İnsan Hakları Derneği (İHD), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Türk Tabipleri Birliği (TTB), Türk Tabipleri Birliği İnsan Hakları Kolu’ndan yapılan açıklamada, “Çıplak arama ölçülülük, yasallık ve gereklilik ilkeleri dışına çıkarılarak işkence uygulamasına dönüştürülmektedir” denildi.
Çıplak arama ve zorla soyma fiilleri kişinin mahremiyetini ihlal eden, moral değerlerini, sosyal kimliğini hedef alan, ruhsal bütünlüğüne zarar veren ve cinsel şiddet boyutlarına ulaşan bir işkence yöntemi olduğuna dikkat çekilen açıklamada, “Sonuç olarak, çıplak arama ve zorla soyma fiilleri kişinin mahremiyetini ihlâl eden, moral değerlerini, sosyal kimliğini hedef alan, ruhsal bütünlüğüne zarar veren ve cinsel şiddet boyutlarına ulaşan işkence ve diğer kötü muamele niteliğindedir. Elbette kolluk güçleri ve hapishane görevlileri gerekli ve zorunlu hallerde arama yapabilirler ancak bu uygulamalar, insanlık onuruna ve üstü aranan kişilerin mahremiyetine saygılı olacak şekilde ve aynı zamanda ölçülülük, yasallık ve gereklilik ilkeleri çerçevesinde olmalıdır. İnsan hakları savunucuları olarak yıllarca ısrarla dile getirdiğimiz gibi çıplak arama ve soyma fiilleri Türkiye’de var olan sistematik işkence gerçekliğinin kaygı verici görünümlerinden biridir. Bugün yetkililer bir takım siyasal değerlendirmelerin ve suçlamaların arkasına sığınarak bu gerçekliği yok sayacaklarına, kendileri için de bağlayıcı olan evrensel hukuk açısından ‘buyruk kural’ niteliğindeki işkence yasağının gereklerini yerine getirmelidirler” ifadeleri kullanıldı.