Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 07 Haziran 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Faruk ÇAKIR

Sular yukarı aksın!



Önce kısa bir özet: Türkiye Büyük Millet Meclisi bir anayasa değişikliği yaptı ve bu değişiklik üniversitede uygulanan başörtüsü yasağını sona erdirmeyi hedefliyordu. Değişiklik yapılırken ‘Bu yolla yasağın sona ermeyeceği’ şeklinde çeşitli ikazlar yapılmıştı. Fakat nihayetinde TBMM bu yönde karar verdi, Anayasa’nın bazı maddeleri değiştirildi.

Bu değişikliğe CHP itiraz etti ve konuyu Anayasa Mahkemesi’nin gündemine taşıdı. Anayasa Mahkemesi, 5 Haziran Perşembe günü aldığı kararla TBMM’nin yaptığı anayasa değişikliğini iptal etti ve yürütmenin de durdurulmasını istedi. Şu anda bu karar enine-boyuna tartışılıyor.

Karar açıklanmadan önce çok değişik yorumlar yapıldı. Hukukçular, mahkemenin sadece ‘şekil’ yönünde değerlendirme yapabileceğini, ‘esas’a girmeye hakkı olmadığını ve dolayısı ile TBMM’nin yaptığı anayasa değişikliğini ‘iptal’ edemeyeceğini söylüyordu. Ki, Anayasa Mahkemesi’nin ‘raportörü’ de bu yönde rapor yazmış, görüş bildirmişti.

Kamuoyu ise daha önce ‘olmaz’ denilen kararlara imza atıldığını gördüğü ve bildiği için endişeyle bekliyordu. Neticede ‘endişe’ gerçek oldu ve ‘olmaz’ denilen bir karara daha imza atıldı, tıpkı meşhur “367 şartı” gibi...

Karar açıklanmadan önce olduğu gibi, açıklandıktan sonra da tartışma sürüyor. En başta hukukçular karara itiraz ediyor. Millet ekseriyetinin ne düşündüğü de zaten ortada. “Millete soran mı var?” diyenler olabilir. Belki bu karar sorulmuyor, ama neticede bir noktaya gelindiğinde ‘sandık’ marifetiyle bu konu dolaylı olsa da millete sorulmuş olacak. Milletin bu ve benzer kararları kabul etmediği hem geçmişte görülmüş, hem de bundan sonra da ömrü olan görecek.

Hukukçu değiliz, ama dünya âlemin bildiği gibi ‘mahkeme’nin ‘kanun yapıcı’ olmadığını biz de biliyoruz. Bu şekilde kararlarla TBMM’nin ‘kanun yapma, anayasayı değiştirme yetkisi’ en azından sınırlanmış oluyor. Bunu âdil ve hukukî bulmak mümkün değildir.

Her zaman olduğu gibi ‘fildişi kuleler’de yaşayanlar, son kararı da sevinçle karşıladı. Bazı gazeteler, “Türbana son nokta”yı koydu. (Cumhuriyet, 6 Haziran 2008) Hemen ifade edelim ki, bu kararla ‘başörtüsü’ konusunda son nokta konulmuş olmuyor. Eğer ‘son nokta’dan “Artık başörtüsü yasağı ilel-ebed devam edecek. Başörtülüler başlarını açacak, yasak gündemden kalkacak. Millet de bunu kabul edecek” şeklinde bir anlam çıkarılıyorsa, bu mümkün değil.

Aksine, bu kararla; yasağın anlamsızlığı ve zorla dayatılamayacağı bir defa daha görülmüş olacak. Millet iradesine dayanmayan kararların uzun dönemde ‘tashih’ edildiği görülecek.

Alınan karar, millet vicdanında makes bulmamıştır. Elbette Anayasa Mahkemesinin bir üst mahkemesi olmadığına göre kararın gereği yerine getirilecek, ama bir yandan da bu krizin aşılması için çalışmalar yapılacak. ‘Şer’ görülen işlerde de bir ‘hayr’ yönü olduğunu kabul ettiğimize göre, bu karardan da netice itibarıyla bir ‘hayr’ çıkabilir. Ümit edelim ki; yeni, sivil ve bütün Türkiye’yi kucaklayan, milletin de sahip çıktığı bir anayasa gündeme gelsin. Siyasî iktidarın yapması geren ilk iş bu olsa gerek. Ertelenen ve ötelenen ‘demokrasi paketleri’ artık raftan insin, daha hür, daha demokrat, daha âdil bir ülkeye kavuşalım.

Bütün dünya mahkemeleri bir araya gelse ve “Sular tersine akacak!” diye karar alsa; bu karar gereği sular, dereler, çaylar, ırmaklar, nehirler ‘yukarı/tersine’ akabilir mi?

07.06.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (06.06.2008) - Şaşırt bizi CHP!

  (05.06.2008) - Dam üstünde ‘toplu’ namaz

  (04.06.2008) - ‘Aklı iptal’ çağdaşlık olabilir mi?

  (03.06.2008) - Bol bol futbol!

  (02.06.2008) - Oh dünya varmış!

  (01.06.2008) - Rahat bıraksanız ‘en iyi’ olabilirsiniz!

  (31.05.2008) - Lütfen, çareyi söyleyelim!

  (30.05.2008) - Şaştım, neyi temsil ediyorsun Ayasofya?

  (29.05.2008) - İhtilâlcileri tanımak

  (28.05.2008) - Çocuk tartışması

 
GAZETE 1.SAYFA
Download

Kutlu Doğum Haftası Pdf

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

© Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır