"Gerçekten" haber verir 07 Eylül 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Yasemin GÜLEÇYÜZ

Batılı kadınlar feminizmi tartışırken…



“Kadınlara özgürlük”, yani feminizm hareketi Batı toplumlarında ortaya çıkan ve günümüzde bütün dünyayı saran bir akım.

Feminizmin, bulunduğu ortama göre değişen adeta bir “bukalemun” gibi farklı renkleri bulunmasından olsa gerek, İslâm ülkeleri dahi bu akımın etkisinden kurtulmuş değil. Liberal feminizm, radikal feminizm gibi terimlere artık İslâmî feminizm (!) tabirinin de eklendiği günleri yaşamaktayız. Feministler kadınları her alanda özgürlüğe dâvet ederek çoğunlukla yaşadıkları Batı toplumlarında birçok yeni problemlere sebep oldular. Nefsanî meyilleri tahrik ederek toplumu adeta fitne ve kötülük ağlarına düşürdüler. Bunu nereden mi biliyoruz? Tabi ki, yine Batılı kadınların değerlendirmelerinden…

Dilerseniz onlardan birkaç örnek sunalım:

EVA HERMAN: PROBLEMLERİMİZİ

FEMİNİSTLERE BORÇLUYUZ

İlk örnek radikal feminizmin liderlerinden Alice Schwarzer’in ülkesi Almanya’dan ve yine bir kadından.

Ünlü bir TV spikeri Eva Herman işinden kovulmasına ve birçok tartışmalara sebep olan “Eva Prensibi” isimli kitabında bakın neler söylüyor: “Almanya, artık hiç çocuk doğurmuyor. 30–40 yıl içinde çok yaşlı bir toplum olacağız. Bunun sorumlusu feminizmdir. Kadınları, iki çelişkili rol arasında bırakan ve annelik rolünü bir kenara ittiren feminizm.”

“Biz kadınlar, kendimize şöyle bir eleştirel bakmalıyız. Bugünün kendini gerçekleştirmeyi başarmış, aktif, kariyer sahibi, bağımsız kadını için çocuk tabiî bir şey değil. Biz kadınlar, demografik değişimin sorumluluğunun bizde olduğunu bile bile susuyoruz, kimse çıkıp da kadının, bir kadın ve bir anne olarak geleneksel rolünü savunmuyor. Kimse tabuları yıkmıyor. Bu sıcak tartışma sürüp giderken, bir zamanlar kadınların özgürlüğü için sesini yükseltenler niye sesini çıkarmıyor? Nerede bu kadınlar? Günümüzün iş sahibi kadınları ki buna ben de dâhilim, kendini gerçekleştirme yolunda gerçekten sınırsız bir hakka mı sahip, yoksa kadınların kurtuluşu meselesi sadece ölümcül bir yanılgı mıydı? (…) Bugün problemlerimiz varsa, kadın hakları savunucularına yürekten teşekkür etmeliyiz.”

SYLVİANE AGACİNSKİ: FEMİNİZM

KADINI ERKEKLEŞTİRDİ

Diğer örnek feminizmin liderlerinden Simone de Beauvoir’ın ülkesi olan Fransa’dan. Sylviane Agacinski de feminizmi eleştiren dünyaca ünlü bir kadın felsefeci. O da Eva Herman gibi kadınları fıtratına dâvet ediyor.

Cinsiyetler Siyaseti (Politique Des Sexes) adlı kitabında geçen yüzyılın ünlü feministi Simone de Beauvoir’ın görüşlerini tabir-i caizse yerden yere vuruyor:

“Simone de Beauvoir ve kendisinden sonraki birçok kadına göre, kadının gerçek anlamda özgürleşmesi, annelik görevini reddedip, etkin, çalışan ve üreten bireyler durumuna gelmelerinden geçiyordu. Özgür olmanın doğru yolu, her şeyden önce ‘erkekler gibi’ olmaktı. Kadınlar gerçek yabancılaşmadan dişilikleriyle değil, dişiliklerine karşı çıkarak kurtulmak istediler… Oysa ki, annelik, bir özgürlük ifadesidir, edilgen olmak anlamına gelmez. Dişiliği üstlenmek, öteki için kaygılanmak ve onun sorumluluğunu üstlenme kadının özgürlüğünün biçimlerinden biridir. Kadın anne olduğunda sakatlanmaz, bir parçasını tutkuyla bütünler. Annelik, bir egemenlik alanı olarak yeniden yorumlanmalı ve bir güç olarak arzu edilmelidir.”

RİSÂLE-İ NUR'DAN MÜJDELER

Risâle-i Nur’da, Peygamberimizin hadisleriyle Hıristiyanlık dininin, tahrifatlardan arınıp mânen İslâmiyete inkılâp edeceği müjdesi yer alır. İsevîlik şahs-ı mânevîsinin Kur’ân’a tabi, İslâmiyetin metbu (tabi olunan) makamında kalacağı, hak dinin bu iltihak neticesinde büyük kuvvet bulacağı haber verilir. Dinsizlik cereyanına karşı ayrı ayrı iken mağlûp olan İsevilik ve İslâmiyet`in bu ‘ittihad’la galebe edip inkârcılığı püskürteceği müjdelenir...

Bu müjdeleri sadece kadınlarla ve aileyle ilgili alanlarda bile net olarak görmek mümkündür.

Hatırlarsınız sabık Papa II. Jean Paul, Filistin ve Şam ziyaretinde Emeviye Camiini ziyaret etmiş, Müslümanlara ve bütün insanlığa barış duâsı yapmıştı. Orada yaptığı konuşmada insanlığın sürüklendiği ahlâkî erozyon ve aileyi devre dışı bıraktıran dehşetli tahribatla Batı’nın çöküntüsünden dert yanmış; ahlâkî tamir tedbirinde İslâm âleminden yardım talebinde bulunmuştu. Ahlâkî değerlerin dejenere edilmesiyle, ailenin parçalanmasıyla, toplumların temeline dinamit sokulduğundan feveran etmiş, kadınları evlerine dönmeye çağırmıştı.

Şimdiki Papa XVI. Benedikt de bu yıl Nisan ayında New York BM Binasında yapmış olduğu konuşmada materyalizmin, aile ve toplumu zedelediğini ifade ederek, ya ilim ya ahlâk tercihine indirgenmeden ahlâka hürmet edilmesi gerektiğini söylemişti. Kadın ve erkekte “iffet”in aileyi koruyan etkisinden bahsederek aileyi fıtrî yaşayıştan uzaklaştıracak bilim ve teknolojiye müsaade edilmemesi gerektiğini anlatmıştı.

Eva Herman, Sylviane Agacinski’nin değerlendirmelerine Katolik liderlerin mesajlarını da ekleyince, insan “Artık Güneş Batıdan doğmaya başladı!” diye düşünmeden edemiyor. Değil mi?

07.09.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (31.08.2008) - Millî şairimiz ve Müslüman kadın

  (24.08.2008) - Dünyadan tesettür fotoğrafları

  (10.08.2008) - Kadın, çiçek ve Esmâ-i Hüsnâ

  (03.08.2008) - Tesettür Risâlesi keşfedilirken (16) : Kadınların yüzyılı

  (27.07.2008) - Tesettür Risâlesi keşfedilirken (15): Tesettür aynasında din ve vicdan hürriyeti mücadelesi

  (20.07.2008) - Tesettür Risâlesi keşfedilirken (14): Kadın ve erkekte roller değişince…

  (13.07.2008) - Tesettür Risâlesi keşfedilirken (13): Bir hayat tarzı olarak tesettür

  (06.07.2008) - Tesettür Risâlesi keşfedilirken (12)

  (29.06.2008) - Tesettür Risâlesi keşfedilirken (11) : KADINLAR İÇİN EN ETKİLİ GÜVENLİK: TESETTÜR

  (22.06.2008) - Tesettür Risâlesi keşfedilirken (10)

 
GAZETE 1.SAYFA

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Site yöneticisi | Editör
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır