13 Eylül 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Kazım GÜLEÇYÜZ

Bir Leyle-i Kadir hatırası


A+ | A-

Bundan 66 sene önce, bu vakitlerde, Ramazan-ı Şerifin sonuna doğru yaklaşılırken, zorunlu ikamet için sekiz senedir Kastamonu’da tutulan Bediüzzaman Hazretlerinin evi önce 31 Ağustos’ta, sonra 18 Eylül’de polis ve jandarma tarafından basılarak arama yapılır ve “suç âleti” olarak bulunan risalelere el konulur.

İkinci baskından iki gün sonra Said Nursî tevkif edilerek Çankırı yoluyla Ankara’ya getirilir, orada sarığına ilişmek isteyen Vali Nevzat Tandoğan’a “Bu sarık bu başla beraber çıkar” dediği tarihî tartışma yaşanır. Ardından trenle evvelâ Isparta’ya ve hapse konulmak için Denizli’ye sevk edilir.

Kastamonu’daki Oluklubaşı Karakolu önünde başlayan ve Ankara’ya kadarki kısmı bir yolcu otobüsü ile yapılan bu seyahatin ilk saatleri Kadir Gecesi iftarından öncesine tevafuk etmiştir.

Sonrasını, o yolculukta Üstadın yanındaki koltukta oturmakta olan Ziya Dilek’ten dinleyelim:

“Hocaefendi, ‘Şoför efendiye söylerseniz acaba makineyi durdurur mu? Dinde cebir yoktur. Arabadakilere bir nasihatim var’ deyince, şoför arabayı durdurdu. Hocaefendi hemen arabadakilere hitaben konuşmaya başladı:

‘Bu gece ağleb-i ihtimal (büyük ihtimalle) Leyle-i Kadir’dir. Diğer günlerde Kur’ân okunursa harf başına on sevap, Ramazan’da okunursa bin sevap, Leyle-i Kadir’de okunursa otuz bin sevap verilir; bunu kazanmak ister misiniz?’

“Yolcular ‘Evet, isteriz’ diye cevap verince Hocaefendi konuşmasına devamla:

‘Bu fâni hayatta beş sarı lira kazanmak için bütün gücünüzü ve enerjinizi sarf ediyorsunuz. Sonsuz, ebedî bir hayat için dağarcığınıza azık hazırlamak istemez misiniz?’

“Yolcular ‘Evet, isteriz’ deyince Bediüzzaman,

‘Öyle ise şimdi her Müslüman üç İhlâs, bir Fatiha, bir Âyetü’l-Kürsî okursa ebedî hayat için dağarcığına azık hazırlamış olur’ dedi.

“Şoför Rizeli Lütfi ve diğer yolcular ‘Allah razı olsun Hocam sizden’ dediler.

“Az sonra iftar vakti girdi. Ilgaz’ın meşhur Çamlığındaki su başında otobüs iftar için mola verdi. İftarı yaptık. Akşam namazını da beraber kıldık. Ilgaz’da Hocaefendiden ayrıldım ve işime gittim…” (Necmeddin Şahiner, Bilinmeyen Taraflarıyla Bediüzzaman Said Nursî, s. 322)

Ziya Dilek’in anlattığı başka ilginç şeyler de var, ama konumuz Kadir Gecesiyle ilgili olanı olduğu için bu kadarını aktarmakla yetiniyoruz.

Sürgünde devamlı gözetim altında tutulduğu evi Ramazan günü basılıp kendisi tevkif edilen ve bir kez daha hapse konulmak üzere yola çıkarılan Üstadın, bu vaziyetteyken bile Ramazan’ın ve Kadir Gecesinin derin mânâlarıyla iç içe bir vecd halinde olması ve bu halini sadece kendi iç dünyasında yaşamakla kalmayıp birlikte seyahat ettiği yolculara da taşıması, başlı başına düşündürücü, örnek bir hayat levhası daha oluşturuyor.

66 yıl sonrasının Kadir Gecesine hazırlanırken, Risale-i Nur’dan ve Üstaddan alacağımız daha nice dersler olduğunu bir kez daha hatırlıyoruz.

Cenâb-ı Hak o dersleri alabilmeyi ve gereğine uygun yaşayabilmeyi cümlemize nasip eylesin.

***

Geçen yıl kuraklık felâketinden bîzardık. Bizi bu afete müstehak kılan günahlardan tevbe edip duâlarımızla yeniden rahmete istihkak kesb etmiş olmalıyız ki, bu sene bol yağmur yağdı. Ama bu defa da şükrünü eda edemediğimiz, yine hırslarımıza yenik düştüğümüz ve zekât borçlarımızı da biriktirdiğimiz için olmalı, yağmur Trakya’yı ve İstanbul’u vuran dehşetli sellere dönüştü.

Bu afetler, Allah’ın koyduğu yaratılış kanunlarına itaatsizlik ve isyanın bizi adım adım kıyamete doğru götürdüğü gerçeğinin de bir ifadesi.

Peki, selin en çok sahilleri, plajları ve basın ekspres yolunu vurmasında, gayri ahlâkî ve müstehcen tavır ve yayınlara Ramazan’da bile ara vermeyen edepsizliğin de ağır bir hissesi yok mu?

Boğularak ölen ehl-i iman şehit oldu, geride kalanların ise bu afetten alacakları çok ders var.

13.09.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (12.09.2009) - Bu açılım da kapanıyor mu?

  (11.09.2009) - Kanı durdurmak

  (10.09.2009) - Anadilde eğitim

  (09.09.2009) - Eyalet, federasyon...

  (08.09.2009) - Adem-i merkeziyet

  (06.09.2009) - Üstadın Ramazan’ları

  (05.09.2009) - Ayrılıkçılığa karşı

  (04.09.2009) - Asırlık gecikme

  (03.09.2009) - Özgün proje

  (02.09.2009) - Millî birlik ve demokrasi

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.