25 Ekim 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Abdil YILDIRIM

ÖLÜMDEN DÖNMEK


A+ | A-

“Neylersin ölüm herkesin başında.

Uyudun

uyanamadın olacak.

Kimbilir nerde, nasıl, kaç yaşında?

Bir namazlık saltanatın olacak,

Taht misâli o musalla taşında”

C. Sıtkı Tarancı

Siz hiç ölümden döndünüz mü? Böyle bir soru karşısında herkes biraz ürperir. Kimisi “Allah korusun” derken, kimisi de başından geçen ağır bir hastalığı veya büyük bir kazayı hatırlayıp, “Evet ölümden döndüm, demek ki daha yiyecek ekmeğimiz, içecek suyumuz varmış” diyerek Allah’a şükreder. Şiddetli bir musîbetle sınandıktan sonra ölümden dönen bazı insanların, hayatlarında büyük değişiklikler meydana geldiği gözlenmektedir. Bazı acı olayların gafil başlara inen bir tokmak gibi onları ayılttığı ve ikaz ettiği görülmektedir. Ölümden dönmekle hayatın kıymetini daha iyi anlayanlar, hayatlarının kalan kısmının kendilerine çeki düzen vermek için bir fırsat olduğunu idrak ederler, daha düzgün yaşamaya, daha faydalı işler yapmaya çalışırlar.

Ölümden dönmüş olmak için ağır bir hastalık geçirmeye veya büyük bir kaza atlatmaya gerek yoktur. Bazılarımız “Siz hiç ölümden döndünüz mü?” sorusuna “Çok şükür öyle bir olayla karşılaşmadım” diyebilir. Ama aslında her insan her gün ölümden dönmektedir. Zaten her an ölümle iç içe yaşamıyor muyuz? Sabah evimizden çıkarken, akşama sağ salim dönebileceğimize dair bir garantimiz olmadığı gibi, akşam yattığımızda ertesi günü sağ salim kalkacağımızın da garantisi yoktur.

Uyku da bir nev'î ölüm değil midir? Akşamları yatağımıza uzandığımız zaman, hepimiz uyku denen ölümün kollarına kendimizi bırakıyoruz. Uyku moduna geçtiğimiz zaman, dünya ile ilişkimiz kesiliyor. Ruhumuz ceset dediğimiz elbisesini çıkarıp yatağın üzerine bırakıyor, başka âlemlerde, hayatın başka boyutlarında gezintiye çıkıyor. O sırada yatağımız bir mezar, çarşafımız bir kefen, yorganımız da üzerimizdeki topraktan farksız oluyor. Daha sonra da Allah’ın izniyle ruhumuz yuvasına dönerek ceset elbisesini giyiyor. Sabah olup da uyandığımız zaman ise, haşir sabahında kabrinden silkinip kalkan mahşer ehli gibi, yorganı üzerimizden sıyırıp kalkıyoruz. Yani her gün ölümden dönmüş oluyoruz. Her akşam ölüyor, her sabah diriliyoruz. Ama son uykumuzu ne zaman uyuyacağımızı da bilemiyoruz.

Cenâb-ı Hak, Kur’ân-ı Kerim’de uykunun da bir nev'î ölüm olduğunu bildiriyor. “Ama gerçek koruyucu Allah, insanların ruhlarını ölümleri sırasında, ölmeyenlerin ruhlarını ise uykuları sırasında alır. Hakkında ölüm hükmü verdiği rûhu tutar, vermediği rûhu ise belirli bir süreye kadar salıverir. Muhakkak ki bunda, düşünen kimseler için alacak ibretler vardır.” (Zümer, 39/42) Demek ki ölümde de, uyku halinde de Allah insanların ruhlarını kabzediyor. Eceli gelenlerin ruhunu tutuyor, henüz eceli gelmemiş olanların ruhlarını ise salıveriyor, onlar tekrar cesetlerine dönüyorlar. Burada bizim almamız gereken ibret ise, ölümün bize ne kadar yakın olduğunu idrak edip, gafletten kendimizi kurtarmaktır.

Mahşer günü Mahkeme-i Kübrâ’ya çağrıldığımız zaman, günahlarımızın verdiği sıkıntı ve pişmanlık içinde “Allahım bana bir fırsat daha ver, tekrar dirilt de dünyaya gönder, ben de sana hakkıyla kulluk edeyim” diye yalvardığımızda, Rabbimiz “Ben sana ömrün boyunca her gün bir fırsat verdim, her akşam öldürdüm, her sabah tekrar dirilttim, o zaman aklın nerdeydi?” derse, verecek bir cevabımız olmayacaktır.

Şimdi kendimizi şöyle bir sorguya çekelim. Her sabah yatağımızdan kalkarken “Allahım sana şükürler olsun, bugün de yaşıyorum, bana bir fırsat daha verdin, ben de bunu en güzel şekilde değerlendirip sana olan kulluk görevimi daha iyi yapmaya gayet edeceğim” diyerek hayatımıza çeki düzen veriyor muyuz? Her sabahı yeni fırsat bilerek en güzel şekilde değerlendirmeye gayret ediyor muyuz? Yoksa ölümden döndüğümüzün farkında olmadan ölü gibi yaşamaya devam mı ediyoruz?

Her akşam bir kıyamet, her sabah da bir haşir olduğuna göre hayatımız boyunca ölüp ölüp diriliyoruz demektir. Öyleyse, her gece “Bu son uykum olabilir” diyerek yatağımıza girmeliyiz. Sağ sâlim uyandığımız zaman da, “Çok şükür bugün de ölümden döndüm, günahlarımın affı için elime bir fırsat daha geçti” diye sevinmeli ve şükretmeliyiz.

25.10.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (05.10.2009) - Hayata tutunmak

  (24.09.2009) - Hoşgeldiniz mübarek on bir aylar

  (20.09.2009) - Kâinat bayram ediyor

  (04.09.2009) - Kur’ân ile dost olmak

  (26.08.2009) - Nefsi gemleme zamanı

  (06.08.2009) - Sokak dershanesi

  (31.07.2009) - Edep dairesi

  (25.07.2009) - Mehmet Kılıçoğlu Hakk’a yürüdü

  (10.07.2009) - Hatasını düzelten hayatını düzeltir

  (01.07.2009) - Kendini okuyan mektup

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.