24 Mart 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR Mobil İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Kazım GÜLEÇYÜZ

Anayasa paketi


A+ | A-

Elbette ki, prensip olarak, halkın seçtiği Meclis anayasayı da, kanunları da değiştirme yetkisine sahip. Değiştirebilir ve değiştirmeli. Hattâ yaklaşık otuz senedir yürürlükte olan ihtilâl anayasasını tamamen tedavülden kaldırıp yerine yeni, demokratik ve sivil bir anayasayı ikame etmek, milletin hukuku adına Meclisin en önemli görev ve sorumluluğu.

Gerek 2002, gerek 2007 seçimlerinde milletin verdiği oy desteğiyle sağlanan Meclis çoğunluğunun bunun için değerlendirilememiş olması, Türkiye açısından son derece büyük bir kayıp.

Geride kalan yedi buçuk sene zarfında bu temel sorunun sağlam ve köklü bir çözüme kavuşturulamamış olması, bugüne geliş sürecinde ve halen yaşanmakta olan ve giderek derinleşen kriz ve tıkanıklıkların en önemli sebeplerinden biri.

Eğer iktidar, arkasındaki büyük oy desteğinin ve Meclis çoğunluğunun hakkını vererek, AB sürecinin demokratikleşme için olumlu bir baskı oluşturmasından da yararlanarak, anayasayı yenilemekle işe başlasaydı, hem kendisi rahat ederdi, hem de her alanda ülkenin önü açılırdı.

Ne yazık ki, birinci iktidar döneminde bunu başaramadı. Şimdi bunun gerekçesi olarak, o zaman yapıldığı ifade edilen darbe plan ve hazırlıklarını gösteriyor. “Darbe tehdidi varken anayasayı nasıl değiştirebilirdik?” demeye getiriyor.

Ama “Eğer varsa darbe tehdidini ortadan kaldırmanın çaresi, darbecileri koruyup kollayan ve farklı formatlardaki yeni müdahalelere imkân veren ihtilâl anayasasının bertaraf edilmesidir” itirazı karşısında, bu savunmanın geçerliliği yok.

Dolayısıyla, AKP’nin bir ara anayasayı tek başına değiştirebilecek sayıya da eriştiği birinci iktidar döneminde bu fırsatı kaçırması hiçbir şekilde mazur gösterilemez ve asla bağışlanamaz.

Gelelim 22 Temmuz 2007 seçimi sonrasına.

O zaman da, 27 Nisan muhtırasına kafa tutup, 367 dayatmasını halkın desteğiyle aşarak ve antidemokratik, hukuk dışı engellemelerle geciktirilen cumhurbaşkanı seçimini neticeye ulaştırarak güç tazeleyen bir irade görüntüsü mevcuttu.

Bu atmosfer anayasayı yenilemek için son derece elverişliydi. Muhalefet destek vermese bile, şimdi gündemdeki mini paket için telâffuz edilen referandum yoluyla neticeye ulaşılabilirdi.

Nitekim bir akademisyenler heyetine hazırlatılan anayasa taslağını 2007 güzünde ucundan kıyısından gündeme getirme işaretlerinin belirmesi, bu havayı değerlendirme ve fırsatı yine ıskalamama niyetinin habercisi gibi görünüyordu.

Ama heyhat! Yine olmadı. Önce, peş peşe yapılan ve çok sayıda şehit verdiğimiz “terör” saldırıları, ardından Kuzey Irak’a operasyon talebi gündeme geldi. Ve sonuçta, Meclis yeni anayasa yerine sınırötesi operasyon tezkeresini çıkardı...

Sonra 2008 Ocak’ında Erdoğan’ın Madrid’den başörtüsü için yaptığı “Velev ki siyasî simge olsun” çıkışını takiben, MHP’nin de gaz vermesiyle gündeme gelip 411 milletvekilinin evet oyu ile Meclisten geçen iki maddelik anayasa değişikliği.

Ve bunun önce AKP hakkında açılan kapatma dâvâsını tetikleyip, sonra AYM tarafından iptali.

Devamında, AKP’nin kapatılmayıp “ağır bir ihtar”a muhatap olmasıyla, gerek iktidar, gerekse siyasetin geneli üzerindeki yargı vesayetinin iyice koyulaşıp derinleşmesi. Anayasayı değiştirmenin de eskiye göre daha zor bir hale gelmesi.

Şimdi gündeme getirilen mini anayasa paketini, bu arkaplanın ışığında değerlendirmek lâzım.

Paket açıklanır açıklanmaz Yargıtay Başkanının “Yapılmak istenen, anayasanın değiştirilemez ilkelerinden kuvvetler ayrılığına aykırı” tepkisi vermesi ve daha önce de Anayasa Mahkemesi Başkanının “Paket Meclisten çıkarsa bizim önümüze gelecek gibi” demiş olması, hele şu ortamda asla yabana atılmaması gereken işaretler.

Peki, paket Meclisten geçer mi? AKP fire verir mi? Verirse, eksiği muhalefetin fireleri tamamlar mı? Referandumsuz kabul ihtimali var mı? Ve referanduma gidilir mi? Yaşayıp göreceğiz.




Gündemin nabzını tutmak için tıklayın!
www.sentezhaber.com

24.03.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Geri


Önceki Yazıları

  (23.03.2010) - Çıkış yolu

  (21.03.2010) - 50 yıl sonra

  (20.03.2010) - “O kadar”mı?

  (19.03.2010) - Seçim barajı

  (18.03.2010) - İsrail tuzağı

  (17.03.2010) - Başbuğ’un ikilemi

  (16.03.2010) - Kısır döngü

  (14.03.2010) - Yeni ibret dersleri

  (13.03.2010) - AB’siz demokrasi?

  (12.03.2010) - Atatürk vizyonu mu?

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu

Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim oktay usta yemek tarifleri Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl