06 Ağustos 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Ali FERŞADOĞLU

Mütevekkil ve kanaatkâr bir eş seçin


A+ | A-

Aradığınız hayat arkadaşınız, Kâinatın Sahibine tevekkül ediyor, güveniyor mu? O’na teslim olabilmiş mi? “Ne demek, her Müslüman elbette Allah’a güvenir!” denebilir. Gerçek tevekkül başka, sadece “Tevekkül ettim!” diyerek ona zıt hareket başkadır. Bir hastalık, musîbet veya başka herhangi bir olumsuz olayda duygularına mağlûp olup, taşkınlık yapacak tıynette mi? Olumsuz olayların, sıkıntı ve musîbetlerin sorumlusu olarak eşini, çevresini mi görüyor?

Tevekkül; kâinatın Hâlıkına, Malikine, Rabbine güvenmektir. Tevekkül, sonsuz isim ve sıfatlar Sahibi Kadir-i Mutlak’a güvenmektir. Tevekkül ve tembellik arasındaki ince bir perde var, birbiriyle karıştırmamalı. Dünya hayatının her safhasında sebeplere müracaat edip gerekli şartları yerine getirdikten sonra neticeyi Müsebbibü’l-Esbâb olan Sâni-i Hakim’den beklemeye tevekkül denir. Bunun aksi tembelliktir.

Bediüzzaman’ın orijinal ifadesiyle, “Tertib-i mukaddematta tevfîz tembelliktir; terettüb-ü neticede tevekküldür” şeklinde vecizeleşmiştir. Yani, çalışma yapmadan, İlâhî kanunlara, sünnetullaha, sebeplere müracaat etmeden işi Allah’a havale etmek tevekkül değil, hâzâ tembelliktir. Âlemlerin Rabbi olan Allah’ın tabiata, fıtrata koyduğu kanunlara, sebeplere müracaat ettikten; gerekli şartları yerine getirdikten sonra sonucu Allah’tan beklemek tevekküldür. Kâinattaki düzen, kanunlar ve hikmet, sebeplere uymayı gerektirir.

Şu halde tevekkül, Allah’a imân derecesine göre kuvvet kazanır. Kadere imân, tevekkül neticesidir. Kur’ân’da “Sen, ezelî ve ebedî hayat sahibi olan ve kendisine ölüm asla ârız olmayan Allah’a tevekkül et ve O’nu hamd ile tesbih et” meâlinde pek çok kere tekrar edilir.

Tevekkül, çalışmayı yaptıktan, yüce Yaratıcının tabiata koyduğu kanunlara, yani, Sünnetullah denilen tekvinî işleyişe uyduktan, sebeplere müracaat ettikten sonra sonucu Allah’tan beklemektir.

Sebepler uymak için konmuş, yoksa inkâr veya gerçek tesiri onlara vermek için değildir. Şunu bilmemiz gerekir:

Sebepler icraat sahibi olamazlar. Onlar yalnız bir perdedir. Gerçekten iş yapan Âlemlerin Rabbidir. Bu meseleyi şu örnekle anlayabiliriz:

Meselâ, basit bir masanın meydana gelebilmesi için tahta, çivi, keser, testere vs, vs. lâzımdır ve bunlar birer sebeptirler. Bir telefonun, telsizin konuşulanları nakledebilmesi için plâstik, kablo, bakır, tel vs., vs. gibi sebepler lâzımdır. Elbette, masa ve telefonu sebepler yapamaz. Onların arkasında bir ilim, irade, güç, kuvvet, görme, bilme gibi fiiller sahibi olmalıdır.

İşte tevekkül deyince, böyle bir anlayışı kast ediyoruz. Kanaat ise, yetinmek değil, çalışmanın sonucuna razı, memnun olmak ve çalışmaya devam etmektir.

Tevhid, Allah’ın varlığı ve birliğine imanı gerektirir. Bu da tevekkülü ve kanaati. Tevekkül ise, çalışmayı yaptıktan, sebeplere müracaat ettikten sonra sonucu O’ndan beklemeyi gerektirir...

Kanaat ise, çalıştıktan sonra kısmetine, kazandığına memnun ve razı olmaktır. Ve çalışmaya devam etmektir.

Tevekkül ve kanaat; hayatın her katmanında her safhasında, her söz, fiil ve davranışta tezahür eden ve maddî manevî her noktada yükselten bir sır olur.

***

Efsane Wimbledon’un ilk zenci şampiyonu Arthur Ashe, kan naklinden kaptığı AIDS’den ölüm döşeğindeydi. Dünyanın her köşesindeki hayranlarından mektuplar yağmaktaydı. Bunlardan bir tanesi şöyle soruyordu:

“Allah böylesine kötü bir hastalık için neden seni seçti?”

Arthur Ashe cevap verdi:

“Bütün dünyada 50 milyon çocuk tenis oynamaya başlar. 5 milyonu tenis oynamayı öğrenir. 500 bini profesyonel tenisçi olur, 50 bini yarışmalara girer, 5 bini büyük turnuvalara erişir, 50’si Wimbledon’a kadar gelir, 4’ü yarı finale, 2’si finale kalır. Elimde şampiyonluk kupasını tutarken Allah’a ‘Neden ben?’ diye hiç sormadım. Şimdi sancı çekerken, Allah’a nasıl ‘Niye ben’ derim?”

Daima mütevekkil olun ve “Neden ben?” diye sormayın, ne olacaksa olur ve her şeyin hayırlısı olur. Mütevekkil ve kanaatkâr bir eş seçen, tükenmez bir hazinedar bulmaz mı?

06.08.2009

E-Posta: [email protected] [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (03.09.2009) - Nişanlıların birbirini tanıma prensipleri

  (31.08.2009) - Nişanlılıkta dikkate alınması gereken püf noktalar

  (30.08.2009) - Nişan, nihaî karar değildir!

  (29.08.2009) - Eş seçiminde, hür irâde ve rıza şarttır

  (28.08.2009) - Evlenecek adayların birbirini tanıma ve görme adâbı

  (27.08.2009) - Evlilikte de istisnalar kaideyi bozmaz!

  (26.08.2009) - Seçeceğiniz eşin yetiştiği aile ortamı da çok önemli!

  (25.08.2009) - Görücü usûlü mü, flört evliliği mi?

  (24.08.2009) - Eş seçiminde ebeveynin rolü ne olmalı?

  (23.08.2009) - Boşanma, meşrû daire, keyf ve hedonizm

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.