"Gerçekten" haber verir 07 Eylül 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Ali FERŞADOĞLU

Meslek ve meşrebi muhafaza, “zıt bir mesleğe girmek!” (2)



Bediüzzaman’ın, Türkleri İslâma imana hizmetinden dolayı kardeşinden, babasından daha çok seven bir talebesi, bazı ırkçı muallimlerden aldığı aksülâmel ile Kürtçülük damarıyla başka bir mesleğe girmiş. Daha sonra Bediüzzaman’a “Ben şimdi gayet fâsık, hattâ dinsiz de olsa bir Kürdü salih bir Türke tercih ediyorum” 1 der. Zaten 26. Mektub’da, Desise-i Şeytaniye ve muhtelif risâlelerde ırkçılığın Risâle-i Nur’a zıt bir meslek olduğunu teferruâtlı olarak anlatır.

Zıt mesleğe bir diğer çarpıcı misâl de siyaset âleminden: “Eşref Edip kırk seneden beri iman hizmetinde benim arkadaşım ve Sebilürreşad’da makale yazan ve şimdi vefat eden çok kıymetli kardeşlerimin mümessili ve hakikî İslâmiyet mücahidlerinden bir kardeşimdir. Ve Nurun bir hâmisidir. Ben vefat etsem de, Eşref Edip Nurcular içinde bulunmasıyla büyük bir teselli buluyorum. Fakat Nur Risâlelerinin ve Nurcuların siyasetle alâkaları yok. Ve Risâle-i Nur, rıza-i İlâhîden başka hiçbir şeye âlet edilmediğinden, mümkün olduğu kadar Risâle-i Nur’un mensupları, ictimaî ve siyasî cereyanlara karışmak istemiyorlar. Yalnız Sebilürreşad, Doğu gibi mücahidler iman hakikatlerini ehl-i dalâletin tecavüzatından muhafazaya çalıştıkları için, ruh u canımızla onları takdir ve tahsin edip onlarla dostuz ve kardeşiz—fakat siyaset noktasında değil. Çünkü iman dersi için gelenlere tarafgirlik nazarıyla bakılmaz.” 2

Diğer taraftan hizmetlerin sevk ve idaresinin, meşveret esası ile değil, tarikat sistemi, şeyh-mürid veya hoca-talebe hiyerarşisine göre yapılanması; iman hizmetini değil, siyasî çalışmaları birinci plana almak zıt bir meslektir. Bu hususları Risâle-i Nur’a göre açıklarken, daha net ve detaylı olarak görmek mümkün olacak.

Burada başkalarını sorgulamaktan ziyade, Risâle-i Nur’un meslek ve meşrebini nazara vermek durumundayız. İnsaflı tenkidin, hakikati parlattığını da unutmuyoruz. Bununla birlikte, eleştiriden ziyade, eksiklerimizi tamamlama, hizmetlerimize yardımcı olma durumundayız. “Emr-i bi’l-ma’ruf, nehy-i ani’l-münker”, yani “doğruyu, iyiyi, güzeli emretmek; çirkinden, yanlıştan nehyetmek” ve mihenge vurmakla da vazifeli olduğumuzu hatırdan uzak tutamayız.

Bediüzzaman’dan “Nurun sadık kahramanı, kumandanı” ünvanını alan Zübeyir Gündüzalp, derslere gelenlerin dairede tutulmaya çalışılmasını ister ve şöyle derdi:

“İmanı kazanmak kolay, muhafaza etmek zordur. Her Risâle okuyan Nur talebesi olmaz. Nur talebesi, ihlâs, uhuvvet, sadakat, tesanüd, metanet ve sebat düsturlarını taşımalıdır.”3 Buradan da hareketle şöyle bir hükme varmak mümkün:

Kimileri Külliyatı baştan sona ezberlese bile; “Risâle-i Nur’a muhalif cereyana taraftar olur, zıt bir mesleğe girerse” talebe ve kardeş ünvanını kaybeder. Zira, bilmek ayrı, amel etmek ayrıdır. Uygulamayı da ihlâs ile yapmak başka bir meseledir. “Bilenler helâk olur, uygulayanlar kurtulur, uygulayanlar da helâk olur, ancak ihlâs sahipleri kurtulurlar.” (Hadis-i Şerif)

Dipnot:

1- Emirdağ Lâhikası, s. 281.; 2- Emirdağ Lâhikası, s. 440. 3- İbrahim Kaygusuz, Nurun Sadık Kahramanı / Zübeyir Gündüzalp, s. 364.

07.09.2008

E-Posta: [email protected] [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (06.09.2008) - Meslek ve meşrebi muhafaza, “zıt bir mesleğe girmek!” (1)

  (04.09.2008) - Risâle-i Nur meslek ve meşrebinin ana umdeleri-3

  (03.09.2008) - Risâle-i Nur meslek ve meşrebinin ana umdeleri-2

  (02.09.2008) - Risâle-i Nur meslek ve meşrebinin ana umdeleri-1

  (01.09.2008) - Risâle-i Nur’da meslek, meşrep

  (25.08.2008) - Güzel gör, güzel düşün, mutlu ol!

  (24.08.2008) - “Ne yaptım da bu başıma geldi?” deme, eden bulur!

  (23.08.2008) - Yabancı olan kim?

  (22.08.2008) - “İçgüdü” mü, sevk-i İlâhî mi?

  (21.08.2008) - Önsezimizi nasıl güçlendirebiliriz?

 
GAZETE 1.SAYFA

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Site yöneticisi | Editör
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır