08 Kasım 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Yasemin GÜLEÇYÜZ

İlginç bir araştırma!


A+ | A-

UNİCEF’in (Birleşmiş Milletler’in dünya çocuklarını korumak ve hayat şartlarını iyileştirmek amacıyla kurduğu yardım kuruluşu) geçtiğimiz günlerde yapmış olduğu açıklama dünya çapında yapılan araştırma üzerineydi: Her yıl yaklaşık 75 milyon çocuk dayak ve cinsel taciz mağduru durumundaydı.

Üstelik bunu çocuklara yapanlar da en yakınları olan aile büyükleriydi.

Bu sayı resmî rakamlara geçenler. Ya geçmeyenler? Ya uğradığı mağduriyeti dillendiremeyenler?

Tablo son derece vahim bir insanlık ayıbı. Araştırma, vahşi materyalist sistemin acımasızlığını, zalimliğini başka bir açıdan gözlere sunan yorumsuz bir fotoğraf aslında…

Aldatıcı mutluluk formülleri

Menfaatine uyan her şeyi kullanmakta sınır tanımayan, insanı lezzet ve hazzın esareti altına almaktan başka bir mutluluk formülü olmayan sefih medeniyetin geldiği nokta işte bu! “Çağdaş medeniyet!” söylemlerinin yaldızını azıcık kazıdığınızda sahte yüzünü görüveriyorsunuz. Fazla uğraşmanız gerekmiyor! (Buradaki sefih medeniyet tabiriyle eğlence ve haz almaya dayalı menfaat üzerine kurulu sistemi kastettiğimizi hatırlatalım. İnsanlığın ilerlemesi, gelişmesi için uğraşanlar hedefimiz değil!)

Bediüzzaman Hazretlerinin Hanımlar Rehberi’ndeki ifadesiyle “terbiye-i medeniye” işte aile hayatını böyle “hayvancasına geçici bir beraberlik-ebedî bir ayrılık” kısır döngüsüne hapsetmekte. Zayıf fıtratlı kadınların yanında, savunmasız ve çaresiz çocukları dahi dayak ve tacizle mağdur etmekte.

Hz. Âdem’den günümüze…

“Hayvancasına” tâbiri sefih medeniyetin aile bağlarını yeterince anlatan bir ifadedir. Zira İsevîlik din-i hakikisinden uzak olan Batı toplumlarında çok yaygınlaşan ve aile fertlerine kadar bulaşan aile içi cinsel taciz (ensest) hadiseleri sınır tanımayan hayvânî hislerin seviyesini göstermektedir.

Ensest, insanlık tarihinde sıkça rastlanan, kavimlerin helâk sebeplerinden bir tanesidir. Babası Hz. Âdem’in (as) şeriatına uymayan ve bu yüzden kardeşi Habil’i öldüren Kabil ile başlamış, ilâhlar ve ilâhelerle dolu Yunan, Roma, Mısır medeniyetlerinden günümüze intikal etmiştir. Bu medeniyetlere ait mitolojik hikâyeler ensest örnekleriyle doludur.

Hz. Âdem (as) ile başlayan peygamberlik müessesesi, insanoğlunun sınır konulmayan hayvânî duygularına, semavî şer’î sınırlar koymuş, peygamberlerin bütün hayatı bunun mücadelesiyle geçmiştir.

İşte peygamberlerin mücadele ettiği hastalıklardan biri de ensesttir ve ne yazık ki, günümüzde bütün insanlığı tehdit eden boyutlara ulaşmıştır.

Bu sapıklığın “koruyucu hekimlik” çerçevesinde mütalâa edilebilecek tek reçetesi, insanın fıtratındaki güzelliklere hitap eden Kur’ân’ın tesettür emridir.

Bediüzzaman Hazretleri Tesettür Risâlesi’nde cinsel bir sapkınlık olan ensest hastalığını ve ilâcını nezih bir Kur’ânî üslûpla şöyle beyan eder:

Süflî mahremler

İnsan kızkardeşi gibi mahremlerine fıtraten şehvet hissi taşımaz. Mahremlerin simaları, aile bağlarını, şefkat ve meşrû muhabbeti hissettirdiğinden nefsânî, hayvânî hisler kırılır. Ama bacak gibi uzuvlar süflî nefislerde çirkin hisler uyandırabilirler. Zira bu uzuvlar sima gibi mahremiyeti haber vermediğinden, bir kısım süflî mahremlerde hayvanî dürtülerin harekete geçmesi mümkündür. Böyle bir durum tüyler ürpertecek derecede insaniyetin alçalmasıdır. Ama imkân dahilindedir.

O yüzden Bediüzzaman Hazretleri, şefkat ve merhametle kadınları, mahremleri konusunda “Süflî nefislerde, süflî mahremlerde hayvânî dürtüleri uyandırabilir” diyerek tesettür konusunda dikkatli olmaya dâvet eder.

Dinimizde aile hassasiyeti

Bediüzzaman Hazretlerinin tabiriyle “insaniyet-i kübra” olan, yani insanın yaratılışındaki bütün cihâzâtlara hitap eden dinimiz toplum hayatında olduğu gibi aile fertleri arasında da güven, saygı ve muhabbet hislerini incitecek her türlü davranışı engelleyecek hükümler getiriyor. Özellikle erkeklere nazaran daha zayıf olan kadınları ve çocukları şefkat kanatları ile sarıp sarmalayan kurallar bunlar…

Kadının ve erkeğin hemcinsleri yanında dahi tesettürlerine riâyet etmeleri gerektiğini belirtiyor. Fıkıh kitaplarında bu ölçüler detaylı olarak anlatılmakta, anne babalara çocuk eğitiminde bile sınırlar getirilmekte.

Sözgelimi, Peygamberimizin (asm) bu konuda bir çok tavsiyesi bulunmakta:

“Çocuğun avretine riâyet edin ve onu örtün. Zira onun avreti de büyüğünkü gibidir. Allah avretini açanlara rahmet nazarı ile bakmaz.”

“Yedi yaşındaki erkek ve kız çocuklarının, erkek ve kız kardeşlerin yataklarını ayırınız.” (Cem’ül Fevaid, 1: 139)

“Kız ve erkek çocuklar, on yaşına basınca onların yataklarını anne, baba, kız ve erkek kardeşlerinin yataklarından ayırmak vaciptir. Erkeğin erkekle, kadının kadınla aynı yatakta yatmaları asla câiz değildir, her biri yatağın bir kenarında olsa bile…” (Feteva’n- Nevevi, s. 215a; İbrahim Canan, Hz. Peygamberin Sünnetinde Terbiye, s. 309) tarzındaki birçok hadisin, şüphesiz aile içi cinsel taciz hadiselerini önlemeye yönelik hikmetleri de bulunsa gerek.

Homoseksüellik, lezbiyenlik, pedofili, ensest gibi birçok sapıklığı beşerin başına saran ve nefsini hayvânî dürtülerinin esiri haline getiren sefih medeniyet Kur’ân’ın emirlerine daha ne zamana kadar muhalefet edecek?

08.11.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (01.11.2009) - Günümüzden Asr-ı Saadete aile içi eğitim

  (25.10.2009) - Tarih boyunca kadınlar…

  (18.10.2009) - Âlimin ölümü, bir âlemin ölümüdür

  (11.10.2009) - Lemaat’ın penceresinden kadın…

  (04.10.2009) - İç dünyada, sükûnet İçİn

  (27.09.2009) - Dillerin en etkilisi: Hâl dili

  (20.09.2009) - Âfetler bize ne anlatır?

  (13.09.2009) - Hediyelerin en güzeli: İlim

  (06.09.2009) - Çocuklara merhamet eğitimi!

  (30.08.2009) - Batı dünyasından hakikat kâşifleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.