"Gerçekten" haber verir 30 Ekim 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Kazım GÜLEÇYÜZ

Değiştirilemez maddeler



Anayasa Mahkemesi, başörtüsünü üniversitelerle sınırlı olarak serbest bırakma iddiasıyla Mecliste 411 oyla kabul edilen anayasa değişikliğini, anayasanın değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle iptal etti.

Karara muhalif kalan Başkan Haşim Kılıç ve üye Sacit Adalı, bu konuyu tartışmaya açtılar.

İşte Kılıç’ın bu hususla ilgili görüşleri:

“Sosyal ve siyasal yaşamın dinamizmine uyum sağlamak amacıyla anayasanın bütünlüğünü oluşturan normları değiştirmek suretiyle anayasal düzende dönüşümlere ve değişikliklere her zaman gidilebilir. Anayasal normlar arasında hiyerarşik bir ilişki kurulamaz. Anayasanın ikinci maddesindeki soyut niteliklerin somutlaştırılması diğer maddelerdeki düzenlemelerle mümkündür. İlkelere, bu somut düzenlemelerle anlam kazandırılarak bütünlük sağlanır. Bir başka anlatımla ilk üç maddenin dışındaki maddelerle değiştirilemez hükümlere dinamik bir yapı kazandırılarak siyasal yapının temel tercihlerinin meşruiyet temelleri güncelleştirilmiş olur. Değiştirilemez kurallar dinamik bir dönüşüme tâbi tutulmadığı takdirde tıkanan hukuksal yollar nedeniyle demokrasi dışı girişimlerin gündeme gelmesi kaçınılmazdır. (İptal yönündeki) Çoğunluk görüşü, anayasanın gelecek kuşakların sorunlarına cevap verme olanağını ortadan kaldırmakla, esasen kendisi değiştirilemez hükümleri işlevsiz hale getirmiştir.”

Kılıç, değiştirilemez maddelerde sayılan niteliklerin, anayasanın tüm maddeleriyle ilişkili kavramlar olduğunu ve iptale karar veren çoğunluk görüşündeki kurgudan hareket edilirse yapılabilecek her türlü anayasa değişikliğinin belirtilen niteliklerle ilgisi nedeniyle onları başkalaştırdığı, içini boşalttığı, işlevsiz kıldığı gibi hiçbir ölçüsü olmayan gerekçelerle Anayasa Mahkemesinin esas denetimine konu olacağını, bunun da halka ait kuruculuk ve egemenlik yetkisinin gözardı edilmesini sonuç verip siyasal işleyişi yargı vesayetine bağlayacağını belirtiyor.

Adalı da paralel bir yaklaşımla “Doğru olan, anayasanın kendini temel ilke değişikliklerine karşı korurken bunlar dışındaki tüm maddelerde değişime izin vererek hem ilkeleri, hem de bir bütün olarak kendini zamanın şartlarına uyarlayabilme yeteneğine sahip olabilmesidir” diyor ve “Demokratik, laik ve sosyal bir anayasa herşeyden önce bu dönüşümü zorunlu kıldığından, engelleme çabası anlamına gelen çoğunluk görüşünün anayasanın temel ilkeleriyle bağdaşması mümkün değildir” görüşünü dile getiriyor.

Aslında Kılıç ve Adalı’nın yaklaşımları da ilk üç maddenin “değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez” olmasına yönelik bir eleştiri içermiyor, ama anayasanın diğer maddelerinde yapılacak değişikliklerin bunlara dayanılarak engellenmesine karşı çıkıyor ve böyle bir tavrı, toplumdaki değişimin getirdiği ihtiyaçlara cevap veremeyen bir “tutuculuk” olarak niteliyor.

Yetki aşımıyla anayasa değişikliklerini de esastan görüşüp iptal eden kararla aynı zamanda yetki gasbı yapılarak Meclise ait yetkinin üstlenildiği anlamında isabetli eleştiriler yöneltiyor.

Bu karşıoy gerekçeleri, değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddeleri tartışmaya açmaktan kaçınsalar da, olumlu bir aşamanın ifadesi. En azından, bunlara istinaden, diğer maddelerde yapılacak değişiklikleri engelleyen yaklaşımı tutarlı izahlarla çürütüyorlar.

Ancak Türkiye’nin gerçek anlamda önünün açılması için, değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddelerin ve bu maddeler için konulan “koruyucu” kayıtların ciddî şekilde tartışılması lâzım. Demokrasi, hukuk, laiklik ve sosyal devlet ilkelerinin büyük çoğunluk tarafından benimsendiği bir ülkenin anayasasında bu tür kayıtların durması, o topluma hakarettir.

Sözü edilen değerler topluma mal olduysa, onları anayasa korumasında tutmaya gerek var mı?

30.10.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (29.10.2008) - 85 yıl sonra

  (28.10.2008) - Mizansen mi?

  (26.10.2008) - İlâhî inayet

  (25.10.2008) - İsviçre’de başörtüsü

  (24.10.2008) - Başörtüsünde çözüm

  (23.10.2008) - Yine fiyasko olmasın

  (22.10.2008) - Skandallar zinciri

  (21.10.2008) - Dokuz yıllık dâvâ

  (19.10.2008) - Said Nursî ve şehitler

  (18.10.2008) - AB yine unutuldu

 
GAZETE 1.SAYFA

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  H. Hüseyin KEMAL

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır