"Gerçekten" haber verir 02 Mart 2009
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formuİletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Cevher İLHAN

Siyasetin zehirlenmesi



Boğuşan siyaset, kulvar dışını tartışıyor. Bu durum, demokrasiye ve ülkeye hizmet etmesi gereken siyaseti ifsad ediyor…

Bu ifsadla üzerinden 12 yıl geçtiği halde Türkiye hâlâ 28 Şubat darbesi sürecini tartışmış değil. Başbakan ve anamuhâlefet partisi lideri, bu “kara gün”de bile birbirlerine “kırk fırın ekmek yemen lâzım”, “adam olmamak” ve “yalan-dolan” isnadında bulunuyorlar. İktidarıyla, anamuhalefetiyle siyasetin 28 Şubat “postmodern darbesi”ni “teğet” geçmesi, demokrasiyi rafa kaldıran sürecin etkilerine değinmemesi, bir kelimeyle de olsa “meşruiyetini” tartışmaması dikkat çekici…

O denli ki Erdoğan, fabrikasında uyuşturucu hapı ürettiği ortaya çıkan ve tutuklanan alkolik “sahte şeyh”lerle icâd edilen 28 Şubat sürecine hiç değinmiyor. “İrtica tehdidi” uydurmasıyla Türkiye’yi fişleyerek Refahyol hükûmetini ıskat eden ve devreye sokulan siyasî aktörlerle “tezgâh”ı işletenlere bir şey demiyor. “Bu defa işi silâhsız kuvvetler halledecek” manşetleriyle darbe sürecine destek veren mâlûm medyayı, bu siyasî cinâyetlerinden değil, bugün siyasî iktidara destek vermediğinden dolayı eleştiriyor.

“İrtica ile mücadele ve laikliğe hizmetlerinden dolayı” Amerika’daki Yahudi lobisinden cesâret madalyası” alan, JİNSA’da savaş ve işgal taraftarı neoconlara, tankları sokaklarda yürütmekle “demokrasiye balans ayarı verdiklerini” övünerek anlatan darbenin mimarlarına hiçbir târizde bulunmuyor.

28 Şubat’ın yıl dönümünde, ne 12 Eylül ihtilâlini, ne 12 Mart muhtırasını, ne 27 Mayıs darbesini ve ne de 28 Şubat postmodern darbesini kınıyor. Seçim meydanlarında halka karşı eski ve yeni darbeleri, darbecileri toptan “teğet geçiyor.” Lâkin otuz yıl öncesine giderek hâlâ “dün dündür, bugün bugündür” tâbiri üzerinde siyasî spekülasyon yaparak eski politikacıları diline doluyor…

İLİŞKİLERDEKİ GARÂBET

Diğer yandan önceki iktidarlardan “farkını” anlatmak için baştan beri partisini kayıtsız şartsız destekleyip parlatan medyanın iktidara arka çıkan yayınlarını topa tutan Erdoğan’ın, yolsuzluklarla ve fesad karıştırıldığı iddia edilen ihâlelerle ilgili haberleri öne çıkaran “bir kısım medya”nın “bir kısmı”na “meydan savaşı” açıp veryansın etmesi de ibret-i âlem…

Yüzlerce trilyon borçlarını ötelediği bu “bir kısım medya” ve anamuhalefetin işbirliği hakkında “Her sabah yandaş gazetelerini açıp boy boy fotoğraflarını görüyorlar; medyadan kılavuz olmaz, kılavuzu karga olanın…” diyen Erdoğan’ın bu söylemi doğrusu gülünç geliyor.

Zira kuruluşundan birkaç ay sonra iktidara getirilen ve baştan beri bu medyaca kayıtsız şartsız desteklenen Erdoğan’ın partisi oldu. Bu gazetelerde Erdoğan ve arkadaşlarının “boy boy fotoğrafları” çıktı. Aynı yayın gruplarına mensup televizyonların ekranlarında âdeta “icraatın içinden” gibi her gece arz-ı endam ettiler, hâlâ da etmekteler…

Siyasî garâbetler iç içe. Başta Demokrat Parti geleneğinden gelen merkez sağın temsilcisi ve AKP’nin tepkisiyle iktidar olduğu 28 Şubat “postmodern darbe”nin mağduru Doğru Yol Partisi olmak üzere—şimdi de Demokrat Parti—bugünkü siyasî iktidarın siyasî rakipleri yine aynı medya tarafından unutturulmakta. AKP’nin en küçük toplantısını haber veren mâlûm medya, bu süreçte DP’nin mitinglerini vermedi, vermemekte...

Gerçek şu ki sadece “medyanın alışkanlıkları” bozulmuş değil, medyanın medhiyelerine alışmış ve yıllardır tek parti dönemine ilişmeyip merhum Menderes’ten bu yana “eskiyi kötüleyerek” siyaset yapan “gömlek değiştirmiş” siyasetçilerin de alışkanlığı bozulmakta.

KARALAMA KAMPANYASI

Siyasetteki tıkanma ve çarpıklıklar, sadece Başbakan’ın ekonomik krizi beylik lâflarla örtbas etmeye kalkışmasıyla kalmamakta. Türkiye’nin gerçek gündemini de kapatmakta.

Öylesine ki “Yassıada dâvâsı”ndan sonra Türkiye’nin en çok sanıklı “Ergenekon soruşturması”nı bile gölgede bıraktırmakta. Dahası “Bu işin peşini bırakacak değiliz” diyen Başbakan’ın peşinden “Gelecekte bizim için de bedeli olacak” demesi ve diğer gelişmeler, dâvânın seyrindeki kırılmanın ilk sinyallerini vermekte…

Görünen o ki mahalli seçim sath-ı mailinde “dosya savaşları”yla kızışan siyaset rayından çıkmış. CHP’nin “Ergenekon dâvâsı”nda yaptığını AKP “Deniz Feneri dosyası”nda yapıyor. Siyasî gerginlik ve tartışmalar ortasında dosyaların mâhiyeti değil, “geliş şekli” ve hangi dosyanın “gerçek” hangisinin “sahte” olduğu tartışmasıyla asıl mesele gözardı ediliyor. Bunların karşılıklı siyaset malzemesi yapılıp seçim sürecinde popülist politikalara sürüklenmesi, siyaseti çözüm ve proje üretmekten uzaklaştırıp bir nev'î “atışma” ve “suçlama” aracına dönüştürüyor.

En vâhimi de “politik polemik”lerle zehirlenen siyaset, “karşıt” ya da “yandaş” medyanın da kaşımasıyla, kitleler etnik, mezhebî, bölgesel ayrışmalar üzerinden siyasî kamplaşma ve kutuplaşmanın içine itiliyor. Daha önce “federasyon raporu” hazırlayan DTP Genel Başkanı Türk’ün Meclis grubunda “Kürtçe konuşması” üzerindeki tartışmalar bunun son örneği.

Türkiye’nin demokratikleşmesi ve siyasetin doğru yörüngesine oturması için bir an önce bu “zehirli siyaset”ten kurtulması gerekmekte. Aksi halde bu zehirli siyasette bir partinin fazla oy almasının, birkaç belediyeyi kazanmasının ülkeye, millete ve demokrasiye faydası olmayacak. Son altı yıldır olmadığı gibi…

02.03.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (01.03.2009) - “28 Şubat” sürüyor... (2)

  (28.02.2009) - “28 Şubat” sürüyor... (1)

  (26.02.2009) - Gerçek gündem devre dışı…

  (25.02.2009) - Siyasette gündem kayması…

  (24.02.2009) - “Yamalı bohça”yı yamamakla olmaz

  (23.02.2009) - AKP’nin “yeni anayasa” irâdesizliği

  (21.02.2009) - Bediüzzaman’ın “matbuat lisânı” ve Yeni Asya…

  (19.02.2009) - İsrail’in “soykırım şantajı”

  (18.02.2009) - Ankara neden Telaviv’e tavır alamıyor?

  (17.02.2009) - “Davos yerini buldu” mu?

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  H. Hüseyin KEMAL

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır