30 Ocak 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR Mobil İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Cevher İLHAN

“Kriz” ve “şaka”!


A+ | A-

Türkiye, son yılların dehşetli “darbe ortamını oluşturma” ve “darbe teşebbüsleri”ni tartışırken, “alçak koltuk krizi”nden sonra İsrail’le ilişkiler daha da ilerletiliyor.

Bilindiği gibi, mâlum “kriz”in ardından İsrail Savunma Bakanı Barak Ankara’ya geldi; İsrail’le yeni “sürpriz işbirlikleri”ne gidildi. Heron ihâlesinin yanısıra, İsrail devlet şirketi IMI ile ASELSAN’ın M-60 Amerikan tanklarını modernizasyonu ortaklığı protokolü imzalandı. İsrail’le 60’ın üzerinde anlaşma yapıldığını açıklayan Millî Savunma Bakanı Gönül, İsrail’le teknolojik işbirliğinin yeni projelerle devam edeceğini” söyledi.

Keza Türkiye ile İsrail arasında düzenli yürütülen “siyasî istişare toplantıları”nın 13’ncüsü Ankara’da yapıldı; İsrail Dışişleri Müsteşarı Yossi Gal, “ilişkilerin iyileştirilmesi” ile Cumhurbaşkanı Gül ve Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun İsrail ziyaretlerine zemin hazırladı.

Ve en son gazetecileri çağırıp Türkiye Büyükelçisi’nin “alçak koltuğu”na ve “sehpada bir tek İsrail bayrağı”nın bulunmasına İbranice dikkat çeken krizin baş mimarı İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Ayalon, “Her şey bir şakayla başladı; olay medyaya yansımamalıydı, “İsrail hükümetinin Türkiye ile bir sorunu kesinlikle yok” dedi. (NTV, Tayhan Karaca, 26.1.2010)

DP VE AP CİDDÎ YAPTIRIMLARDA BULUNDU

Dikkati çeken husus, bu “kriz”de de Türkiye’nin İsrail’e karşı hiçbir ciddî yaptırımda bulunmamasıydı. Türk Büyükelçisi’nin çağrılmayıp, Telaviv’de bekletilmesiydi…

Bu arada Ayalon’un “özel özür mektubu”yla yetinen Ankara’nın tavrı, “büyük bir diplomatik başarı” olarak sunulurken, bir tek “AKP hükûmeti döneminde İsrail’e tavır konulduğu” propagandasıyla, yakın siyasî tarihte özellikle Demokrat Parti ve Adalet Partisi iktidarlarının İsrail’e gösterdiği “diplomatik tepki” ve “yaptırımları” gözardı edildi, politik şaşırtmalara başvuruldu…

Oysa CHP devrinde Müslüman ülkeler içinde Ocak 1950’de Tel-Aviv’e ataşe gönderilmesiyle başlattığı ve 6 Mart 1950’de İsrail’in tanınmasıyla resmileşen diplomatik ilişkilerde ilk resmî tepkiyi koyan DP hükûmeti idi.

Peşinden 1955’te Bağdat Paktı kurulurken, yine Menderes hükûmeti, İsrail’in 1947’deki sınırlarına çekilmesini resmen iletti. 1956’da Mısır’ın Süveyş Kanalı’nı millileştirmesi üzerine, İsrail’in İngiltere ve Fransa’yla birlikte kanal bölgesini işgalini ve Sina Yarımadasına girip Mısır’a saldırmasını DP hükûmeti kınamakla kalmadı. Tel Aviv’deki diplomatik temsilcisini geri çekti, Ankara’daki İsrail temsilcisinin de gitmesini istedi. İsrail’in 1947’deki sınırlarına çekilme talebini tekrarladı.

Yine AP hükûmetinde Türkiye, 1967’deki “Altı Gün Savaşı”nda İsrail’e karşı açıkça Arapları destekledi. BM’de Filistin lehine oy verdi ve resmen Filistin’den yana tavır aldı. Başbakan Demirel, ABD’nin Arap ülkelerine karşı Türkiye’deki üsleri kullanmasına izin vermeyeceğini açıkça ilân etti. Savaştan sonra ise İsrail’in Mısır’ın Sina Yarımadası ile Suriye’nin Golan Tepeleri’nden çekilmesini açıkça istedi.

Türkiye Başbakanı ile Ürdün Kralı Hüseyin Ankara’da “İsrail’in işgal ettiği topraklardan çekilmesini ve Kudüs’le ilgili BM kararlarının uygulanmasını” bir bildiri bildirdiler. Peşinden Sovyetler Birliği’ni ziyaret eden Demirel, Türkiye’nin İsrail’in işgal politikalarına karşı çıktığını tekrarladı…

“ONE MİNUTE” VE “ÖZÜR” PARAVANINDA…

Yine AP hükûmeti döneminde, Türkiye, BM Genel Kurulunda, İsrail’e “Kudüs’ün statüsünü değiştirebilecek her türlü oldubittiden sakındırıp” ikaz etti, “hukuksuz emr-i vakilerinin geçersizliğini” karar altına alan tasarının kabulünde önayak oldu. İsrail’in savaşta işgal ettiği topraklardan çekilmesini öngören 242 sayılı kararının kabulünde aktif çalıştı. 1969’da Mescid-i Aksa’nın kundaklanması üzerine, İslâm Zirve Konferası’na katılan Dışişleri Bakanı Çağlayangil’in çabalarıyla Türkiye İsrail’i sert bir şekilde kınayan grubun başında yer aldı. 1973’teki Arap- İsrail savaşında, Adalet Partisi’nin on iki bakanla yer aldığı Talû hükûmeti, ABD’nin Türkiye üzerinden İsrail’e silâh götürme isteğini geri çevirdi. Bir NATO ülkesi olmasına rağmen, Sovyetler’in İsrail’e karşı Türk hava sahasını kullanarak Mısır ve Suriye ordularına askerî yardım ulaştırmasını sağladı, savaşın kaderini değiştirdi. Keza 1975’te Demirel’in başkanı olduğu Milliyetçi Cephe koalisyonu, BM’de “Siyonizmin ırkçılıkla eşdeğer olduğunu” belirten karar tasarısında baş rolü oynadı. Türkiye, Filistin Kurtuluş Örgütü’nü, Filistin halkının temsilcisi olarak tanıdığını açıkladı. 1978’deki Camp David barış anlaşmasının ardından İsrail’in itirazına rağmen FKÖ’nün Ankara’da temsilcilik açmasına izin verildi.

12 Eylül ihtilâlinden iki hafta önce, 28 Ağustos 1980’de İsrail, Kudüs’ü ilhak edip “başkent” ilân etmesine karşı, yine Demirel’in başında bulunduğu Adalet Partisi azınlık hükûmeti, Kudüs Başkonsolosluğunu kapattı. Tel Aviv’deki temsilciliğini ise ikinci kâtiplik seviyesine düşürdü. Bunun üzerine darbeye günler kala Dışişleri Bakanı Hayrettin Erkmen, MSP’nin desteklediği CHP’nin gensoru önergesiyle düşürüldü…

Ancak son yedi yıllık AKP iktidarında Ankara, her defasında “kuru kınamalar”la gürledi ama bir türlü yağmadı, yağmıyor. DP-AP hükûmetlerinin duruşunu göstermedi, göstermiyor.

Kamuoyuna karşı gerçekler perdeleniyor; “one minute” ve “özür” gösterisi paravanında İsrail’le her türlü ekonomik anlaşmalar, savunma sanayii ve silâh ihâleleri kotarılıyor…

Kısacası, “kriz”in baş mimarının itiraflarıyla, Türkiye’nin son iki haftada İsrail’le ilerlettiği işbirlikleri yan yana konulduğunda, Ayalon’un “şaka” dediği söz konusu “kriz”in de bir taktik olduğu iddiası, daha da kuvvet kazanıyor…

30.01.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Geri


Önceki Yazıları

  (28.01.2010) - Hangi “plan”?

  (27.01.2010) - Politik-asimetrik-psikolojik…

  (26.01.2010) - "Referandum"la siyasî rant

  (25.01.2010) - AKP'nin GDO ısrarı...

  (24.01.2010) - “Alçak koltuk krizi”nin ardından…

  (22.01.2010) - “Ermeni açılımı”nda fiyasko

  (21.01.2010) - Siyasî kumpas...

  (20.01.2010) - “Vâdeli açılım”da dağ fare doğurdu…

  (19.01.2010) - Türkiye’nin “AB projesi” de mi askıda?

  (18.01.2010) - Sürpriz ek ortaklık

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu

Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim oktay usta yemek tarifleri Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl