19 Ekim 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Cevher İLHAN

“Füze kalkanı” çarpıtması…


A+ | A-

ABD’nin “NATO projesi” haline getirilen “Füze Savunma Savunma Sistemi”nin Türkiye topraklarında konuşlanması üzerinde çarpıtmalar her haliyle sırıtmakta.

Füzeler, Obama’nın güya revize ettiği “Avrupa için aşamalı, uygulanabilir yaklaşım projesi” çerçevesinde Polonya ve Çek Cumhuriyeti yerine Türkiye’yi yerleştirilecek. Ancak Bush’tan kalma bu “ABD projesi”nin asıl hedefin “İran’ın füzelerine karşı Amerikan savunma sisteminin güçlendirmesi” olduğu ortada.

Her ne kadar önümüzdeki ay Lizbon’da yapılacak NATO zirvesinde, NATO belgelerinde “İran ve Suriye’nin ‘tehdit’ olduğu” ibâresi çıkarılsa da, ABD tarafından geliştirilen “hava savunma kompleksi”ne göre, füzelerin ısrarla Türkiye’nin Doğu, Kuzey-Doğu ve Karadeniz bölgesine konuşlandırılması ve Doğu Karadeniz’de yüzer durumda bulunan gemilere yerleştirilmesi ısrarın, bunun deşifresi.

Brüksel’de Amerikan Dışişleri Bakanı Clinton ve Savunma Bakanı Gates’le görüşen Dışişleri Bakanı Davutoğlu ile Millî Savunma Bakanı Gönül’ün, muhataplarına “Tüm NATO topraklarını kapsaması ve üyelerin güvenlik ihtiyaçlarını karşılayacak bir sistem plânlanması’ durumunda füze savunma sistemine destek verebileceklerini” belirtmeleri, bunun ifâdesi.

Anlaşılan o ki Ankara, Türkiye’nin “ABD’nin füze kalkanı” yapılmasına yeşil ışık yakmış; “Bir müttefike saldırı, bütün müttefiklere saldırıdır’ prensibinin yer aldığı NATO’nun 5. maddesindeki ‘caydırıcılık’ çerçevesinde” benzeri bahanelerle buna gerekçeler hazırlıyor.

Diplomatik atraksiyonlar, “NATO projesi” söylemleri hep bu maksada yönelik…

“DERİN GÖRÜŞMELER”

ÇOKTAN VARMIŞ…

Gerçek şu ki geçtiğimiz ay BM Genel Kurulu’na katılmak için gittiği New York’ta Amerikan dış politikasına yön veren Dış İlişkiler Konseyi’nde (CFR), İran’ın nükleer programına ilişkin, “Nükleer silâha kesinlikle karşıyız” diyen Cumhurbaşkanı Gül’ün, “Ortadoğu, Irak ve Afganistan’daki sorunların çözümünde Türkiye ile ABD’nin işbirliğinin önemi”ni vurgulamasından sonra olup bitenler, Türkiye’nin ABD ile “füze kalkanı”nı uzun süredir “derin müzâkere” ettiğini göstermekte.

Ve Davutoğlu’nun daha Brüksel’e gitmeden “NATO içinde yürütülen müzâkereler var, bu konu orada ele alınacak, ortaklaşa neler yapılabileceğini değerlendireceğiz” açıklaması, Türkiye’nin “füze kalkanı”nı peşinen kabul ettiğini açığa çıkarmakta.

Daha baştan “ABD ve Güney Avrupa’yı İran’ın füze tehdidinden korumak için Türkiye ile çok derin görüşmelerimiz oldu” diyen Amerikan Savunma Bakanlığı’nın Avrupa ve NATO politikalarından sorumlu üst düzey yetkilisi Jim Townsend’in, “Türkiye ile anlaşma konusuna umutluyuz” cümlesi, öteden beri bir “cambaza bak!” oyununu ortaya koymakta.

Türkiye’nin defalarca istemesine rağmen işgali altındaki Kuzey Irak’ta serbestçe gezen terörist elebaşlarından bir tekini dahi teslim etmeyen, kontrolündeki bölgede terör örgütünün tasfiyesine yanaşmayan ABD’nin terörle mücadelede son bir yılda artan karakol ve askerî birlik baskınlarıyla ortada olan “istihbarat paylaşımı” başta olmak üzere, ABD’nin “terörle mücadele”de desteğinin bir işe yaramadığı ortada.

Ve örtülü tehditlerle, “İran’ın elinde sadece nükleer silâh geliştirme projesi yok, füzeleri de var; Ankara’nın ‘füze kalkanı’nı kabul etmemesi halinde, Türkiye’nin PKK terör örgütü ile mücadelede ABD’nin desteğini keseceği” şantajlarla, Türkiye’ye “füze kalkanı” görevi verilmekte...

“İRAN HEDEFİ”Nİ GİZLEME TAKTİĞİ

Esasen “Füze kalkanı” ile radar konuşlanması “proje takvimi”nin Obama yönetimince yeniden belirlendiği 17 Eylül tarihli Beyaz Saray damgalı “genel bilgiler”de her şey açığa çıkmakta. Obama, Gates ve Genelkurmay Başkanı’nın kabul ettiği “uygulanabilir yaklaşım projesi”nde “Füze savunma sistemi, İran’dan gelecek füze tehdidi algılaması temeline dayalıdır” cümlesi, amacı su yüzüne çıkarmakta. (Ferai Tınç, Hürriyet, 17.10.2010)

Özetle ABD’nin “NATO paravanı”nda dayattığı füze kalkanı konuşlandırması, Türkiye’nin Kasr-ı Şirin Anlaşmasından bu yana asırlardır iyi ilişkiler içinde olduğu Müslüman komşu İran’a karşı. Bütün bunlara rağmen Ankara’nın Lizbon’da güya “İran’ın hedef olmaktan çıkarıldığı” uydurmasıyla bölgesinde Müslüman komşularına karşı işgalci ABD ve İsrail’e “kalkan” edilmesi çarpıtmasına başvurulmakta…

Sonra neden yarım asrı aşkındır Filistin’de işgal, soykırım ve zulüm yapan İsrail’in yüzlerce nükleer silâha sahip olması, Türkiye ve bölge için “tehdit” ve “tehlike” oluşturmuyor da, İran’ın hakkı olan nükleer enerji hazırlığı “tehdit” unsuru oluyor?

Başbakan Erdoğan ve hükûmet sözcüleri buna cevap vermeden “talep ve emr-i vaki yok” söylemleriyle bu vahâmeti hafife alıp geçiştiremezler?

19.10.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (18.10.2010) - “Füze kalkanı” derin müzakereleri…

  (17.10.2010) - Politik ikiyüzlülük ve çarpıklıklar…

  (15.10.2010) - Çelişkili dış politika arızaları…

  (13.10.2010) - Türkiye, İsrail’in OECD’sine katılıyor! (2)

  (12.10.2010) - Türkiye İsrail’in OECD’sine katılıyor!

  (10.10.2010) - İktidarın stratejisi yok...

  (09.10.2010) - Yasağa karşı yine yanlış…

  (08.10.2010) - Yine “yeni anayasa” çarkı…

  (06.10.2010) - “Medrese ve mescidde defile”ye izin! (2)

  (05.10.2010) - “Medrese ve mescidde defile”ye izin! (1)


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  YENİ ASYA NEŞRİYAT

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.