19 Ekim 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Ahmet DURSUN

Hoş geldin Üstadım


A+ | A-

Bir asırlık özlemdi bizimkisi. Asırlarca sürecek bir sevdanın vuslat anıydı. Düğündü, bayramdı. Gönüllerin sultanıyla bir olmaktı, cananla kavuşmaktı.

Dün, seni acımasızca tarihin karanlık çukurlarına gömmek isteyenlere inat oradaydık, Beyazıt’taydık. Darağaçlarının gölgesinde “Sen de şeriat istemişsin!” diye kükreyerek seni ademe mahkûm etmek isteyenler yok muydu? “Zalimler için yaşasın cehennem diyen” dillerle, zalimi nisyana mahkûm eden ellerle, ebede namzet gönüllerle hemen yanı başındaydık. Sen bizimleydin ya, biz de seninleydik Üstadım, hep seninleydik. Dün sen buradaydın ya, sen neredeysen biz de oradaydık Üstadım!

Hoş geldin Üstadım! “Şeriatın bir hakikatine bin ruhum olsa feda etmeye hazırım” diye kükrediğin, Kur’ân’ın sönmez ve söndürelemez bir güneş olduğunu ispat dâvâsına başladığın yere Hoş geldin Üstadım! Hoş geldin, safalar getirdin; yine müjdeler yine nurlar getirdin.

Beyazıt Camii’ni hatırlarsın ya Üstadım? Hani güzel sesli hafızlardan dinlediğin Kur’ân’la gaşyolduğun, kendinden geçtiğin o muazzez mabed! Ulu mabed, yine seni bağrına bastı Üstadım. Secdeye vardığın yerde secdedeydik, rükûa eğildiğin yerde eğildik. Dün, senin yürüdüğün yerlerdeydik. Hasretinle yandık ya Üstadım; seni andık, dâvânı andık, ‘dâvâm’ diyen mirasınla kandık.

Zalimin hasmı, mazlumun duâsı olan Üstadım! Beyazıt’ta bir müjde verdin. Zalime boyun eğmeyen dâvâların ebediliğini müjdeledin. Müjdeler olsun Üstadım! Bu dâvâ ne öksüz kaldı ne köksüz. Dâvânlayız, dâvânı öksüz bırakmadık, bırakmayacağız. Senin adamınız, senin gibiyiz; ne boynumuzu eğebildiler ne bileğimizi bükebildiler. Bütün ihtişamınla Beyazıt’taydın ya; zalime haykıran dillerin, zalime uzanana ellerinle oradaydın, yanımızdaydın.

Her şey değişti ya Üstadım. Zaman değişti, mekân başkalaştı. Zamanı değiştirenler hakikati gölgeleyemedi. Mekânı değiştirenler hakkı susturamadı. Sen susmadın ya Üstadım, biz de susmadık. Sen haykırdın ya, biz de haykırdık. Beyazıt’ta şaşkın bakışlar arasındaydık. “Kim bu adam, burada ne işi var” der gibiydiler. Seni unutturmak isteyenlere inat oradaydık, Hakk’ın yanında, Üstadımızlaydık.

Büyük dâvâlar büyük adamların omzunda yükselirmiş. Alevleri göklere yükselen bir yangının içine pervasızca dalan sendin. Milletin imanı uğruna memleketin bütün çilesini yüklenen sendin. Gençliğimin derdiyle dertlenendin. Eskişehir hapishanesinin penceresinden baktın, ağladın ağladın… “Milletimin imanını selâmette görürsem Cehennem’in alevleri içinde yanmaya razıyım.” diyendin. Dâvâna göz dikenleri, milletine göz koyanları, imanına el uzatanları, seni zindanlardan zindanlara sürükleyenleri affedendin, müşfiktin. Kur’ân’ın sesiydin ya Üstadım! Seninle olmakla bahtiyarız. Beyazıt’a hoş geldin Üstadım! Sen şaşaayı, gösterişi sevmezdin ya… Sevdiğin gibiydik, sessiz, sade; fakat bu kutlu dâvânın kıymetini idrakle, izzetli, aziz ve mutlu.

Avrasya maratonu varmış, bütün yollar kapalıymış. Avrupa’yı Asya’ya bağlayan köprünün üzerinde yüz binler… Gönülleri bir birine bağlayan, milyarları bir birine kenetleyen Üstadım! Sen köprüleri çoktan kurdun. Senin yollarını hep kapadılar, senin yollarına hep zulüm döşediler ya. Sen o yollarda yürüdün, o yolları geçtin. Maddeye mânâ verdin, mânâ âlemlerine köprüler kurdun. Bizi birleştirdin, bizi bize getirdin, bize geldin. Biz de seninleydik, sana geldik Üstadım; sana geldik, hep seninle kalacağız.

Asırlar geçiyor Üstadım! İman ve küfür bir birini kovalıyor ya… Sen ne taraftaysan bir o taraftayız. Dâvânlayız, dâvândayız. Sen ruhunla, dâvânla, mirasınla Beyazıt’taydın. Biz aşkımızla, sevdamızla senin yanındaydık. Bizi yalnız bırakma, bizi kimsesiz kılma. Yine gel, hep gel!

19.10.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (07.10.2010) - Hanefi Avcı olayı

  (05.10.2010) - Bana kim olduğunu söyle, sana rejimini söyleyeyim

  (28.09.2010) - İliklerimizdeki hırsızlık: Kopya

  (23.09.2010) - Demokrasimizin geleceği ve Bediüzzaman geleneği

  (21.09.2010) - Adam olacak çocuk

  (16.09.2010) - Demokrat olma halleri

  (25.08.2010) - Bir Robinho kaç Pakistanlı eder?

  (19.08.2010) - Futbolcular ve memurlar

  (17.08.2010) - Her gün Ramazan olsa

  (12.08.2010) - Aşk ve Ramazan


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  YENİ ASYA NEŞRİYAT

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.