12 Kasım 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Ali FERŞADOĞLU

Direnmek, şapkayı alıp gitmek, siyaset ve âdil karar vermek!


A+ | A-

“Demokratik Açılım, darbe, genelkurmay başkanını görevden almak, şapkayı alıp gitmek!” tartışılıyor. Âdil, sağlıklı karar verebilmek için önce şu beyanlardan sonra insaf ile muhakeme etmeli:

Erdoğan’ın “Askerî darbe endişesi, baskısı duyuyor musunuz?” meâlindeki soruya cevabı şu oldu: “Ben böyle düşünmedim. Bir hissin içinde olmadım. Bundan önce olduğu gibi de kalkıp, bırakıp gitmem. Gereğini yaparım. Bu ülke demokrasiye yönelik müdahale ve tehditlerle karşı karşıya kaldı. Ve bazıları vicdanı hiç sızlamadan bu ülkeyi bunlara teslim etti. Fötr şapkalarını alıp kaçanları bu ülkede çok gördük.”1

Sayın Erdoğan’ın da bulunduğu Türkiye Millî Kültür Vakfı’nın toplantısında, Doç. Dr. Berat Özipek, kürsüden “Belki belirtmeye bile gerek yok, Turgut Özal olsaydı hiç kuşkusuz Demokratik Açılıma destek verirdi. Ne süreci sabote etmeye çalışan ulusalcı provokatörlere teslim olurdu, ne de bazı DTP’lilerin hatalarına. Genelkurmay Başkanı’nı görevden alırdı. Genelkurmay Başkanı bunu da televizyondan öğrenirdi” dedi.

Erdoğan’ın şapka göndermesine Demirel şu cevabı verdi: “Bu göndermeyi yapan muhterem Başbakan dünkü güneşle, bugünkü çamaşırı kurutmaya çalışıyor. Şapka, 63 yıllık çok partili hayatımızdaki buhranlardan birine tekabül eder; o da 12 Mart 1971 muhtırasıdır. Ondan 11 yıl önce, 27 Mayıs 1960’ta Türk Silâhlı Kuvvetleri tabanından gelen bir hareketle seçilmiş Meclis, seçilmiş hükümet ortadan kaldırılmıştır. Anayasa çiğneniyor bahanesiyle, Anayasa ortadan kaldırılmıştır. Yeniden seçim olup 1965’te biz yüzde 53 oyla iktidara geldiğimizde zor bir dönemdi; devletle toplum arasında ayrılık fazlaydı. 1969’da yeniden iktidar olduk, ona rağmen muhtıra geldi.

“Muhtıra diyor ki, hükümet istifa etsin, parlamentodan tarafsız isimlerle hükümet kurulsun. Bir de yaptırım maddesi var. Hükümet bunu dikkate almazsa, ertesi gün parlamento kapatılacak. Parlamentodan bir tek itiraz sesi çıktı; o da bizim (Adalet Partisi) milletvekilimiz Kadri Erogan. Muhalefette, Bülent Ecevit ‘Bu bana karşıdır’ dedi çekildi. Cumhurbaşkanı ‘Beni aştılar’ dedi, çekildi. Hükümet yalnız kaldı. Nasıl emekli edecektik? Cumhurbaşkanı yoktu ortada. Kaldı ki, emekli edebilseydik muhtemelen ordunun içinden gelen bir hareketle bir 27 Mayıs daha olacaktı. Ordu bugünkü gibi değildi. O günkü şartlar altında yapılacak şey, en az zararla bu işi bitirmekti. Biz zarar gördük, ama milleti kurumlarla karşı karşıya getirmedik, parlamentoyu kurtardık. Zamanın getirdiği şartlar başkadır. Bizim yaptığımız dışında bir şeyi o şartlarda kimse yapamazdı. Şimdi Başbakan ‘Biz öyle yapmazdık, gereğini yapardık’ diyor. Ben de soruyorum: Gereği neydi? O şartlarda sen ne yapardın? Adını sormuşlar, ‘Mülayim’ demiş. Sert olsan ne yapardın?”2

Başbakan Erdoğan, TRT programında, kendisine Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’u görevden almasını isteyenler hatırlatıldığında şöyle dedi:

“Bu tür şeyler karşısında darda ve zorda kalıyoruz. Biliyorsunuz Genelkurmay Başkanı, Başbakan atamasıyla gelmez. Bakanlar Kurulu’nun teklifi ve Cumhurbaşkanı’nın onamasıyla gelir.

“Peki bunun tam aksi olması halinde durum ne olur? Askerî yargıya itiraz eder. Atılacak adımları da ülkenin birliği, bütünlüğü için hassasiyetle sürdürmek lâzım.” Yani, o da tıpkı Demirel gibi, iş devletle halkın karşı karşıya gelmesine varsın istemiyor.”3

Katıldığı bir TV programında sorulan “ABD eskiden Türkiye’deki darbeleri desteklerken şimdi darbelere karşı Türkiye’yi mi destekliyor?” sorusuna Emekli Tuğgeneral Nejat Eslen’in verdiği cevap: “ABD geçmişte askerle istediği zaman darbe yaptırıyordu, biz de saf saf o oyunu oynuyorduk. Bugün konjonktür değişti. Amerika artık istediğini askerler kanalı ile sağlayamayacağını anladı. 28 Şubat müdahalesi Refah Partisi’ni götürdü ama devamında AK Parti’yi getirdi. Hata yapan iktidarlar seçimle gelip seçimle gitmelidir.”4

Sanıklar sizin! Karar da… Yalnız şu Kur’ânî ölçüyü nazara almak şartıyla: Cenâb-ı Hak, haşirde adalet-i mutlaka ile mizan-ı ekberinde a’mâl-i mükellefîni tarttığı zaman, hasenâtı seyyiâta galibiyeti-mağlûbiyeti noktasında hükmeyler. Hem seyyiâtın esbâbı çok ve vücutları kolay olduğundan, bazan birtek hasene ile çok seyyiâtını örter. Demek, bu dünyada o adâlet-i İlâhiye noktasında muâmele gerektir. Eğer bir adamın iyilikleri fenalıklarına kemiyeten (sayı) veya keyfiyeten ziyade gelse, o adam muhabbete ve hürmete müstehaktır. Belki, kıymettar birtek hasene ile, çok seyyiâtına nazar-ı afla bakmak lâzımdır. Halbuki, insan, fıtratındaki zulüm damarıyla, şeytanın telkiniyle, bir zâtın yüz hasenâtını bir tek seyyie yüzünden unutur, mü’min kardeşine adâvet eder, günahlara girer. Nasıl bir sinek kanadı göz üstüne bırakılsa bir dağı setreder, göstermez. Öyle de, insan, garaz damarıyla, sinek kanadı kadar bir seyyie ile dağ gibi hasenâtı örter, unutur, mü’min kardeşine adâvet eder, insanların hayat-ı içtimâiyesinde bir fesat âleti olur.5 Başkasının kusuru, insanın kusuruna senet ve özür olamaz.6

Dipnotlar:

1- Başbakan Tayyip Erdoğan, 8.11.2009/TRT/AKP İstanbul toplantısı.; 2- Murat Yetkin/Radikal/ 10 Kasım 2009.; 3-Agg; 4- Yeni Asya/01.11.2009.; 5- Lem’alar, s. 241.; 6- Divân-ı Harb-i Örfî, s. 65., Tarihçe-i Hayat, s. 54.

12.11.2009

E-Posta: [email protected] [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (11.11.2009) - Obama yeni bir partner mi bulacak; yoksa…

  (10.11.2009) - Deccalizm

  (09.11.2009) - "Kim takar Yalova Valisini" mi?

  (08.11.2009) - İlim adamı kimdir?

  (07.11.2009) - Çeyizin en hayırlısı

  (06.11.2009) - “Ölüm arslanıyla” pençeleşmeyi başaran...

  (05.11.2009) - Nefis terbiyesinde uyku ve biyo ritmik saat

  (04.11.2009) - Yeme-içmede sünnet-i seniyye ve modern tıp

  (29.10.2009) - Sigara yasağının alanı genişletildi, ama...

  (28.10.2009) - Müstencenlik ve Vahapoğlu’nun haltı!

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.