslında yapılması gereken, yeni yıldan getirebileceği şeyler istemekti.

Meselâ yeni yıl Doğu ve Güney Doğu Anadolu illerimize olağanüstü hal getirsin, denilebilirdi. Ki zaten o yıllarda Milli Güvenlik Kurulu tavsiye eder, Hükümet de olağanüstü hali uzatırdı. Böylece zaten gerçekleşecek bir şey, gerçekleşmiş yeni yıl dileği olarak hayat bulurdu. Ülkemizin geri kalan bölgeleri de unutulmaz, “Yeni yıl, ülkemize askerî vesayet getirsin” denilebilirdi.

Tabiî olan oldu. Artık bu dilekleri bundan sonra dileyebiliriz. Ve dileklerimizi çeşitlendirerek, “Yeni yıl ülkemize laiklik getirsin. Ama sivil anayasa getirmesin. Ulusalcılık getirsin. Ama demokrasi filan getirmesin” diyebiliriz.

Böylece yeni yıl da hep aynı şeyleri getirmemekten kurtulmuş olur.

17.12.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (10.12.2007) - Hey sen, veri tabanındaki!

  (04.12.2007) - Alışkanlık işte...

  (24.09.2007) - İlâveli, yeniden gözden geçirilmiş mahalle baskısı

  (13.09.2007) - Hayalimdeki Ramazanlar

  (10.09.2007) - Ankara’nın yetersizleri

  (03.09.2007) - Bunu da yaz

  (21.08.2007) - Ağaçlar ve orman

  (16.08.2007) - Türkiye çöl olmasın

  (13.08.2007) - Gri

  (09.08.2007) - Yağmur damlasından mektup var

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT


 Son Dakika Haberleri