"Gerçekten" haber verir 07 Eylül 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Mehmet KARA

Yasakçıların icatları



Yarın ilk ve orta öğretimde yeni eğitim-öğretim yılı başlıyor. Yeni kayıtlarla birlikte 14 milyonu aşkın öğrenci ile 600 bin civarında öğretmen ders başı yapacak. Örgün ve yaygın eğitimde dikkate alındığında 20 milyon öğrenci 1 milyona yakın eğitim çalışanı ile büyük bir kesim. Bu kadar büyük bir kesim dikkate alındığında sorunları da elbette büyük oluyor.

Türkiye’nin sorunlarına bakıldığında, eğitim en üstte duruyor. Eğitime sağlanacak kaynaktan öğretmen açığına, okullara ayrılan ödenekten hizmetli ihtiyacına, bölgeler arasındaki öğretmen açığından katsayı adaletsizliğine kadar pek çok sorun vardır eğitimin önünde. Bu sorunları çözmekte elbette kolay değildir, ancak çözülmesi de gerekir.

* * *

Diğer yandan da üniversitelerde kayıtlar devam ediyor. Kayıtlar sırasında bazı üniversitelerde bu sene başlayan garip bir uygulama var. Üniversiteler açılmaya başladıkça yasakçılar olmadık yeni metotları ile sahneye çıkmaya başladılar. Şimdiye kadar en “ilginç” yasaklama metodunu şu an CHP milletvekili olan o dönemin İ.Ü. Rektör Yardımcısı Nur Serter icat etmişti. Yasakçılıkta çığır açan, sınır tanımayan icadı ile üniversitenin giriş kapılarının yanlarına “ikna odaları” kurmuştu!

Bu icat hâlâ dilden dile anlatılırken, şimdi yasakçılığı zirveye çıkaran uygulama bir takım üniversitelerde uygulamaya konulmaya çalışılıyor.

İstanbul’da Aydın Üniversitesi’nde görülmemiş bir uygulama başlatıldı. Yeni kayıt yaptıran öğrencilere kılık kıyafetleriyle ilgili “taahhütname” imzalatılırken, öğrencilerden kampüslerdeki derslere başörtülü girmeyeceklerine dair “garanti” vermesi istendi. Öğrencilere imzalatılan kılık-kıyafet taahhütnamesinde şöyle deniliyordu: “2008-2009 Eğitim-Öğretim yılı içerisinde İstanbul Aydın Üniversitesi kampüslerinde derslere başörtülü ve türbanlı olarak girmeyeceğimi taahhüt ederim…”

Ne âlâ ne, ne alâ. Bu çağ da bu kafa…

Üniversite, haberin gazetelerde yer almasından sonra haberi yalanladı. Ama ne yalanlama. Yalanlarken daha çok batarak... Sözde “kayıt görevlisinin hatası” olarak açıklandı. Meğer başka bir üniversiteden gelen kayıt görevlisi evraklarının arasına böyle bir form koymuş ve başörtüsü ile okula gelen öğrencilere imzalattırmış!

Aydın Üniversitesi “başörtüsü taahhüdü”nü imzalatmaktan gelen tepkiler üzerine vazgeçti, ancak bu sefer de Kırıkkale Üniversitesinde buna benzer bir “taahhütname” rezaleti yaşandığı söylendi. Peşinden Kayseri Erciyes Üniversitesi’ne kayıt yaptıran öğrencilere, okul içinde başını kapatmayacağı ve dinî sembol taşımayacağı yönünde taahhütname imzalatıldığı belirtilirken, üniversitenin bu uygulamaya son verdiği açıklandı.

Bütün üniversitelerde kayıtlar devam ediyor. Bakalım yasakçıların böyle yeni yeni icatları çıkacak mı?

Eğitimin sorunlarını anlattığı basın toplantısında bu uygulamayı sorduğumuzda Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Gündoğdu, “Başörtülülere tutanak imzalatılması toplum mühendisliğinin rezil bir versiyonudur. Böyle yollara başvurmak, özürlü bir kafa yapısına sahip anlayışı gösterir. Üniversiteler böyle sağlıksız kafa yapısıyla yönetilemez” diyerek sert tepkisini dile getirdi.

* * *

Öncelikle şunu söyleyelim. Hiçbir gerekçe, hiçbir kimseyi eğitim-öğretimden yoksun bıraktıramaz, bıraktırmamalı.

Hukukî hiçbir dayanağı olmayan başörtüsü yasağının çözümü insanların kafalarının özgür olmasına bağlıdır. Eğer rektörler ve üniversite yönetimleri özgür düşünebilirse bu meselenin çözülmesi çok daha kolay olacaktır.

Yıllardır uygulanan anlamsız, kanunsuz, binlerce mağdur üreten bir yasağa karşı çıkıp, üniversiteler daha özgür olsun, insanlar istediği gibi giyinsin, istediği gibi düşünsün diyenler çoğalmalıdır. Aydın insanlara da yakışan özgürlükten yana olmaktır. Artık, üniversiteler özgür ortamlar olmalıdır. Bu durum demokrasinin daha da gelişmesini sağlayacaktır.

Artık üniversiteler ismi anılınca akla bilimsel faaliyetlerinin geldiği kurumlar olmalı, orada özgürlükler, demokrasi, insan hakları, din ve vicdan hürriyeti konuşulmalıdır.

07.09.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (06.09.2008) - “Solcu”luk ile darbelerin akrabalığı

  (05.09.2008) - İnsanî mi, mesaj mı?

  (31.08.2008) - Okullar açılırken…

  (30.08.2008) - Hafiyelik

  (29.08.2008) - Uzlaşma mı, mutabakat mı?

  (24.08.2008) - Toplu sözleşme olacak mı?

  (23.08.2008) - Özgürlüğü savunmak suç mu oldu?

  (22.08.2008) - Gündem dışı

  (27.07.2008) - Bana olunca etik, sana olunca değil mi?

  (26.07.2008) - Ankara, Ankara duy sesimizi!

 
GAZETE 1.SAYFA

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Site yöneticisi | Editör
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır