Son yazımızda “ben bir demokratım” diyebilen bütün milletvekillerine açıkça bir çağrıda bulunduk.
Her partide az-çok var olan demokrat vekillerin inisiyatif almaları gerektiğini hatırlattık.
Ancak sizden gelen bazı değerlendirmeler sebebiyle gerekçemizi daha net yazmamız gerektiğini anladık.
Milletin, demokratlara “tek tek” ihtiyacı yok. Toplu halde hareket etmelerine ihtiyaç var.
Demokratların bir partisinin olması lazım ve var. Ve diğer liderlerden bir jenerasyon daha genç olan lideri de artık Mecliste. O halde bu partinin sağlıklı bir biçimde büyümesi ve güçlenmesi lazım.
Demokratça fikirlerin her parti tarafından sahiplenilmesi de elbette güzel bir şey ve gerekli. Ama bu, demokratların dağınıklığının bahanesi olmamalı. Hem bu, demokratların partisinin, iktidar alternatifi olarak, siyasette ve Mecliste bulunmasına da mani değil ve olmamalı.
En önemlisi de şu:
Kuruluşu itibariyle “biz de demokratız” diyenlerin partisi durumundaki AKP’nin, en azından gelinen durum itibariyle, demokratlıkla bir ilgisinin kalmadığı açık.
AKP’nin siyasetteki alternatifi, CHP ve milliyetçi partiler değil.
Onlar AKP yok iken de vardılar. AKP yok olduğunda da aynı şekilde yani büyümeden varlıklarını sürdürecekler.
AKP yok iken var olan bir başka parti ise AKP’yi var edenler tarafından bilinçli biçimde yok edilmeye çalışıldı. Zira onlar onun adını ve fikirlerini sömürmüştü ve onun seçmen kitlesinden güç almıştı.
İşte o parti şimdi kendi varlık mücadelesini yeniden başlatmak zorunda.
AKP hangi partinin seçmeninin oyunu alarak büyüdüyse o oyları ona geri verdiğinde küçülecek ve bu hakemsiz maç da ancak böylece bitecek.
Diğer ifadeyle, o parti AKP’ye verdiği oyları geri almak zorunda.
Ama bunun için önce kendi genetiğini yeniden kurmak zorunda.
İşte önceki günkü yazımızın amacı Meclisteki demokratlara bu genetiği ihtar etmekti.
Partilerin kurmay kadroları ve millet o demokratların şahıslarına bu teveccühü boşuna göstermedi. Kader de onların başka partilerden Meclise girmelerine boşuna razı olmadı.
O halde vazifelerini iyi yapmalılar ki, “mirasyedi çocuklar” değil “doğurgan evlatlar” olduklarını ispat etsinler.
Bu milletin, siyaset stadında tek kalede top çeviren ve hakemsiz sahada millete habire faullü gol atan çakma demokrat siyasetçilerden kurtulabilmesinin yolu bu.
Bu konudaki görev ise milletin kalbi hükmündeki Meclisin kıymetli demokratlarının üzerinde.
Haydi gayret ey Demokratlar!..