İsrail’in ilhak planına karşı düzenlenen protestonun ardından 400 Yahudi akademisyen ilhakın insanlığa karşı suç olduğunu belirtti.
İsrail, tahrik ve tahribe devam ediyor!
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Batı Şeria’nın Ürdün sınırındaki Ürdün Vadisi, Ölü Deniz yakınları ve Yahudi yerleşim yerlerinin de bulunduğu bölgelerini kapsayan yaklaşık yüzde 30’luk bölümünü ilhak etme planına itirazlar sürüyor. Amerika’nın Sesi’ndeki habere göre İsrail halkının bir kısmı, Yahudi akademisyenler, Birleşmiş Milletler uzmanları ve Arap ülkeleri plana karşı çıkarken İsrailli politikacılar arasında da görüş ayrılığı yaşanıyor. Netanyahu, koalisyon ortaklarının itirazlarını da göz önüne alarak planı erteleyebileceğini söyledi. İsrail Başbakanı, daha önce planı 1 Temmuz’da kabinede ve Parlamento’da oylamaya sunacağını açıklamıştı.
Irkçı plan
Binlerce İsraillinin Tel Aviv’de ilhak planına karşı düzenlediği protesto gösterisinin ardından 400 Yahudi akademisyen de ilhak planını, ırk ayrımına dayalı apartheid rejimine benzetti ve “insanlığa karşı suç” diye nitelendirerek kınadı: “Çeşitli görüşleri temsil eden bizler, işgalin devamına; mevcut seçilmiş İsrail hükümetinin belirttiği Batı Şeria’nın bazı bölgelerini ilhak niyetine ve bu şekilde İsrail ve Filistin’de resmen apartheid koşullarının oluşturulmasına itiraz ettiğimizi belirtiyoruz. Bu şartlar altında Filistin topraklarının ilhakı, Filistin halkına karşı sistematik ayrımcılığı güçlendirecektir.”
Ciddi bir ihlal
Salı günü bir açıklama yapan bir grup Birleşmiş Milletler (BM) uzmanı, diğer ülkelere bu plana karşı çıkma çağrısı yaptı. BM için çalışan bağımsız 50’ye yakın uzmanın imzaladığı açıklamada, şu ifadeler yer aldı: “İşgal edilen toprakların ilhak edilmesi, Birleşmiş Milletler’in ilgili maddelerinin, Cenevre Sözleşmesi’nin, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ve Genel Kurulu’nun defalarca onayladığı temel bir kural olan ‘savaş ya da askeri güçle bir toprağa el koymak kabul edilemez’ kuralının ciddi bir ihlâlidir. İsrail’in 53 yıldır sürdürdüğü Batı Şeria işgali sırasında Filistinlilere yönelik hak ihlâlleri arasında mallarına el koyma, yerleşimcilerin uyguladığı şiddet, ev yıkmalar, aşırı güç kullanımı, işkence, basın ve ifade özgürlüğü var. Bu insan hakları ihlâlleri, ilhâkla birlikte ancak daha da artacaktır”