Rifat OKYAY |
|
Sizin istediğiniz kadar olmaz!... |
Her şahıs istediği şekil ve tarzda istediği gibi kendi yapabildiği kadarıyla bir hizmete talib olabilir... Bu onun fıtrî bir hakkı olabilir veya öyledir diyebiliriz… Ama unutulmamalıdır ki şahıslar Hoca Nasreddin’in altında dört tekeri olan evi gibi durmadan her yöne doğru ve her duruma göre değişebilirler, oynayabilirler… Hizmet ise asla değişmez ve değiştirilmez. Esasında değiştirilmemelidir de lâkin şeytanın ve nefsin varlığı da inkâr edilmemelidir… Lâfa gelince olmayan vakitlerimizle, küçücük aklımızla bütün varlığımızın sebebi hikmeti hizmettir..bütün kuvvet ve merakımızla ulvî ve kıymetli zamanlarımızı hizmete sarfediyoruz gibi ipe dizilmiş lâflarla meydana değil meydanlara atılabiliyoruz..bir de bakıyorsun ne mangalda kül kalmış, ne meydan da pehlivan!... Öğrenilmesi ve öğretilmesi muhakkak bir şekilde insana lâzım olan iman Kur’ân hakikatları orta yerde hazır bir şekilde dururken onlarla alâkadar olmayıp elimizden çıkmalarını ve uçmalarını beklemek bizlere dünyaya çok fazla bir şekilde çevirdiğimiz nazarlarımızın bir hediyesidir… Yaratılmış ve değer biçilmiş hiçbir varlık ve meşguliyet hizmet kadar önemli ve etrafında her şeyi döndüren bir nesne olamaz..güneşin etrafında dönülür ama güneş muhtaç olduğunu hissetmeyen hiçbir şeyin etrafında dönmez ve döndürülmez… Karanlıklar ve kara gönüllükler zaten ışıklarına muhtaç olunan güneşler için vardır… Cenâb-ı Hakkı bilmek ve anladığımız an kıymetinde tanımak bize hiçbir şeyle kıyaslanmayacak ve karşılaştırılmayacak değerleri kazandırır ve hiçbir şeyi kaybettirmez… Hayatımızın ve her türlü lâtifemizin gayesi ve neticesi bu olmalıdır..hadsiz kudsî mertebelerde nihayetsiz feyizlere, mânâlara, lezzet ve zevklere mazhar olmak.. Rabbimizin istediği kadar hizmetlerde istihdam olmak ve koşmak, koşturmaktır. Dilendiğimiz kapısından Rabbimiz bizlere İman ve Kur’ân hizmetlerinde dilediğimizden daha fazlasını ikram etsin İnşallah… 10.10.2009 E-Posta: [email protected] |