ENERJİ FİYATLARINDA SON DÖNEMDE HIZLI BİR TIRMANIŞ YAŞANIYOR. SORUNUN TEMELİNDE SALGIN SONRASINDA HIZLA ARTAN ENERJİ TALEBİNE KARŞILIK, ENERJİ ARZININ TALEP ARTIŞINA YETİŞEMEMESİ YATMAKTA.
Enerjİ fiyatlarında son dönemde hızlı bir tırmanış yaşanırken, bu küresel ekonomide bir dizi zincirleme etkiye de neden oluyor.
Meselâ, Avrupa’da doğal gaz fiyatlarında sene başından bu yana yaşanan yükseliş % 400’ü aşarken, elektrik fiyatlarındaki yükseliş % 250’yi aşmış durumda.
Doğal gaz fiyatları ABD’de de iki kattan fazla artarken, sene başında 50 $ civarındaki Brent petrolün varil fiyatı 80 $’ın üzerine yerleşti. Sorunun temelinde salgın sonrasında hızla artan enerji talebine karşılık, tedarik zincirlerindeki problemlerin de etkisiyle enerji arzının talep artışına yetişememesi yatmakta. Buna ek olarak, Avrupa’da normallerin üzerinde soğuk geçen kış, Çin’de normallerin üzerinde sıcak geçen yaz gibi ekstrem hava şartları da enerji talebini arttırırken, Rusya’dan Avrupa’ya doğal gaz akımındaki kesintilerin de etkisiyle enerji stoklarının da yeterli ölçüde arttırılamadığı dikkati çekiyor. Dolayısıyla, Avrupa’da kış mevsimi yaklaşırken enerji arz-talep dengesindeki sıkışıklık da fiyatları yukarı yönlü baskılıyor. Sorunun bir diğer önemli ve uzun vadeli etkileri olacak kaynağını ise, iklim krizine bağlı olarak Dünya’da fosil yakıtlardan yenilenebilir enerji kaynaklarına yöneliş eğilimi oluşturuyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarının e- nerji talebine henüz yetişememesi enerji fiyatlarını ve diğer birçok ürünün fiyatını yukarı yönlü baskılıyor. Meselâ, Çin’de enerji ihtiyacının yarısından fazlasını karşılayan kömür üretimini kısma girişimleri kömür ve alternatif enerji kaynaklarının fiyatlarını yükseltirken, aynı zamanda birçok fabrikada üretim kesintilerine ve konutlarda elektrik kesintilerine sebep oluyor.

FİYATLAR DAHA ÖNCE GÖRÜLMEMİŞ SEVİYELERE YÜKSELDİ
Avrupa’da da Paris İklim Anlaşmasına uyum kapsamında, kömür ve kömürle enerji üretiminin kısılması, yenilenebilir enerji kaynaklarının yetersiz kalması sebebiyle, doğal gaz talebine, bu da doğalgaz fiyatlarının daha önce görülmemiş seviyelere yükselmesine sebep oluyor. Özetle, enerji piyasasında son dönemde yaşananlar global ekonominin aslında birbirine ne kadar bağımlı olduğunu da ortaya koyuyor; örneğin Çin’de yaşanan bir kıtlık, İspanya’da elektrik fiyatlarında ya da ABD’de süpermarket rafındaki herhangi bir ürünün fiyatındaki artışa neden olabiliyor. Artıgerçek’deki habere göre Merkez Bankaları yaşanan arz yönlü şoklara karşı şimdilik tepkisiz kalmayı tercih etseler de, enerji fiyatlarındaki bu artışların potansiyel ikincil etkilerinin önümüzdeki aylarda tüm Merkez Bankalarının işlerini daha da zorlayıcı hale getireceğini söylemek sanırız yanlış olmaz. Enerji fiyatlarındaki potansiyel yükselişler 2022 yılında dezenflasyon süreci önünde önemli bir engel oluşturabilir. Küresel enerji fiyatlarındaki hızlı yükselişlere karşın, hükümet eşel-mobil sistemi ile fiyat artışlarını ÖTV’den karşılayarak pompa fiyatlarına yansımayı önlüyor (sınırlandırıyor). Ek olarak, enerji fiyatlarındaki yükselişler, TL’deki değer kaybı ve başta Rusya ile olmak üzere doğalgaz ithalat kontratlarının yenilenecek olması nedeniyle, elektrik ve doğal gaz fiyatlarında da ciddî oranda zam ihtiyacı doğmuş durumda.