16 Ekim 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Mehmet KARA

Tarih yapılırken...


A+ | A-

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Ermenistan açılımını “Tarih yazmıyoruz, tarih yapıyoruz” şeklinde özetliyor. Gül, geçen yıl, Ermenistan-Türkiye birinci karşılaşmasına giderek normalleşme sürecini başlatma çabalarının ardından Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan’ın Türkiye ile Ermenistan Dışişleri Bakanlarının iki ülke arasındaki ilişkilerin “normalleştirilmesi”ni hedefleyen protokolleri Cumartesi akşamı imzalamalarının ardından Türkiye-Ermenistan arasındaki dünya kupası elemesi karşılaşmasına gelmesinin aynı iradeyi gösterdiği söyleniyor.

Şimdi soru, imzalanan protokolle ve Ermeni Cumhurbaşkanın Türkiye’ye gelmesi iki ülke arasındaki ilişkileri yumuşatıp yumuşatmayacağında düğümleniyor.

İki ülke Dışişleri Bakanı tarafından imzalanan protokolde, Türkiye ile Ermenistan arasında diplomatik temas başlatılması ve iki ülke arasında kapalı bulunan sınırların açılması hedefleniyor. Protokollerin imzalandığı törenin son dakikalarında yaşanan anlaşmazlıklar dolayısıyla üç saat gecikmesi “sancılı” imzalandığını gösteriyor ki, bu normalleşme çabaları pek de “kolay” olmayacak.

Protokol imzalanmasına imzalandı. Ancak özellikle Türkiye ve Azerbaycan’ın Ermenistan’ın işgal ettiği Dağlık Karabağ’dan çıkması “şartı” ile ilgili bir ilerleme yok.

Başbakan Erdoğan, Azerbaycan’a güvence verirken, “Bizim tek millet, iki devlet anlayışımız aynen devam etmektedir. Azerbaycan’ın özellikle Yukarı Karabağ konusundaki hassasiyeti aynen hassasiyetimizdir. Ermenistan işgal altındaki Azerî topraklarından çekilmediği sürece Türkiye bu konuda olumlu bir tavır içerisinde olamaz. Azerbaycan meclisinde söylediğim sözlerimin arkasındayım” derken, TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Murat Mercan, “Yukarı Karabağ ve işgal edilmiş Azerî topraklarıyla ilgili meseleler çözülmeden, TBMM’nin bu protokolleri onaylaması beklenmemeli” diyor.

Türkiye tarafı, bu tür beyanlarda bulunurken Ermenistan yetkililerinden bu konuda her- hangi bir “açılım” gelmiyor. Sarkisyan, Erdoğan’ın öncelikle Yukarı Karabağ sorununun çözülmesi gerektiği açıklamasıyla ilgili olarak, bu açıklamaları basının çarpıtmasından çok Erdoğan’ın gerçek sözleri olması durumunda bunu son derece “ilginç” karşıladığını saklamıyor. “Eğer Türkiye gerçekten bu protokolleri onaylamayacaksa, o zaman önceki gün bunları neden imzaladık? Bizim bu konuda gerekli iradeyi gösteremeyip geri adım atmamız mı beklendi?” diye sormaktan geri kalmıyor.

Önümüzdeki hafta (21 Ekim) Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, bu konuda Meclis’e bilgi verecek. Bu bilgilendirmede konu mutlaka gündeme gelecek ve cevabı beklenecektir. Bunun karşılığında Ermenistan parlamentosunda bu protokolün ne zaman görüşüleceği belli bile değil. TBMM’de bu protokolün geçmesi söz konusu olursa, Ermeni meclisinden protokolün onaylanması beklenmeden sınır kapısı açılacak mı? Sınır kapısı açıldıktan sonra Ermeni Parlamentosu protokolü kabul etmezse durum ne olacak, sınır kapısı tekrar mı kapatılacak? Daha bunun gibi birçok soru kafaları karıştırırken imzalanan protokolün akıbeti de aslında belli değil. Çünkü birçok belirsizlik var.

PEKİ NEDİR DAĞLIK

KARABAĞ SORUNU?

Dönemin Ermenistan Savunma Bakanı şimdiki Cumhurbaşkanı Sarkisyan, 18 Mayıs 2001 tarihinde “İşgâl ettiğimiz topraklar var. Bunda utanılacak bir şey yok. Güvenliğimiz gereği bu toprakları işgâl ettik. Biz bunu 1992 yılı ve öncesinde de söylüyorduk, şimdi de söylüyoruz. Belki üslûbum diplomatik değil ama gerçek bu” demişti.

1991 yılında Sovyetler Birliğinden bağımsızlığını ilân eden Azerbaycan ve Ermenistan arasında Karabağ sorunu çıkmış. Aralarında çıkan savaş sonrasında onbinlerce kişi öldürülmüş, yüzbinlerce Azerî bu topraklardan sürülmüştü. Ermeniler, Dağlık Karabağ’daki Ermeni nüfusunun Azerî nüfusa oranla daha fazla olduğunu, dolayısıyla Karabağ`ın Ermeni toprağı olarak tanınması gerektiğini iddia ederek Karabağ’ı işgal etmiş, 1992’de Karabağ’da bulunan Hocalı’da 613 sivil Azerî’yi işkenceyle katletmişti. Daha sonra da Karabağ etrafındaki Azerî bölgeleri işgal etmişti. 1994’te Karabağ ve etrafındaki beş bölgenin (Azerbaycan’ın yüzde 20’si) Ermenistan güçleri tarafından işgali ile tamamlamıştı. Azerbaycan ve Ermenistan, Rusya’nın arabuluculuğu ile ateşkes ilân etmişti. Yani 17 senedir ateşkes olmasına rağmen anlaşmazlık devam ediyor.

BM Genel Kulunu’nun 14 Mart 2008`de aldığı kararda, Ermenistan’ın Karabağ’dan çekilmesi ve evlerinden sürülen Azerilerin tazminatlarının ödenerek yeniden topraklarına dönmesi maddelerini içermesine rağmen, bu konuda iki ülke arasındaki görüşmeler sonuçsuz kalıyor.

Bütün bu sorular ortada dururken, Ermenistan işgal ettiği topraklardan çekilmeyi ima dahi etmezken, imzalanan protokol neyi sağlayacak? Nafile bir imza mıydı? Yoksa “tarihî” olarak söylenen bu protokol bir iyi niyet temennisi olarak mı kalacak?

Şüphesiz ki, Türkiye komşularıyla problemsiz olmalı. Bölgede barışın gelmesi için çaba sarf etmeli. Komşular arasındaki husumetler kalkmalı. Ancak biriyle problemi yok edeceğiz diye başka problemler de meydana getirilmemeli. Adımlar dikkatli atılmalı.

16.10.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (11.10.2009) - Bak postacı geliyor

  (10.10.2009) - Farkında mısınız?

  (09.10.2009) - Engel kalksın, söz de kalmasın...

  (04.10.2009) - Müjdelenen açılım

  (03.10.2009) - Siyasetteki manzara-i umumiye

  (02.10.2009) - Çözüm için fırsat kaçmadan…

  (27.09.2009) - “Verilen önem”in anlamı

  (20.09.2009) - Darbeleri ortadan kaldıracak reçete

  (19.09.2009) - Bu açılım başka açılım!

  (14.09.2009) - Türkiye’nin utancı

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.