10 Ekim 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Mehmet KARA

Farkında mısınız?


A+ | A-

Üniversiteler teker teker 2009-2010 eğitim ve öğretim yılına başlıyorlar. Üniversitelerin açılması da birçok meseleyi beraberinde getiriyor, sorunların hatırlanmasına neden oluyor. Bu sorunların başında artık “kabullenilmiş” gibi gözüken, görmemezlikten gelinen, unutturulmaya çalışılan başörtüsü yasağı var. Halbuki, kanunsuz başörtüsü yasağı hâlâ devam ediyor, her sene olduğu gibi yine mağdurlar meydana getiriyor.

Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı, Başbakan ve bazı bakanların eşlerinin başörtülü olması sorunun çözüldüğü anlamına gelmiyor. Yine başörtülüler kamu da çalışamıyor, kazandıkları üniversitelere giremiyorlar. Kapı önlerine konulan “baş açma ya da kapama kabinleri” artık normal karşılanıyor. İşin kötü tarafı da burada…

Hatırlatalım; Başörtüsü yasağı, ilk defa 22.7.1981 tarihinde Bakanlar Kurulu Kararı ile orta dereceli okullarda ve bir yıl sonra da 16.7.1982 tarihinde kamu kurum ve kuruluşlarında, kanunla değil, Bakanlar Kurulu’nun kabul ettiği yönetmeliklerle yürürlüğe konulmuştur. Bu yönetmelikler de bu güne kadar düzeltilememiştir. Üniversitelerde başörtüsü yasağı ise, YÖK’ün 20.12.1982 tarihinde yayınladığı bir genelge ile başlamıştır. Bu genelge üzerine üniversite senatoları, başörtüsünü yasaklayan kararlar almışlardır. Bu yasakların kaldırılmasını isteyen Meclis, 28.10.1990 tarihinde, 2547 sayılı YÖK Kanunu’nun 17. maddesini kabul etmiştir. Halen de yürürlükte olan bu maddeye göre de bir yasaklama sözkonusu değil, ama yasak acımasızca uygulanıyor.

Geçen hafta içinde gazete ve televizyonlar yansıyan “başörtüsü yasağı” haberlerini gördükçe, bu sorunun nerelere vardığını görebiliyoruz. Bunlardan birisi, Denizli ilinin Gürpınar Belediyesinin yaptığı uygulama. Haberlere göre, nikâh randevusu almak için gerekli evraklar ve istenen fotoğrafla Gürpınar Belediyesine başvuran iki gurbetçi nikâh memurunun cevabından sonra şaşkına dönmüşler. Nikâh memuru, evlenecek olan hanımın yüzü ve alnı görünen başörtülü ve boneli vesikalık fotoğraflarının, nikâh için uygun olmadığı gerekçesiyle geri çevirmiş. Nedeni de o hanımın resimdeki başörtüsünün içinde bonesinin olmasıymış. (Bone: başını örten bayanların başörtüsü kaymasın diye örtünün içine giydikleri bir örtü) Bunun üzerine yeni evlenecek çift ilçe nüfus müdürlüğüne başvurmuş. Orada ilgili fotoğrafla nikâh kıyılabileceği söylenmesine rağmen, evlendirme memurluğu bunu yeterli bulmayarak yine nikâhı kıymamış. Bunun üzerine çift, Gürpınar’a komşu olan Uşak’ın Sivaslı ilçesine bağlı Ağaçbeyli Belediyesi’ne giderek nikâhlarını kıydırmış. Şimdi konu valiliğin incelemesinde… Evlenen genç çift nikâhını kıymayanlar hakkında mahkemeye başvurdular.

İkinci olay da bundan daha vahim bir olay. Yine gazete haberlerine göre, Eskişehir’de yaşlı bir kadın, başörtülü olduğu için aile hekimi tarafından muayene edilmemiş. İddialara göre 70 yaşlarındaki hanımefendi mide sancıları için gittiği sağlık ocağında tedavi edilmek yerine, “Siz niye kapalısınız?” sözlerine maruz kalmış. “Normal kıyafetimiz” diyerek karşılık veren yaşlı kadından doktor, nüfus kâğıdı istemiş. Rahatsızlığına rağmen evine giden yaşlı nine kimliğiyle sağlık ocağına geri dönmüş. Nüfus cüzdanındaki başörtülü fotoğrafı gören doktor, bu kez kimlik ve sağlık karnesindeki resimlerin benzememesini gerekçe göstererek hasta kadının muayenesini yine yapmamış. Konuyla ilgili İl Sağlık Müdürlüğü soruşturma başlatmış.

Bu iki örnek bile bu meselenin çözülmesinin ne kadar elzem olduğunu gösteriyor. Anayasada ve kanunlarda böyle bir yasak yok. Özellikle üniversitelerin yeni açılmasıyla birlikte sorun tekrar gündemimize gelmesi gerekirken, bir suskunluk gözleniyor. Artık herkes yasağı kabullenmiş gözüküyor. Sadece Türkiye genelinde oluşturulan platformlarda hafta sonları dile getiriliyor. Bu eylemler artık haber dahi olmuyor. Diğer taraftan konuyu çözme konumunda olanlar bunları görmüyorlar dahi…

Demokratik açılım tartışılırken, gündem de “daha önemli konular varken, bu da nereden çıktı” diyenlere/diyeceklere şunu söylemek lâzım. Bu sorun Türkiye’nin kanayan bir yarası ve çözüm bekleyen en önemli sorunlardan biri. Demokratik açılım konuşulurken, “başörtüsü açılımı” yapılmazsa açılım topal kalacaktır. Aksine, tam da demokratik açılım konuşulurken gündeme getirilecek konudur. Henüz açılımın içinde neler olduğunu görmedik, ama bu konuda da mutlaka bir açılım yapmaya ihtiyaç var. Hem de çok…

* * *

NOT: Başbakan Tayyip Erdoğan’ın partisinin kongresinde “Türkiye mozaiğini oluşturan 14 ismi sıralaması bir haftadır tartışılmaya devam ediyor. Konuşmasında Said Nursî’nin ismini söylemesi salonda alkış tufanı kopmasına sebep olmuştu. Bu konuyla ilgili 5-6 gündür gerek gazetemizde, gerekse “demokrat düşünen yazarlar” bu konuda yorumlar yapıyorlar. Akl-ı selimle düşünün hiç kimse de Erdoğan’ın Bediüzzaman’ın ismini zikretmesine itiraz etmiyor/edemiyor. İşin özeti şu: Demokratik/Kürt/Güneydoğu açılımı konuşulurken, Bediüzzaman’ın ismi dahi yetti…

Açılım yapacakların bu alkışları ve yorumları yabana atamayacağı da ortaya çıktı. Açılım çalışmalarının muhtevasını doldurmaya çalışanlara tavsiyemiz, gazetemizde yayınlanmakta olan “Bediüzzaman’ın görüşleri ışığında Kürt sorununa demokratik çözüm” yazı dizisini okumaları…

10.10.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (09.10.2009) - Engel kalksın, söz de kalmasın...

  (04.10.2009) - Müjdelenen açılım

  (03.10.2009) - Siyasetteki manzara-i umumiye

  (02.10.2009) - Çözüm için fırsat kaçmadan…

  (27.09.2009) - “Verilen önem”in anlamı

  (20.09.2009) - Darbeleri ortadan kaldıracak reçete

  (19.09.2009) - Bu açılım başka açılım!

  (14.09.2009) - Türkiye’nin utancı

  (06.09.2009) - Okumanın önündeki engelleri kaldıralım

  (05.09.2009) - Siyasetin görevi

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.