Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 10 Haziran 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Cevher İLHAN

Yasağı “yasal” görme saplantısı…



Anayasa Mahkemesi’nin kararından sonra bir süre sessiz kalan Başbakan partisinin yetkili kurullarıyla görüştükten sonra Anayasa Mahkemesinin Meclisin “yasama yetkisi”ni gasb ettiği gerekçesiyle diğer siyasî partileri ve Meclisi harekete geçirmeye çağırdı. Meclis Başkanı ve Başbakan, Parlamentonun hukukuna sahip çıkması çağrısında bulundular.

İktidar partisi sözcüleri de aynı çağrıyı yineliyor; hâkimiyetin kayıtsız şartsız millette olduğu gerçeğini dile getiriyorlar.

Ne var ki baştanberi başörtüsü yasağının Anayasa Mahkemesinin bizatihî anayasaya aykırı olarak, “iptal” edemediği bir yasaya yazdığı “gerekçesi”yle dayatılmasına AKP siyasî iktidarı hep seyirci kaldı…

Seyirci kalmak bir yana, tıpkı “yasakçılar” gibi “yasal yasak var” uydurmasına katıldı; bu yanlış sâikle sanki gerçekten başörtüsüne “yasal yasak varmış” gibi kanun çıkarmaya çalıştı, anayasayı değiştirdi, yasalar yapmaya kalkıştı.

Başta Yeni Asya olmak üzere aklı başında çevrelerin ve hukukçuların bunu yasağı “yasallaştıracağı” ve çözümü daha da zorlaştıracağı yönündeki ikazlara

kulak asmadan…

AKP’NİN “YASAL YASAK VAR” YANLIŞLIĞI

İşin aslına bakılırsa, siyasî iktidar ilk günden itibaren ciddî hatalara saplandı. FP’den ayrılan Erdoğan’ın yol arkadaşı “yenilikçiler” AKP’yi kurarken başta Abdullah Gül ve Abdüllatif Şener olmak üzere, “Başörtüsü Türkiye’de kadınların meselesi değildir”le başladılar. Ardından partinin kuruluşunda başörtülü kurucu alınmamasını “yasal yasağa” bağladılar.

Başbakan’ın da sözkonusu “velev ki siyasî simge de olsa” çıkışını yaptığı Madrit’te söylediği gibi, Erdoğan’ın itirafıyla “Başbakan olarak beş yıl boyunca başörtüsünü hiç gündeme getirmedi.” Başbakan ve parti yöneticileri her fırsatta “Başörtüsü bizim problemimiz değildir” dediler.

Peşinden her iki seçimde de “yasadışı yasak” gerekçesiyle başörtülü milletvekili adayı kabul etmediler. Parti yetkilileri ve Başbakan Yardımcısı M. Ali Şahin, “Yasal yasak var” iddiasıyla başörtülülerin adaylığını reddetti. Ardından da “Başörtüsü Türkiye’de kadınların ancak yüzde bir buçuğun meselesidir” iddiasıyla bu “sorun”un olmadığını söyledi.

İktidar partisine mensup belediye başkanları, mahallî seçimlerde seçilen başörtülü meclis adaylarını “Yasal yasak var” diye toplantılardan çıkardılar. AKP’li Denizli Belediye Başkanının eşi, 23 Nisan törenlerine katılmak için “yasal engel” mülâhazasıyla sözde “yasa gereği” bahanesiyle başını açtı. Ne eşinden, ne Başbakandan, ne de partiden en ufak bir uyarı almadı…

Dışişleri Bakanı Gül’ün eşi, hak kazandığı üniversiteye başörtülü olarak devam edemediği için açtığı ve “vazgeçsem kadınlara hakaret olur” iddiasında bulunduğu AİHM’e açtığı dâvâdan vazgeçti, dilekçesini geri çekti.

Keza yine Gül döneminde “Leyla Şahin dâvâsında AKP hükümeti Strasbourg’a gönderdiği savunmada, başörtüsünü “laikliğe aykırı”, “siyasî simge” ve “gerginlik sebebi” saydı. Devletin “din işleri”yle ilgili anayasal bir kurumu olan Diyanet’in en üst ilmî heyeti olan Din İşleri Yüksek Kurulunun dinin ana umdelerine, Kitap (Kur’ân) ve Sünnete (Peygamberimizin söz ve örnek yaşayışına) istinaden yayınladığı fetvaları AİHM’e bildirmeyen hükûmet, yasakçıların uyduruk tezleriyle yasağı savundu…

İŞ İŞTEN GEÇTİKTEN SONRA...

Kırılma devam etti. AKP iktidarı, hep “yasağa” sığındı. “Mayınlı arazi”den uzak durma hesabına, sürekli başörtüsünden uzak durdu. Bununla toplumun bu en önemli demokrasi ve insan hakları meselesinden sıyrılacağını zannetti. Yasadışı yasağı “yasal” görüp ötelemekle yasağın “yasallaştırılması” tuzağına düşmekle kalmadı; “yasallaştırılması” saçmasına zemin hazırladı. Demokratik irâde zâfiyetiyle hep bu kırılganlığı sergiledi. Bu kırılganlıkla “yasal gördüğü” yasağı yasayla kaldırma yanlışlığına girişti; eline yüzüne bulaştırdı.

Daha Anayasa Mahkemesinin son kararı öncesinde Dışişleri Bakanı Babacan’ın Amerika’da, “Anayasa Mahkemesinin verdiği karar kesindir, buna saygı duymak lâzım” teslimiyetiyle peşinen havlu atması, bunun örneği.

Cumhurbaşkanı Gül’ün “karar” üzerine tâ Japonya’dan, “Bir hukukî bir süreçtir; buna bir şey ilâve etmek istemiyorum” deyip kararı âdeta “normal” görmesi, “teslimiyet”e katılmasının bir başka örneği. Ve AKP Genel Başkan Vekili Fırat’ın ilk tepkisinin “Bunun siyasî değil, Anayasa Mahkemesi tarafından verilmiş hukukî bir karar olduğunu kabul ediyorum” sözleri, kırılma ve teslimiyetinin bir başka örneği…

“Millî görüş gömleği”ni değiştirenlerin, tesettürü modernleştirme hevesleri, RP’li İstanbul eski belediye başkanı Gürtuna’nın eşinin NLP kitaplarını okuyarak uğradığı “değişim ve dönüşüm”le başını açması, AKP yanlısı Kanal-7’nin eski Ülke Tv’nin spikeri Serpil Öcalan’ın başörtüsünü çıkarması, son örnekleri…

Siyasî iktidar, son altı yılda halkın verdiği oyun hakkını koruyamadı. Millet irâdesinin hakkını vermedi, veremedi. Şimdi kalkıp “Parlamento’nun hukuku”, “millet irâdesi”nin hakkını savunuyor; iş işten geçtikten sonra…

10.06.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (09.06.2008) - “Yasa oyunu”nun faturası

  (07.06.2008) - “Demokratik devlet”e yakışmıyor…

  (06.06.2008) - Türkiye “düşman” tanımında da ABD’ye entegre…

  (05.06.2008) - “Dinî özgürlükler” sorunu… (2)

  (04.06.2008) - “Dinî özgürlükler” sorunu…(1)

  (02.06.2008) - Dinden bigâne birlik olur mu?

  (31.05.2008) - “Etnik ayırım” üzerinde barış olmaz

  (30.05.2008) - “Bıçak sırtı”ndaki süreç…

  (28.05.2008) - GAP ve “Güneydoğu meselesi”

  (27.05.2008) - “27 Mayıs” dersi...

 
GAZETE 1.SAYFA
Download

Kutlu Doğum Haftası Pdf

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

© Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır