17 Temmuz 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Dergilerimiz

H. İbrahim CAN

Sessizliğini bozan İsrailli askerler


A+ | A-

Tamamen bozulmamış vicdanlar en aşağılık suçların yükünü kaldıramıyor.

İsrailli askerler de masum Filistinlilere yaptıkları ya da yapıldığına şahit oldukları zulümlerin, insanlık suçlarının ağırlığını taşıyamadı.

Ve itiraf etmeye, yaptıklarını ve gördüklerini anlatmaya karar verdiler. Kendi tabirleriyle “sessizliği bozdular.”

Özellikle geçen Ocak ayında Gazze’de yaşananlar onları susturmak için her türlü baskıyı yapan üstlerine rağmen, seslerini yükseltmelerine sebep oldu. Otuz askerin anlatımları bir araya getirildi. İsrailli avukat Michael Sfard, raporun girişinde “Bütün şahitler İsrail Savunma Gücü askerlerine bir zarar gelmemesi için her şeyi, ama her şeyi yapmak için defalarca emir aldıklarını anlatıyor” diye başlıyor söze. Bu sözsüz emrin Gazze saldırı başlarken “sivil düşmanların hayatı için sıfır tolerans” şeklinde somutlaştırıldığı kitapçıkta vurgulanıyor.

Bir askerin saldırının ilk gününe ilişkin şu söyledikleri ne kadar ibret verici:

“Ateş gücü çılgıncaydı. Daldık içeri ve bombalar patlatmaya başladık. Başlama çizgisinden hareket ettiğimiz andan itibaren kuşkulu gördüğümüz her yere ateş etmeye başladık. Bir ev mi gördün pencereye ateş edeceksin. Bir terörist görmedin mi? Olsun sen yine de pencereye ateş edeceksin. Bu kent savaşı, herkes senin düşmanın. Masum yok!”

Her türlü insanlık dışı savaş usûlünü denemişlerdi. Sakatlığı, yaşlılığı, hastalığı dolayısıyla kaçamayanları, şüphelendikleri evlere sokup içeride kimse olup olmadığını baktırmak, bubi tuzağı var mı diye binalara önceden sokmak, balyozlarla duvar kırdırmak gibi. Bu amaçla kullandıkları masum Filistinlilere “Coni” adını takıyorlardı.

Bazen de sivilleri önlerine kalkan olarak tutarak ilerlemişlerdi.

Hamas militanlarına ait olduğu bahanesiyle evleri tamamen uçak bombalarıyla yıkıp yok etmişlerdi; hem de içinde kimse olup olmadığına bakmadan… Askerler asıl maksadın bu harekât bittikten sonra geriye sağlam bir yapı bırakmamak olduğunu söylüyorlar. “Ertesi gün” diye tarif etmişlerdi komutanları bunu harekât öncesinde. Harekâtın ertesi gününde geriye daha menzili açık, kontrolü kolay boş bir alan bırakmalıydılar.

Bir başkası uzaktan bir tüneli gözetlediklerini ve tünele kim yaklaşırsa vurma emri aldıklarını söylüyor. Ve yaklaşan silâhsız bir orta yaşlı sivili anında göğsünden vurup öldürmüşlerdi. Zaten komutanları bu masum sivillerin yaşadığı bölgede serbest ateş izni vermişlerdi, hem de masum-asker ayırt etmeden.

Askerler, karşı ateş olmamasından usanan bazı askerlerin rastgele ateş açtıklarını anlatıyor. Tank komutanları yolları üzerinde gördükleri her binaya tank ateşi açtırıyordu.

Sırf eğlence olsun diye fosfor bombası atanlar vardı. “niye?” sorusuna, “eğlenceliydi havalıydı onun için” diye cevap veriyor bir asker.

Her sabah rutin olarak önlerindeki evleri tank ateşine tutanlar, girdikleri evlerde gördükleri öğrenci çantalarındaki kitapları yırtanlar, evin duvarlarına “Araplara ölüm” yazanlar.

Rapor İsrailli askerlerin masum Filistinlilere Gazze’de ve diğer bölgelerde yaptıklarının ibretli bir tablosunu çiziyor. Peki bu rapor insan hakları savunucusu Batılı hükümetler ve sivil toplum kuruluşlarını harekete geçirecek mi?

Hayır. Onlar görmezler, duymazlar ve bilmezler işlerine gelmeyenleri.

İsrail hükümeti bu iddiaları araştıracak mı? Hayır. Çünkü bunlar iddia değil. Planlı hareketler.

Olan yine masum Filistinlilere oluyor. Bir sonraki İsrail saldırısı bundan hiç farklı olmayacak. Temennimiz bu insanlık dışı saldırıların bir an önce durdurulup, o bölgeye barış getirecek bir uzlaşmaya varılabilmesi.

17.07.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (16.07.2009) - Avrupa Parlamentosunun yeni başkanı

  (15.07.2009) - Kıbrıs’ta çözüm başka bahara!

  (14.07.2009) - İngilizler soruyor: Afganistan'da ne işimiz var?

  (13.07.2009) - Nabucco imzalanırken

  (12.07.2009) - Nedir bu başörtüsü düşmanlığı?

  (11.07.2009) - Musul vilâyeti yeniden mi kuruluyor?

  (10.07.2009) - Urumçi’ye seyirci mi kalacağız?

  (01.07.2009) - 30 Haziran, Irak’ın bayramı olabilecek mi?

  (30.06.2009) - NATO, Rusya'nın gücünü kabul etti. Gürcistan sana feda olsun!

  (28.06.2009) - Dünya Michael Jackson’a da kalmadı!

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.