"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Çanakkale’de bir Türkmen köyü (2)

Durmuş Ali İnci
21 Nisan 2024, Pazar
Köy Hizmetleri’nde tanıştığımız, köylerinin isim levhalarını yazdırdığım (Kayadere köyünden) Abdi ile iyice dost olmuştuk.

Hemen her gün odama gelir çay içerken dostça sorularına muhabbetle cevap vermeye çalışıyordum. Bir gün köyünde evine akşam yemeğine davet etmişti. Bir arkadaşımla gitmiş, yemekten sonra da kahvede bizi “Şefim” diye tanıtmıştı. Tanıştırdığı herkes bizimle can dost olmuş uzun sohbetlerimiz olmuştu. Ailemizle beraber, aile fertlerinden, yani üç küçük kızlarımın ablası gibi sevdikleri Eğitim Yüksek okulu’ndan kız öğrencilerimizle yine Abdi’ye akşam yemeğine davetliydik. Evine geldiğimizde ocakta ateş yakılmış közler kıpkırmızıydı. Ancak hiçbir şey pişirilip yemek yapılmamıştı. 

Abdi ve eşi Yazgülü kardeşimiz utana sıkıla bir yanlış bir kanaati dillendirdiler: “Şefim! Siz sünniler Türkmenin yaptığı yenmez diye inanırsınız. Biz de her şeyi hazır edip birlikte pişirsinler diye bekledik.”

Böyle bir inanışımız olmadığını söyledik. Çok şaşırdılar. 

-Haydi bakalım Hatun! Kızlar siz de elı kolu sıvayın, birlikte hazırlayın dedik. Ailecek de tanışmıştık. Yakın akrabaları rahmetli Cafer ve eşi, sonradan muhtarlık da yapan Ahmet kardeşim de eşi ile gelmişti. Sohbetlerimiz ve aradaki muhabbetimiz bütün köyün ilgisini çekmişti. Köye gittiğimizde hemen kahvenin bitişiğinde muhtar odası ismi altında köy konağı vardı. Konağın çatısına takılan büyük hoparlörler ile her türlü ilan yapılmaktaydı. Bizi de bu hoparlörden köye duyuruyorlardı. 

“Çanakkale’den sizinle sohbet etmek için arkadaşlar geldiler. Arzu edenler kahveye gelsinler.”

Artık kahve sohbetlerimiz adeta soru-cevaplı vaaza dönüşmüştü. Bize karşı büyük bir muhabbet duyuyorlardı. Ben de içim ürpererek yanlış yapmaktan, onları kırmaktan çok korkuyordum. Ramazan da yaklaşmıştı. 

-Hocam! Kahvede bu sohbetler hoş olmuyor. Bundan sonra muhtarla da görüştük. Köy konağında sohbet edeceğiz. Hem ramazan da geliyor. Hergün arkadaşlarla gelirseniz teravih namazını burada kılarsınız. Köylülerimizde de isteyen namaza katılır. 

Ramazanda ilk teravih namazında oradaydık. Kocatepe camiinden aldığımız kullanılmayan depodaki halı ve kilimler, bir de imam cübbesi ile donanım tamamlanmıştı. Artık burası hem mescidimiz hem de sohbet salonumuz olmuştu. Hoparlörden artık Fevzi Çakmak Köyü’nde yankılanan ezan sesleri yükseliyordu. Ezanın ardından bir ilanı da ihmal etmiyorlardı. 

-Çanakkale’den gelen arkadaşlarla namaz kılınacaktır. İsteyenler muhtar odasına gelsinler.

Artık Abdi ve yakınlarıyla olan dostluk ve sohbetlerimiz bütün köye yayılmıştı. Bizim köy halkı ile aramızda gelişen sıcak ilişki şehirde de çoklarının dikkatini çekmişti. Bilhassa müftü bey işyerime telefon ederek bu hizmete katkıda bulunmak istediklerini söyledi. Biz de memnun olacağımızı söylemiştik. Birgün müftü yardımcılarından birini görevlendirdiğini belirtti. Ertesi gün köye giderken aramıza bir de müftü yardımcısı katıldı.

İlk defa müftü yardımcımızla birlikte gittiğimiz akşam, her zamanki gibi tanışma başlamıştı. O gün müftü yardımcımızdan başka oraya ilk defa gelen yoktu. Herkesin merakı onun üzerindeydi. Kendini tanıtma sırası ona geldiğinde, gözler de ona çevrilmişti:

-Çanakkale müftü ysrdımcısıyım. Hocamlarla beraber sizinle tanışmaya geldim. Adım Ömer.

Herkeste yüzler düştü, kelimeler boğazlarına düğümlendi. Yutkundular fakat hiçbir şey demediler. Gitmek üzere ayağa kalktığımızda, birisi beni arkaya çekerek yavaşça kulağıma fısıltı gibi bir sesle gönlündekini söyleyiverdi. 

-Hocam sizleri çok seviyoruz. Hergün  gelin. Fakat yalnız gelin.

Okunma Sayısı: 643
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı