Mazlumder eski Başkanı ve AKP eski Milletvekili Ahmet Faruk Ünsal, “Bu bir suç ise ben de bu suçu buradan ilÂn etmiş olayım. Ben de Cumhurbaşkanı’nı istifaya davet ediyorum” dedi.
Mazlumder eski Başkanı ve AKP eski Milletvekili Ahmet Faruk Ünsal, ARTI TV’de ekrana gelen programda, Twitter’da Boğaziçi Dayanışması hesabından paylaşılan “12. Cumhurbaşkanı’na açık mektup” bildirisi gerekçe gösterilerek “Cumhurbaşkanına hakaret”, aynı hesaptan yapılan diğer paylaşımlar için ise, “Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik” suçlamasıyla tutuklanan Beyza Buldağ ve mektup hakkında konuştu. Ünsal, “Bu bir suç ise ben de bu suçu buradan ilan etmiş olayım. Ben de Cumhurbaşkanı’nı istifaya davet ediyorum” ifadelerini kullandı.
Kabak tadı verdi
Ünsal sözlerini şöyle sürdürdü: “Beyza’nın yazdığı söylenen mektup Boğaziçi meselesi üzerinden kamuoyunun gerginleştiği bir süreçte son derece nezaketle ele alınmış ve iyi bir politik süzgeçten geçmiş bir dil ile yazılmış bir mektup. Bu bir suç ise ben de bu suçu buradan ilan etmiş olayım. Gerçekten muhteşem bir mektup yazılmış Cumhurbaşkanı’na. Cumhurbaşkanı, ‘yürekleri yetse ‘Cumhurbaşkanı da istifa etmelidir’ diyecekler’ diye bir hodri meydan çekti evet yüreğimiz yetiyor. Ben de buradan Cumhurbaşkanı’nı istifaya davet ediyorum. Neden istifaya davet ediyorum? Çünkü; uyacağına namusu ve şerefi üzerine yemin ettiği anayasanın, uluslararası birikimle muvafık olan maddelerini sürekli ihlâl ettiği için buradan kendisini istifaya davet ediyorum. Taraflı bir cumhurbaşkanı olarak kendisini herkese hakaret etmeye hak sahibi görüp, ona yapılan her eleştiriyi hakaret kapsamına alıp mahkemelere götürmesi gerçekten kabak tadı vermeye başladı.”
Ünsal: Önce anayasaya uyun
Erdoğan’ın yeni anayasa hamlesi ile ilgili konuşan Ahmet Faruk Ünsal, “Mevcut anayasayı sürekli çiğneyen bir siyasal ekibin yeni anayasayı çiğnemeyeceğine dair nasıl bir garanti var? “ dedi. Ünsal şöyle devam etti: “Ben şunu ifade etmek isterim mevcut anayasanın elbette değiştirilmesi gereken çok yeri var. Mevcut anayasanın uluslararası hukuk birikimiyle uyumlu olan hükümlerini dikkate almayan, sürekli çiğneyen bir siyasal ekibin yeni anayasayı çiğnemeyeceğine dair nasıl bir garanti var? Evet bir yeni anayasaya ihtiyaç var, ama onu yapacak olan bu yeni ekip değil. Kanaatimce seçmen düzeyinde kaybettikleri desteği tekrar artırabilmek ve uluslararası alanda itibar yitirmiş olan buna bağlı olarak da ekonomik bir krize doğru gitmekte olan kendi idarelerini kurtaracak bir can simidi olarak görüyorum. Kanaatim; muhalefet partileri yeni anayasa çağrılarına ‘siz öncelikle yemin ettiğiniz anayasaya uyun ondan sonra yeni anayasayı konuşuruz’ demeleri gerektiğini düşünüyorum.”