05 Ağustos 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Kazım GÜLEÇYÜZ

“Demokratik açılım”


A+ | A-

AKP iktidarının kritik ve hassas konularda parlak ve iddialı sunumlarla, büyük ümit ve beklentiler uyandıracak tarzda gündeme getirip de, bilâhare şu veya bu sebeple akim kalan birçok girişimi oldu şimdiye kadar.

Öncesine gitmeden, 22 Temmuz’dan bu yana geçen iki yıl içinde yaşanan örneklere bakalım.

Bunlardan biri, yeni anayasa projesiydi. AKP tarafından görevlendirilen akademisyenler heyetinin çalışması olarak gündeme getirilen taslak, tepkiler üzerine hemen rafa kaldırılıverdi.

Ardından Başbakanın başörtüsü için yaptığı “Velev ki siyasî simge olsun...” çıkışı ve bilâhare AKP-MHP işbirliği ile, başörtüsü yasağını üniversitelerle sınırlı olarak kaldırmayı öngören iki maddelik anayasa değişikliği Meclisten geçirildi.

Değişikliğin Köşk onayı ile yürürlüğe girmesini takiben, “Başörtüsünü bağlama şekli tavşan kulak modeli mi olsun, başka bir tarz mı?” sualine cevap verecek ek bir düzenleme tartışması sürerken Anayasa Mahkemesinin iptal kararı geldi.

O arada YÖK Başkanının rektörlüklere gönderdiği “Başörtülüleri alın” yazıları ise Danıştay engeline takıldı ve sonuçta mağdur olan, yine evvelâ ümitlendirilip sonra derin bir hayal kırıklığı yaşamak zorunda bırakılan başörtülüler oldu.

Şimdi benzer bir durumun katsayı mağdurları için tekrarlanmasından endişe ediliyor. Çünkü YÖK’ün “farklı katsayı uygulamasını kaldırma” kararının iptali için yine Danıştay’da dâvâ açıldı.

Keza, hükümetin Güneydoğu-terör-Kürt sorunu için İçişleri Bakanının ağzından işaretini verdiği “demokratik açılım” projesiyle bir kez daha ümitlenenler de, “Aman bu da provokasyonlarla sabote edilmesin, akamete uğramasın” dilekleriyle, gelişmeleri diken üstünde izliyorlar.

Her ne kadar Bakan Atalay “demokratik açılım” tabirini kullandıysa da, bu yeni girişimin “Kürt açılımı” olarak adlandırılması, karşı tepkileri tetikleme potansiyeli yüksek bir handikap.

Bu anayasa ile “açılım” yapılır mı?

Nitekim “Türkiye’yi böldürmemek için 50 yıl dağlarda gezmeye hazırız” ültimatomu çeken MHP liderinin, “Kürt Çalıştayı”na katılan gazetecileri “12 kötü adam” diyerek hedef göstermesi, bu provokasyonların düşündürücü örnekleri.

Bir diğer sancılı konu, çözüm adına başlatılmak istendiği belirtilen sürecin en kritik başlıklarından biri olan “silâhların susması” faslında, güvenlik güçleri tarafından yürütülmekte olan operasyonların durdurulması seçeneğinin, çözüm planında yer alması söz konusu olmayacak kırmızı çizgilerden biri olduğuna dair haberler.

Oysa PKK saldırılarının en önemli gerekçelerinden birinin askerî operasyonlar olduğu ve bunların karşılıklı olarak birbirini beslemek suretiyle yıllardır devam edip gelen bir kısır döngü oluşturduğu noktasında yaygın bir kanaat var.

Bir tarafta, her şehit cenazesinde tekrarlanan “PKK’yı ezeceğiz, yok edeceğiz” söylemleri, diğer tarafta eski Genelkurmay Başkanına atfedilen “Bütün orduyu Kandil’e yığsak terör örgütünü yine bitiremeyiz” sözü ve bir başka tarafta yıllardır süren operasyonlara rağmen sorunun bitmemiş olması... Burada bir tuhaflık yok mu?

Ve bu tablo ortadayken, “operasyonları durdurma” seçeneğini dışlayan bir “çözüm planı...”

Meselenin bamtelini oluşturan asıl problem ise, “açılım” sürecinde gündeme gelmesi kaçınılmaz olan demokratik adımların, her halükârda, yürürlükteki ihtilâl anayasası duvarına toslama tehlikesinin, zayıf bir ihtimal olarak değil, kesin bir gerçeklik olarak orta yerde duruyor olması.

Askeri sivil kontrol altına alamayan, yüksek yargı organlarının kararlarıyla da eli kolu bağlı olmanın ötesinde, parti tüzel kişiliği olarak devamı dahi tepesinde sallanan “Demokles’in kılıcı” ile sürekli tehdit altında olan bir iktidarın, bu ahval ve şerait dahilinde, üstelik mayınlarla döşeli bir alanda çözüme yönelik kayda değer açılımlar yapması ve sonuç alması mümkün mü?

Ne yazık ki, burada da tıkanma riski yüksek...

05.08.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (05.09.2009) - Ayrılıkçılığa karşı

  (04.09.2009) - Asırlık gecikme

  (03.09.2009) - Özgün proje

  (02.09.2009) - Millî birlik ve demokrasi

  (01.09.2009) - Türk-Kürt kardeşliği

  (30.08.2009) - Ramazan’da Risale-i Nur

  (29.08.2009) - Bölünmez bütünlük

  (28.08.2009) - Kalplere ve akıllara hitap

  (27.08.2009) - Asıl olan, ikna

  (26.08.2009) - Yücel Çakmaklı

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.