16 Temmuz 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Dergilerimiz

Osman ZENGİN

‘Çayna’


A+ | A-

Bu, bir dizi veya sembol adı değildir. Zaten diziler, hazzetmediğimiz ve işimizin olmadığı bir şeydir. Aslında doğru-dürüst TV bile seyretmem (haberler de dahil). Türkiye ve dünya gündemi o kadar yoğun ve seri şekilde değişiyor ki, yetişmek mümkün değil. Buna bir de seyahatlar eklenince iyice zorlanıyoruz. Kafamızda şekillenmiş yazı başlıkları ve seyahat notları ile, röportaj taslakları varken ve göçebelikten kurtulup, Bursa’ya, evimize döner dönmez “Önce nereden başlayayım?” diye düşünürken, uzaklardan, dünyanın bir ucundan, bize göre doğusundan gelen bir haber, bizleri epey üzdü. Soydaş ve dindaş Doğu Türkistan yine kan ağlıyor. Gerçi sessiz ve derinden kan ağlaması aslında hep devam ediyordu da, pek fark edilmiyordu. Ama şu son hadise dünyayı ayağa kaldırdı.

Uygur kardeşlerimiz, yüzyıllardır esaretin pençesinde kıvranıyor. Çin zulmü, Çin işkencesine, bir de Mao’nun belâ ettiği komünizm zulmü eklenince epey zor günler yaşadılar, yaşıyorlar.

2006 senesinde Cenâb-ı Hak nasip etti. Hac farizasını eda eylemek için mukaddes beldelere gittik. Medine-i Münevvereyi ziyaret ettiğimiz günlerde, rahmetli Selâhaddin Yeşilyurt ve diğer arkadaşlarımızla biraraya gelip, sohbetler yapıyorduk. Sohbet yapılan mahalde, Risâle-i Nur eserlerinden çeşitli dillere çevrilmiş broşür şeklinde eserler gördüm. Bunları Selâhaddin Ağabeyden istedim ve çantama koydum. Artık Mescid-i Saadette hangi milletten olduğunu tesbit edebildiğimiz Müslümanlarla diyalog kurup, lisanlarına uygun eserleri veriyorduk ve hüsnü kabul de görüyorduk. Bir ara Mescid-i Saadetin dış duvarında gölgeye oturmuş birkaç kişi gördüm, Özbeklere benzetmiştim. Yanlarına gittim selâm verdim, güler yüzle selâmımı aldılar. Özbek olup, olmadıklarını sorunca, hep bir ağızdan “Çayna” dediler. Anlamıştım hemen. Çin kelimesinin İngilizce yazılışının, yani “Chine”nin söyleniş şekliydi bu. Yani, "Çin’liyiz” diyorlardı. Bir an duraksadım ve hemen, “Türkistan” deyince, hepsi bana odaklandı. Çekimser bir tarzda baktılar, hiç ikiletmeden “Ben de Türküm, Türkiye” dedim ya, artık gözlerinden ışıltılar parlıyordu, o kadar sevinmişlerdi ki. “Türkistan” deyişimiz onlarda ma’kes bulmuş ve tasdik etmişlerdi. ”Çayna” bir anda “Türkistan” olmuştu. Ben de, Çince risâleleri onlara vermiştim buna da ayrıca çok sevinmişlerdi. Bu manzara, benim gözümün önünden hiç gitmeyen bir tablo gibi duruyordu.

İşte, Doğu Türkistan’da meydana gelen şu son hadise bana bunları hatırlattı. Korkudan “Çinliyiz” diyorlardı. Ama, bizim kim olduğumuzu anlayınca da “Türkistan’ı” memnuniyetle kabul ediyorlardı. Yıllardır yapılan; baskı, sindirme ve zulüm onları örf-âdet ve dinlerinden vazgeçirtememişti. Koca deccalin boyunduruğu olmamışlardı. Tıpkı ufak deccallerin boyunduruğu olmayan İslâm beldelerindeki Müslümanlar gibi.

Bu son hadise, yapılan yorumlara falan da bakınca, gerçekten biraz garip geliyor. Ekonomik büyümede ve sıralamada dünyanın bir numarasına oynayan Çin, ne yapıyordu. Acaba yaptırılıyor muydu? Biraz karışık işler tabiî. Geçen asrın en büyük imparatorluğu olan Osmanlı’yı karıştırıp yıkan ve dünyadaki bütün fitnelerin de bizce esas sebebi olan üç milletin, (devlet değil, millet) marifeti miydi acaba bunlar? Bu üç millet de; Yahudi, İngiliz ve Rus olarak karşımızda duruyordu. Her türlü fitne ve fesad da, bunları görmek mümkün zira. Devlet değil, millet derken de kastımız şu: Meselâ Yahudilerin devleti resmiyette İsrail, ama o Yahudi milleti bütün dünya devletlerinin içine girmiş karıştırıyor. ABD de dahi menfi işlerin başrolünü bunlar oynuyor.

Fakat, ne olursa olsun zulüm ebedî olmaz, olamaz! Cenâb-ı Hak, kendisini inkâr mânâsında olan küfür ehli kıyamete kadar olacaktır, ama zulme ve zalime asla müsaade yoktur O'nun katında. Belki de bu hareket, zulmün sonu ve bir başlangıcın ilk nüvesi olacaktır İnşaallah! Bu vesileyle şehid olan Müslüman kardeşlerimize Allah’tan rahmet dilerken, bir an evvel de kurtuluşa ermelerini niyaz ediyoruz Rabbimizden.

16.07.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (10.07.2009) - Tatilde gazete alamamak veya iki gazete almak

  (02.07.2009) - Receb, Şaban ve Ramazan kardeşler, hoş geldiniz!

  (28.06.2009) - Sultan Hasan Camiinden, Fatih Sultan Mehmed Camiine

  (16.06.2009) - Sultan Hasan Camiinde son Cuma ve Kahire’ye veda

  (07.06.2009) - Kahire’de mescid aradık!

  (02.06.2009) - Ezher Camiinde Cuma namazı

  (31.05.2009) - Kahire’den selâmlar!

  (27.05.2009) - Yarım asırlık hıyanet

  (18.05.2009) - İneğin yaptığına bakın!

  (11.05.2009) - Yüz yaşına da gelsek, ona muhtacız!

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.